YETVART DANZİKYAN

Yetvart Danzikyan

KARDEŞÇESİNE

Hepsinden bizde de var..

Okuduk ki Erdoğan bu çıkışı Batı Trakya’da Müslümanların başmüftü seçemiyor oluşu nedeniyle yapmış. Şimdi: öyle olduğu durumda bile burada ciddi bir mesele ya da meselelerimiz var. Öncelikle Türkiye Ermeni toplumu tüm hazırlıklarını yapmasına rağmen Patrik seçimini gerçekleştiremiyor.

Bu hafta herhalde dışarıya ne diyorsak bizde de aynısının misliyle olduğunu görmekle  geçiyor, daha epeyce bir süre de böyle geçecek. Öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan gezisi. Erdoğan’ın “Lozan’ı güncelleyelim” çıkışı hayli tartışma yarattı. Okuduk ki Erdoğan bu çıkışı Batı Trakya’da Müslümanların başmüftü seçemiyor oluşu nedeniyle yapmış. Şimdi: öyle olduğu durumda bile burada ciddi bir mesele ya da meselelerimiz var. Öncelikle Türkiye Ermeni toplumu tüm hazırlıklarını yapmasına rağmen Patrik seçimini gerçekleştiremiyor. Seçim için devlet tarafından gönderilmesi gerekli talimatname aylardır Patrikhane’ye ulaşmış değil. Bununla ilgili resmi bir açıklama da yapılmış değil. Haftalardır bu konuyu gündemde tutuyoruz zaten. Tekrara girmeye gerek yok. Ancak bu haftanın özelliğinin tekrar altını çizmek gerek. Seçimi düzenlemekle görevli Müteşebbis Heyet Ağustos ayı başında İstanbul Valiliği’ne gönderdiği kağıtta Patrik seçimi için 10 Aralık ve 13 Aralık tarihlerini öngörmüştü. Yani 10 Aralık’ta delege seçimi yapılacak, bu yazının yazıldığı 13 Aralık’ta da yeni Patrik seçilecekti. Olmadı.

Seçilme seçilememe konusunda başka meselelerimiz de var elbette. Çıkardığı vekil sayısı açısından Türkiye’nin 3. partisi olan HDP’nin eş başkanları ve vekilleri aylardır tutuklu vaziyetteler. Mahkemeye de çıkarılmıyorlar. Çok sayıda HDP’li belediyeye de kayyım atanmış durumda. Bu konuda bu hafta ilginç bir gelişme de oldu. TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında  Başbakan Binali Yıldırım 11 Aralık 2017 tarihi itibarıyla görevden uzaklaştırılmış 106 belediye başkanı olduğunu, bunların 93’ünün HDP’li, 9’unun AKP’li, 3’ünün MHP’li, 1’inin ise CHP’li olduğunu söyledi.

Başbakan Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:  “HDP’li belediye başkanlarını hariç tutsak bile 9 AK Partili, 3 MHP’li, 1 de CHP’li belediye başkanı açığa alınmış. Burada da bir adaletsizlik yok, en fazla AK Partili  belediye başkanı görevden alınmış. HDP’lilerin durumu özel, ona girmiyorum”

Bunun üzerine HDP’liler “Özel ne demek?” gibisinden itiraz ettiler. Yıldırım, bunun üzerine “Teröre kaynak aktardıkları için görevden alındılar, onun için özel, terörle aralarına mesafe koymadıkları için” dedi. Burada siyasi bir pozisyonda olan Başbakan’ın bir mahkeme gibi hüküm kurması bir yana, bir de HDP’lilerin itiraz ettiği bir durum var Yıldırım’dan sonra söz alan HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, şöyle konuştu:

“Sayın Başbakanın DBP’li belediyeler için ‘Onların durumu özel’ diyerek gerçekten oradaki belediyelerin evrensel hukuk normlarıyla değil, özel hukuk normlarıyla yargılandıklarını itiraf ederek bizi doğruladığı için kendisine içtenlikle müteşekkirim. Ayrıca şunu da ifade edeyim, iddia edildiği gibi biz mahkemeye intikal eden belgeler üzerinden konuşuruz. Kaynak aktarıldığına dair ve sair yardım edildiğine dair hiçbir isnatla yargılanmıyor arkadaşlarımız, tümüyle siyasi gerekçelerle alındılar.” Seçme seçilme meselesinde durum pek parlak değil, sonuç olarak.

Bir diğer konu ise Kudüs vesilesiyle Türkiye’nin İsrail ile girdiği bir tür ağız dalaşı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail için söylediği “terör devleti” tanımlamasına İsrail Başbakanı Netenyahu’dan yanıt geldi. Netenyahu “Kendi ülkesinde Kürt köylerini bombalayan, gazetecileri hapse atan bir liderden ahlak dersi alacak değilim” deyiverdi. İki devletin de sicilini bilenlerin yaptığı yorum, her iki liderin de haklı olduğu yönünde. Kararı siz verin.

Ama bu İsrail meselesi böyle bitmedi. Erdoğan bir de 14 yaşındaki Filistinli bir çocuğun İsrail askerleri arasında götürüldüğü görüntüye tepki gösterdi. Görüntü elbette tepki gösterilecek gibi ama Gezi direnişi sırasında polis kurşunuyla can veren Berkin Elvan’ın aynı günlerde görülen duruşması adalet açısından yüreklere pek su serpmedi. 27 Şubat 2018’e ertelenen mahkemede tanık polislerin dinlenmesine karar verildi. Duruşmada 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın vurulduğu görüntülerin izlendiğini öğreniyoruz. Bu sırada anne Gülsüm Elvan’ın fenalaştığını da. 14 yaşında bir çocuğun öldürülmesinden ve adaletin yıllardır yerini bulmamasından bahsediyoruz.

Bir yandan da Osman Kavala hala hapiste, Barış Akademisyenlerinin yargılanmasına devam ediliyor, Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri hala hapiste. Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Şahin Alpay, Ahmet Turan Alkan, Ali Bulaç gibi yazarlar için darbe girişimi ile ilişkili oldukları gerekçesiyle ağır cezalar talep edilmesi sadece insan hakları ve demokrasi yanlılarının değil (diyelim Ali Bulaç bahsinde) ilahiyatçı yazar Ali Rıza Demircan’ın da tepkisine neden oluyor.

Tüm bunlara ilave olarak bir buçuk yıla yakın bir süredir OHAL rejimi devam ediyor. İnsan hakları açısından hiç de sağa sola sataşacak durumda değiliz, velhasıl.