Azeri muhalif yazarın kaybolan söyleşisi

"Aliyev ve Ortakları: Oğluma 35 Mektup" kitabının yazarı gazeteci ve siyasi mülteci Zeynal İbrahimov'un RadioLiberity’nin bir projesi olan Ecokafkaz internet sitesinde yapılan söyleşisi hem kaldırıldı, hem de söyleşiyi yapan Katarine Prokovia’nın işine son verildi.

“Aliyev & Co.: 35 Letters to My Son/ Aliyev ve Ortakları: Oğluma 35 Mektup” gazeteci ve siyasi mülteci Zeynal İbrahimov’un yazdığı bir kitap. Azerbaycan hükümetine eleştirilerle dolu olan kitabın satışına başlandı. Kitabın okuyucuya kavuşması ardından RadioLiberity’nin bir projesi olan Ecokafkaz internet sitesi İbrahimov ile Azerbaycan’ın bölgedeki politikaları, Azerbaycan’da büyüyen Ermeni Nefreti (Armenophobia), Bakü’de 1990 yıllarda Ermenilere yapılanlar ve ders kitapları hakkında konuştu.  Yayınlanmasının hemen ardından Rusça  söyleşi önce kaldırıldı, daha sonra ise söyleşiyi yapan Katarine Prokovia’nın işine son verildi. Diğer gazetelerin kaynak gösterip hala yayında olan sayfalarından takip edilebilen söyleşide İbrahimov duymaya alışık olunmayanları anlattı.

İbrahimov’a göre Baba Aliyev, ülke yönetimin satranç oynarcasına ele geçirdi, bu durum sadece kendisi için değil, tüm ailesine miras bırakmak istediği bir yönetim biçimine dönüştü. Gazeteci, söyleşide Aliyev ailesinin siyasi gücünü kullanıp ekonomik anlamda da ülkeyi avucunun içinde tuttuğunu ve ülkeyi bir aile şirketi gibi yönettiğini anlattı.

Ders kitapları

Azerbaycan’da okutulan ders kitapları konusunda da oldukça eleştirel bir dille konuşan İbrahimov yalan bir tarih üzerinden verilen eğitim neticesinde toplumun soru sormayı unuttuğunu,  korku ile hayatına devam ettiğini söyledi. İbrahimov, basının da aynı derecede korku içinde yaşadığını, başına iş açacak hiç bir haberi yayınlamadığını söyledi.

1990’un Haziran ayında Ermenilere Bakü’de yapılanları bir kovma, bir yağmadan çok soykırıma benzeten İbrahimov, söyleşide şunları söyledi:  “Olaylardan sonra Bakü’de Ermeni kalmadı, daha sonra Yahudiler çıkartıldı. Bu üzerine çok düşünülmüş bir plandı, her şey olması gerektiği gibi oldu. Sıra en son Rusça konuşan Azerilere geldi, onlar da kovulunca, Bakü bugünkü halini aldı, koca renksiz, tekdüze bir köye dönüştü”. 

1915 politikası

Söyleşide İbrahimov şu noktalara dikkat çekti. “Ermeni Soykırımı Osmanlı topraklarında yaşandı ama soykırım konusunda Azerbaycan, Türkiye’den daha sert, daha inkarcı bir tutum takınıyor. Azerilerin soykırımla ne gibi bir bağı olabilir ki, neden bu kadar tepki gösteriliyor anlamak mümkün değil”

İbrahimov Karabağ konusunda da halka yanlış bilgi verildiğini söyledi ve  “Azerbaycan’da insanlara ‘Karabağ Azerbaycan’ toprağıdır diye öğretiliyor. Oysa Karabağ 1921’de Azerbaycan’a iliştirildi” diye konuştu. Yazarın kitabı Amazon’da online olarak satılıyor.  



Yazar Hakkında