Bir izolasyon projesi olarak Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu

Uzunluğu 838 kilometre olan yeni demiryolu, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ticari ilişkiyi güçlendirecek ama diğer taraftan bu iki ülkeyi, aralarındaki siyasi ve ekonomik orantısızlığa rağmen, Gürcistan’a bağımlı kılacak.

YEREVAN / Tarihi İpek Yolu’na ithafta bulunarak tanıtılan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nun Türkiye ve Azerbaycan basınında abartılarak yapılan reklamlarında “Londra’dan kalkan bir trenin Pekin’e kadar kesintisiz gidebileceği” anlatılıyor. Türk yetkililerin “Daha önce 60 gün süren İngiltere-Çin yolculuğu kısalacak” sözleri bir parça gerçekten uzak, lakin Rusya ve Kazakistan rotası üzerinden ilerleyen demiryolu ile bu yolculuk uzun süredir 18 günde tamamlanabiliyor.   

Büyük bölümü zaten yaklaşık 18. yüzyıldan bu yana çalışan demiryolu, planları yapıldığı 1990’larda da, açılışının yapıldığı bugün de lojistik ve ticari olduğu kadar siyasi anlam da taşımaya devam ediyor.

Ambargonun zirvesi

Uzunluğu 838 kilometre olan yeni demiryolu, Azerbaycan ve Türkiye’yi Gürcistan üzerinden birleştirirken, Sovyetler’in dağılmasından günümüze kadar Karabağ sorunu sebep gösterilerek uygulanan Ermenistan ambargosunun belki de zirvesi. Bölgede Ermenistan’ı tamamen izole edecek demiryolunun, açılış kutlamalarında ‘Bu sadece ticari ve lojistik’ bir proje vurgusu, sadece bölge ile ilgilenen uzmanlar için değil, haritada demiryolu hattını inceleyen herkes için pek inandırıcı değil.

Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ticari ilişkiyi güçlendirecek ama diğer taraftan bu iki ülkeyi, aralarındaki siyasi ve ekonomik orantısızlığa rağmen, Gürcistan’a bağımlı kılacak projenin hayat geçirilmesi, gözleri Ermenistan ve Rusya’yı çevirdiyse de henüz  iki ülke bürokratlarından açılış ile ilgi resmi bir söylem gelmedi.

Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı, enerji sektöründeki Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum projelerinden sonra her üç ülkenin gerçekleştirdiği ve Ermenistan’ın ‘bypass’ edildiği üçüncü büyük projenin Gürcistan’ın Azerbaycan’dan aldığı kredi ile tamamlandığı biliniyor.

Yerevan’ın tavrı

503 kilometresi Azerbaycan, 259 kilometresi Gürcistan ve 76 kilometresi Türkiye topraklarından geçen demiryolu projesine Ermenistan 1990’lardan beri sıcak bakmayarak hali hazırdaki Gümrü-Kars rotasının kullanılacağı alternatifler önermiş fakat rotaların hiçbirine sıcak bakılmamıştı. O yıllarda, Avrupa ve ABD Ermenistan’ı ekonomik olarak izolasyonun tasarlayan projeye destek vermeyeceklerini açıklamıştı. Bugün, proje tamamlandıktan sonra bile Ermenistan’ın Karabağ sorununu çözmeden projeye dahil olamayacağı Azerbaycan ve Türkiye tarafından belirtilmeye devam ediyor.

Sputnik Armenia’dan Arman Vaneskehyan Ermenistan’ın izole edilmesinin bu projenin bir sonucu değil, temel sebebi olduğunu düşünenlerden. “Sovyet döneminde gayet iyi çalışan Gümrü-Kars hattı terkedilerek, Kars-Bakü arası olabileceğinden 2 kat daha uzatılıyor, burada lojistik açıdan bir mantıksızlık var, demek ki bu proje daha çok siyasi anlam ve amaç taşımakta” diyen Vaneskehyan başta isteksiz olan Gürcistan’ın kredi verilerek razı edildiğiniz ve sonunda en büyük engelin de ortadan kaldırıldığını söylüyor. Araştırmacıya göre, bu demiryolunun iddia edildiği gibi bir ‘İpek Yolu’ olması pek mümkün değil çünkü İran, Pekin’in önemli rotalarından oysa bu yol İran üzerinden Avrupa’ya giden yolu uzatmakta ve daha önemlisi Pekin’in istediği ‘güvenli yol’ için çok da yeterli değil. Vaneskehyan “Çin, eski rotalarına sadık kalacaktır ama bu yol daha çok Pakistan ve Kazakistan’ın işine yarayacaktır. İslamabad’ın geçenlerde açıkladığı Avrupa’ya mal çıkarma planının bu demiryolu ile hayat geçmesi beklenebilir” diyor.

Hovhanisyan’ın yorumu

Ermenistan Siyaset Bilimciler Derneği başkanı ve eski milletvekili Hmayak Hovhanisyan bu proje ile Ermenistan’ın bölgede kör-bağırsağa dönüşeceğini, ve ticari yollarının kördüğüm olacağını belirtiyor. “Ben henüz 10 yıl önce, bu projenin ciddiye alınması gerektiğini belirtiyordum, ama yetkililer ertelenen projede sıkıntılar çıkacağı ve sonucuna ulaşamayacağını düşünüyorlardı, nitekim öyle olmadı” derken çok fazla konuşulmayan Javakh rotası hakkında da görüşlerini paylaşıyor.

“Gürcistan-Ermeni sınırındaki Ermeni yerleşim bölgesi Javakh’tan geçen demir yolu belki de projenin en kritik noktası, bu demir yolu Ermenistan ile organik ilişkisi bulunan Javakhk’ı Ermenistan’dan ayırıp bizim için bir Berlin Duvarı haline gelebilir” diyen Hovhanisyan’dan farklı düşünenler de mevcut. Javakh Ermenileri Derneği başkanı Vahak Chakhalyan, demiryolu projesi hayata geçirilmeden projeye karşı kampanyaları ve protestoları ile Gürcü hükümetini rahatsız etmiş, tabir yerindeyse saçma suçlamalar ile tutuklanmıştı. Chakhalyan,  Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun açılmasından sonra “Bundan sonra, önemli olan bu rotanın belirli bir parçası olabilecek yolu bulmak” derken Yerevan-Javakh yolu ile Yerevan’dan demiryolunun kullanabileceği fikri üzerinde durmanın ve Javakh’ı bu anlamda kullanmanın avantajlı olacağını söylüyor. Fakat Azerbaycan demiryolunun açıldığı ilk günden itibaren ‘trenlere Ermeniler’ alınmayacaktır derken, Gürcistan vatandaşı Ermenilerin hattı kullanmaları teknik olarak nasıl engellenecek anlaşılmış değil. Bazıları, Azerbaycan’a girişte uygulanan ‘-yan soyadı olanlar Azerbaycan’a giremez’ kuralının demiryollarında da uygulanabilirliğini tartışıyorlar. 

Askeri ortaklık

Türkolog Antranik İspiryan kendisine “Ermenistan hükümeti ne yapsaydı, bu gidişatı tersine çevirebilirdi, nerede hata yaptı?” diye sorduğunu söylüyor. “ Uzun zamandır düşünüyorum bu soruyu, cevabı çok net, bu hükümetler üstü bir sorun, Azerbaycan ve Türkiye, Ermenistan’ı dışarıda bırakmak için ellerinden geleni yaptılar, ekonomik, lojistik, hatta siyasi ortaklık bir tarafa, bu proje ile askeri anlamda da büyük bir ortaklık sağlanacaktır” diyor.



Yazar Hakkında