Hayal gücünün ve tılsımın peşinde

ÖZLEM ERTAN

Eski, çok eski zamanlarda hazırlanmış, ölümü ve karanlığı içinde barındıran bir muska düşünün. Bu öyle bir muska ki takanı yavaş yavaş dipsiz uçurumlara sürüklüyor, ruhunu sinsice ele geçiriyor. Sonunda, günü geldiğinde sahibine ölümü getiriyor. Hiç kimse sıradan görünen bir muskanın dünyanın görüp görebileceği en güçlü laneti yayan araç olduğunu tahmin edemediğinden, cehennemden gelen kötülük zamanla büyüyor ve yayılıyor. 

Göktuğ Canbaba’nın, ilk yayımlanışından yaklaşık sekiz sene sonra, yeniden ve bu kez İthaki Yayınları tarafından basılan romanı ‘Tılsım-ı Kudret’, genel anlamda bu lanetli muskayı örten gizem perdesinin aralanmasına ve kötülüğün alt edilmesi için verilen mücadeleye odaklanıyor. 

Maceralı ve gizemli 

Yazar, ‘Tılsım-ı Kudret’in grafik roman olmasını hayal ediyormuş, ancak bu isteği Türkiye’nin koşullarından dolayı gerçekleşemeyince kitabını tekrar ele almış, yeni bölümler eklemiş ve sonuçta ortaya maceralı, gizemli ve hacimli bir roman çıkmış.   

Göktuğ Canbaba, son yıllarda Türkiyeli edebiyat okurlarının karşısına çıkan en başarılı, hayal gücü geniş yazarlardan biri. Aynı zamanda fotoğraf sanatçısı ve son derece üretken bir çocuk kitapları yazarı. Yetişkinler ise Göktuğ Canbaba’yı hem fantastik romanlarından hem de eğlenceli yol hikâyelerinden oluşan ‘Ayyaş Buda isimli öykü kitabından tanıyor. 

Akıcı dili, üslubu ve samimiyetiyle kendine yerleşik bir okur kitlesi edinen Canbaba’nın ‘Tılsım-ı Kudret’i tabiri caizse hayal gücünün zirvesinden toplanmış bir metin. Zira roman lanetli bir tılsımın peşinde çıkılan yolculuktan çok daha ötesi. Geçmiş, bugün, dünya, cehennem, farklı şehirler, köyler ve onlarca renkli karakter var bu kitapta. 

Konu, çağımızda ve İstanbul’da başlıyor. Antik Bilgi Toplayıcıları adlı derneğe üye olan “Fransız” lakaplı araştırmacı, bir arkadaşı vasıtasıyla lanetli muskadan bahsedilen eski bir metinden haberdar oluyor; akabinde de muskanın peşine düşüyor. Bu muskanın yaratıldığı Osmanlı devrinde geçen bölümlerde ise acımasız ve hırsları için her türlü kötülüğü yapabilecek bir şehzade ile ilim sahibi bir hocanın dünyasına gidiyoruz. 

Bazılarının hâlâ zannettiğinin aksine Türk fantastik edebiyatı, İskandinav ve Germen mitolojisine yaslanan, J.R.R. Tolkien’in dünyasını takip ya da taklit eden roman ve öykülerden ibaret değil. Türkiye’de özellikle 2000’lerin başından itibaren kaliteli, özgün, yerelden beslenen, kendi dünyasına sahip fantastik romanlar, öyküler üretiliyor. Sadece ‘Tılsım-ı Kudret’i değil, bunları da okuyun. Hatta yine 2000’lerden itibaren üretilen, kaynağını Anadolu’dan alan, özgün korku romanlarına ve öykülerine de kapınızı açın. 

Unutmayın, iyi fantastik roman ya da öykü iyi edebiyattır. İnsanın en temel dürtüsü ise korkudur ve bunun edebiyatta işlenmesi son derece doğaldır, hatta gereklidir. Gözlerinizi hayal gücüne, yaratıcılığa ve insan doğasının karanlık, korku dolu tarafına kapamayın. 

Tılsım-ı Kudret 

Göktuğ Canbaba

İthaki Yayınları

392 sayfa.

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ