Meryem Ana: Eski ama eskimemiş bir ikon

Bugün çağdaş ve küresel dünyada Meryem Ana'nın etkisini nereye koyacağız? Eskisi gibi etkili mi, yoksa yeni yükselen seküler kadınlık idealleri karşısında antik dünyanın müzelik değerlerini mi temsil ediyor?

Meryem Ana tarihin tanıdığı en büyük kadın ikondur. Hıristiyanlıkta iki kadın figür ön plana çıkar: Havva Anamız ve Meryem Anamız. Bunlar iman coğrafyasının iki Everest’i gibi yükselirler. Her ne hikmetse, Havva Anamız hiçbir zaman bir rol model olmamıştır imanlılar için. İlk günahla ilintili olsa gerek; o her zaman daha ziyade insan ırkının ortak atası ve Adem babamızın da karısı olarak anılır. 

Öte yandan, Meryem Ana çağlar boyunca imanlılar için dinî, mistik, kültürel ve cinsel bir model olmuştur. Yeryüzünde hiçbir kadın onun kadar ünlenmedi, hiçbir kadın onun kadar hayranlık toplamadı, şefaat dilenmedi, üstüne ilahiler bestelenmedi, ayakları öpülmedi. Ressamlar ve heykeltıraşlar ondan daha güzel bir tema bulamadılar şaheserlerini yaratmak için. Hiçbir kadın adına ve hatta erkek adına onunki kadar çok tapınak dikilmedi dünyada. Hiçbir kadın onun kadar az konuşup, böylesine devasa bir etki yaratamadı. Eğer kadınlığın sessiz gücü diye bir şey varsa, o Meryem Ana’dır. Hep göz önünde olmuş ve etkisi kültüre sinmiştir. İnsanlık medeniyetinin ikonlarından biridir, inanan ve inanmayan herkes için.

Peki, bugün çağdaş ve küresel dünyada onun etkisini nereye koyacağız? Eskisi gibi etkili mi, yoksa yeni yükselen seküler kadınlık idealleri karşısında antik dünyanın müzelik değerlerini mi temsil ediyor? Bugünün imanlısı, Meryem Ana’dan neleri alıp neleri dışarıda bırakarak inanç dünyasını kuruyor?

Nasıl bir rol modeli?

Dış görünüş olarak bile artık Batı dünyasında Meryem Ana’nın benzeri kadınlar pek görünmüyor ortalıkta. Sadece Hıristiyan rahibeleri, Hintli ve örtülü Müslüman kadınlar ona benziyorlar. Meryem Ana’ya henüz blucin veya mini etek giydirmek mümkün olmadı. Onun gardırobunda belden düşme pantolon, kısa kollu bluz, bikini, tayt, yüksek topuklu ayakkabı bulunmayacak. Batı uygarlığına mensup insanların imajında da Meryem Ana halen Doğulu bir kadın, Doğulu bir anne, taşıdığı tarihî misyon ve erdemleriyle baştan aşağı Doğulu. Ancak, Doğulu kadın tipi de küreselleşen ve dünyevileşen insanlık ailesinde giderek daha dar bir alana sıkışıyor. Çağdaşlık, Doğulu kadını ve değerlerini bir azınlık konumuna itiyor. Gerçekten Meryem Ana bugün sadece Doğulu kadınlar için mi rol model olabilir? Batılı ergen kızlar, İsa Mesih’i doğurmuş mübarek Meryem Ana’larına benzeyebilirler mi? Böyle bir girişim düşünülebilir mi?

Meryem Ana’nın Batılı çağdaş kadına giyim kuşamda model olamayacağında anlaştık sanırım. Ama kadın sadece giyim kuşam değildir. İnsanlığımızın yarısıdır o. Çağdaş kadının da utkuları, hedefleri, kavgası ve idealleri vardır. Peki, bunların iki bin yıllık Meryem’de bir karşılığı var mıdır?

Işık hala Doğu’dan geliyor

İnsanların ruhları üzerine büyük bir mücadele sürüp gitmektedir. Meryem Ana halen insanlığın büyük bir kesimi için kurtulmuş ve kurtaran mübarek kadını ve kadınlığı temsil ediyor. Ve halen ışık Doğu’dan geliyor. Meryem Ana halen çağdaş dünya için örnek bir kadın olarak sunulabilir. Altın değerinden bir şey kaybetmez, eğer onun altın olduğunu ispatlayabilirseniz. Öyle ki, aslında Kutsal Meryem’in kendinde gerçekleştirdiği, iki bin yıl öncesinin mükemmellik standardı sadece onu iyi anlayamadığımız ve yeniden anlatamadığımızda zaman aşımına uğrayacaktır. Bunun nasıl olabileceğine ilişkin birkaç örnek vermek istiyorum.

Mesela, kadının erkekle eşit ve hatta bazı konularda ondan üstün olduğu türünden feminist bir iddianın en başarılı kanıtı Meryem Ana’dır denemez mi? Kadının ikinci sınıf sayıldığı bir ortamda ve çağda, ya da erkek egemen toplumda, o, bütün erkek azizleri geride bırakmış, onların da fevkinde bir yer, ün ve unvan edinmiştir. Peygamber sözünün bile doğrudan bir erkeği çağrıştırdığı dinsel bir kültürde buna erişmiş olmak, yabana atılamayacak bir başarıdır.

Güçlü kadın imajı, çağdaş kadınlığın ideallerindendir. On beş yaşında babasız çocuk doğurmayı kabullenmiş bir kadın zayıf olamaz. Toplumun kendini taşlayacağını bile bile buna razı olması, bu narin kadının iç kudretini kanıtlıyor. Çünkü o, Tanrı’yla bir olan kişinin, çoğunluk olduğunu biliyordu. Hz. Yusuf’la Nasıra şehrinden Beytüllahim şehrine kadar, hamileliğinin son döneminde yüz kilometrelik yayan bir yolculuğa çıkmaya razı bir kadın o kadar da narin olmasa gerek. Bir ahırda doğum yapıp bunu sorun yapmayacak kadar güçlüydü. Emzikteki bir bebekle Mısır’a mülteci olarak gitmeye de hazırdı. Pek çok çağdaş kadın için düşünmesi bile bir kâbus olan cehennemlere girdi çıktı. Tüm bu zorluklar onun ruhuna çizik bile atamadılar. Güç budur işte, güçlü kadın budur!

Pozitif düşünme örneği

Yaşam koçlarını, terapistleri, yogayı ve meditasyon kurslarını takip eden çağdaş kadınlara verilen en önemli öğüt ‘pozitif düşünme’ becerisini kazanmaktır. Yukarıda saydığımız zorluklara ve biricik oğlunu haçta yitirmiş ama her şeye yeniden başlayabilmiş dingin ve huzur dolu bir Meryem Ana, depresif çağdaş kadınlar için ‘pozitif düşünme’ kraliçesi seçilemez mi?

“Çocuk da yaparım, kariyer de!” diyen çağdaş kadın için, Meryem Ana’nın kariyeri hiç de fena değil. Havari Yuhanna ile beraber İncili yayma işine katıldı. Şehirler ve ülkeler dolaştı. O korkusuz ve özgür bir ruhtu.

Liderlik bir başka öykünme alanı, günümüz kadınları için. Meryem Ana, kadınların lider ve öğretmen olamayacağı bir çağda kadınların lideri olmuştur. İncil’de onun imanlı kadınların başı olduğunu okuyoruz. Mucizelerini göstermekte geciken İsa Mesih’i ilk mucizesini yapmaya annesi zorladı.

Bu örneklerin ortaya koyduğu gibi, Meryem Ana dünyevi etkilere açık imanlı kadın ve erkekler için de işlevselliğini halen koruyan çağdaş bir ikon olma kapasitesini sürdürüyor. Tanrısına itaat etmek, temiz ve pak bir ruha erişmek ve alçakgönüllü erdemlerle donanmak gibi hususlar, bir imanlı için hep olmazsa olmaz hedefler olarak kalacaktır. Böyle bir dünyaya Meryem Ana’nın diyecekleri değişmeyecek, ama belki yeni nesiller onu yeni bir kulakla dinleyecek, yeni bir ışıkta seyredecek ve onda şimdiye kadar keşfedilmemiş nice erdem parıltıları yakalayacaklardır.

Spot: Peki, bugün çağdaş ve küresel dünyada onun etkisini nereye koyacağız? Eskisi gibi etkili mi, yoksa yeni yükselen seküler kadınlık idealleri karşısında antik dünyanın müzelik değerlerini mi temsil ediyor? Bugünün imanlısı, Meryem Ana’dan neleri alıp neleri dışarıda bırakarak inanç dünyasını kuruyor?

Kategoriler

Toplum Kilise



Yazar Hakkında