Çatışma norm hâline gelirken gazetecilik

“Huzursuzluğun Takibi: Çatışmalı Dönemlerde Gazetecilik” adlı kolektif çalışma P24 Medya Kitaplığı'na katıldı

Punto24 Bağımsız Gazetecilik Platformu’nun meslekî araştırma, eğitim ve dayanışma amacıyla oluşturduğu P24 Medya Kitaplığı, yayınlarına devam ediyor. Elif Akgül, Mine Gencel Bek, Fatma Edemen, Uygar Gültekin, Hatice Kamer, Eyüp Tatlıpınar ile Begüm Zorlu’nun makalelerinden oluşan ve Murat Şevki Çoban’ın yayına hazırladığı Huzursuzluğun Takibi: Çatışmalı Dönemlerde Gazetecilik, P24 Medya Kitaplığı’nın dördüncü kitabı olarak yayımlandı.

Huzursuzluğun Takibi: Çatışmalı Dönemlerde Gazetecilik, ülkede "gerek sıcak gerekse sindirilmiş çatışmanın giderek bir norm hâline gelmekte olduğu kaygısından hareketle, böylesi dönemlerde gazeteciye düşen yükümlülükleri ve gazetecinin yaşadığı sorunları" merkezine alıyor.

Kitap, Ermeni Soykırımı, Kürt illerinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları, kent ayaklanmaları ve kadın gazetecilere yönelik cinsiyetçi şiddet gibi türlü çatışma alanlarında gazetecilik yapmanın zorluk ve imkânlarına odaklanıyor.

Mine Gencel Bek, "Çatışma Ortamında Gazetecilik Yapmak ve Travma" başlıklı makalesinde, çatışma sırasında ve sonrasında haber aktarmanın gazeteciler üzerindeki travmatik etkilerinin aşılabilmesi için disiplinlerarası bir çalışma önerisinde bulunuyor.

Begüm Zorlu "Medya Aracılığıyla Çatışmaları Çözmek: ARTE" başlıklı incelemesinde Soğuk Savaş sonrasında Almanya ile Fransa arasındaki ilişkilerin normalleşmesi amacıyla kurulan çokuluslu kültür- sanat televizyonu ARTE'nin yapısını ve oynadığı rolü incelerken, Eyüp Tatlıpınar da "Bir Nefret, Merhamet, Siyaset Hikâyesi: Almanya'nın ve Türkiye'nin Elindeki Suriyeliler" adlı yazısında Almanya ve Türkiye basınında çıkan haberler üzerinden mülteci gerçeğinin güncel bir okumasını sunuyor. 

Fatma Edemen'in "Gezi ve Rote Flora: Kesişen Direnişlerin Medyası" konulu çalışmasıyla şehir protestolarının medyaya nasıl yansıdığını, dahası medyayı nasıl dönüştürdüğünü incelediği kitapta, Elif Akgül "Çatışmalı Dönemlerde Kadın Gazetecilere Yönelik Cinsiyetçi Şiddet" makalesiyle cinsiyetçi şiddetin kadın gazetecilere yönelik bir itibarsızlaştırma aracı olarak kullanılmasını tartışmaya açıyor. 

Kitapta ayrıca, Hatice Kamer'in, 2015'te Diyarbakır, Hakkâri ve Şırnak'ta ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının medyaya nasıl yansıdığını ve gazetecilerin ne zorluklar altında haber aktarımı yaptığını incelediği "Sokağa Çıkma Yasakları Döneminde Türkiye'de Medyanın Dili" çalışması ile Uygar Gültekin'in, medyanın Ermeni Soykırımı öncesinde ve sonrasındaki haber dilinin değişimini siyasetle eşgüdümlü bir süreklilik içinde izlediği "Türkiye'de Medyanın 100 Yıllık Ermeni Savaşı" adlı incelemesi de yer alıyor.

Kategoriler

Güncel Basın



Yazar Hakkında