BASKIN ORAN

Baskın Oran

İÇLİ DIŞLI

Bu ortamda en sağlamı futbol takılmak

Sadece haberleri özetliyorum, yorumu yazının sonunda yaparım.

TSK internet sitesinden 20 Ocak’ta bildirildi:  “Teröristleri etkisiz hale getirmek ve dost ve kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak üzere Afrin’de Zeytin Dalı harekatı başlatılmıştır”.

İçişleri Bakanı S. Soylu buna paralel konuştu: “Bu operasyon aynı zamanda demokrasi için yapılıyor.

Ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı K. Kılıçdaroğlu konuştu: “Kahraman ordumuza güvenimiz tam, operasyona da desteğimiz tam”. Parti tamamladı:  “Ülkemizin milli güvenliği ve çıkarları her şeyin üstündedir” .

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu kendisine katıldı: “Afrin operasyonuna karşı çıkan herkes teröristlere destek vermektedir dedi.

***

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan daha sert bir tutumdaydı: "Nerede sokağa çıkarsanız biliniz ki güvenlik güçlerimiz sizin boynunuzdadır". Bu uyarının ardından ekledi: “Yok kan dökülmesin falan filan... Burada şehadet de olur, burada gazi de olur, kan da olur". 

Sonra, çok önemli ve anlamlı bişey daha söyledi: “Afrin'den geri adım atmak yok; hedefimiz Kızılelma”.

***

Bilal Erdoğan, operasyonu İHA’ların kumanda merkezinden izledi. Fotoğraf, damadı ve İHA’ları TSK'ye satan şirketin patronu Selçuk Bayraktar tarafından paylaşıldı.

***

Olay, Kıbrıs’a da yansıdı.

“Kıbrıs'a Barış Harekatı, Suriye'ye Zeytin Dalı Harekatı… Türkiye'den Bir İşgal Harekatı Daha” manşeti atan Afrika gazetesi bir grup tarafından taşlandı ve tabelası söküldü. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, görüş ve fikirleri ne olursa olsun bir gazetenin hedef gösterilmesini tasvip edemeyeceğini bildirdi

Bu olay patlak verince, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Bursa’da bir gün önce şunları söylemiş olduğu haber yapıldı: “Kuzey Kıbrıs'ta bir gazete ahlaksızca bir başlık atmış. Türk ordusunun Kıbrıs'tan sonra yeni bir işgal yaptığını söylüyor. Bu ne ahlaksızlıktır bu ne edepsizliktir. Kuzey Kıbrıslı kardeşlerim[in] onlara cevap vermeleri lazım”.  

***

Gözaltılar başladı. İlk planda, Mülkiye mezunlarımızdan Nurcan Baysal, savaşa karşı tvit attığı için alındı. Savaşa karşı çıkıp barış isteyen 70’ten fazla kişiye soruşturmalar ve gözaltılar geldi.

Ankara’da evler basıldı. Harekat bitene kadar tüm etkinlikler izne bağlandı. Politikacı ve gazeteciler gözaltına alındı.   

***

Kral FM’den “ismiyle müsemma” Afrikalı Ali bir çağrıda bulundu: “Operasyona itiraz eden, sesini çıkaran ister gazeteci, ister milletvekili olsun, vurun”. Medyada bu çağrı infaz isteme olarak nitelendi.

Ceza hukukçularına göre çağrı TCK Md. 115/1’e giriyor: “Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dinî, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan meneden kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu maddenin yanında TCK Md. 214 de zikrediliyor: “Suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişi, 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

***

Bu arada, AKP'li Metin Külünk’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gazilik unvanı verilmesi için yasa teklifi hazırladığı öğrenildi.

***

Afrin yorumumu yazının sonuna bırakmıştım. Ama ben ürkek birisiyim, barış isteyenlerin içeri atıldığı bu ortamda yorum yapmaya korkuyorum.

Üstelik, yapanlar var, onları okursunuz. Mesela, Ahmet Türk’ün burnunu Kürt olduğu için kırmış olan, Samsunlu kokoreççi İsmail Çelik’i: “Benim 2010 yılında yaptığımı devlet şu anda yapıyor”.

***

Bu ortamda en sağlamı futbol takılmak. Meşhur fıkrada geçen taraftar sloganıyla yetinmek:

“Hakeeeeem! Anlarsın ya!”