Doğum, şüphesiz her kadının mutluluğunu taçlandıran özel bir an. Bu ana dair anne adaylarının sıkça gündeme getirdiği doğum şekli tartışmalarında ise uzmanlar normal doğumdan yana duruyor. ‘Her şeyden önce bedeninize güvenin’ diyen Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’nin Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ağavni Tezenli, normal ve sezaryen doğum ikilemini bizler için aydınlattı.
Uzmanlar normal doğumu tavsiye ve teşvik ediyor. Bunun sebebi nedir?
Vajinal yani normal doğum doğal bir olaydır ve çoğu zaman ek bir girişim gerektirmez. Annenin anatomisine daha saygılı ve daha az travmatik bir işlem olan normal doğumda hastanede kalış süresi daha kısadır. Normal doğum sonrasında anne birkaç saat içinde normal aktivitelerini yapmaya, çok kısa sürede bebeğini emzirmeye başlayabilir; gebelik öncesi yaşantısına çok çabuk dönebilir. Doğum sonrası vücudun, özellikle karnın, eski şekline dönmesi sezaryene oranla daha iyi ve çabuktur. Anne için hem doğum yapar yapmaz bebeğini kucaklayabilmek ve emzirebilmek, hem de bebeğinin doğumuna aktif olarak katkıda bulunmuş olmak büyük mutluluktur. Bebeği doğar doğmaz onunla o özel bağı kurabilmek, şüphesiz, yaşamın en keyifli ânı olacaktır. Normal doğum bebek açısından da avantajlıdır. Anne karnında su içinde yüzen bebeğin akciğerleri suyla doludur. Doğum kanalından geçerken göğüs kafesinde oluşan baskı, bebeğin akciğerlerindeki sıvının büyük kısmının boşalmasını ve daha rahat nefes almasını sağlar. Sezaryende bu durum söz konusu olmadığından, sezaryenle doğan bebeklerde ‘yenidoğanın geçici takipnesi’ ve ‘ıslak akciğer’ adı verilen solunum sıkıntıları normal doğumla doğan bebeklere oranla beş katı daha sık görülür.
Sezaryen hangi durumlarda tercih edilir?
Sezaryen, annenin karın ön duvarı ve rahim ön duvarının kesilerek bebeğe ulaşılması ve bu yolla bebeğin anne vücudu dışına alınmasıdır. Sezaryenle doğum bir alternatif doğum şekli değil, anne veya bebekle ilgili bir problemin varlığında doğumun bir an önce gerçekleşmesi için başvurulan bir acil doğum şeklidir. Bebeğin kanala başıyla gelmemesi, plasentanın yani bebeğin eşinin rahim ağzını kapaması veya erken ayrılması, iri bebek (4000 gr ve üstü), bebeğin kafası ile anne adayının kemik yapıları arasındaki uyumsuzluk (CPD; halk arasında ‘çatı darlığı’ olarak bilinir), çoğul gebelikler, genital herpes enfeksiyonu, annenin daha önceden geçirdiği myomektomi gibi ameliyatlar, vajinismus, doğum eyleminin ilerlememesi, bebeğin sıkıntıya girmesi, kordon sarkması gibi durumlarda zorunlu olarak sezaryen tercih edilir.
DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
