Bay Muffin’e veda edebilmek

BÜRKEM CEVHER

Bu hafta sonu bir kitaba aşık oldum, döndüm döndüm bir daha okudum. Neye niyet neye kısmet derler ya, işte öyle oldu. Bu ayki Kitap Kirk için başka bir kitabı yazmayı planlamıştım. Kızımın hazırlanmasını beklerken ‘Elveda Bay Muffin’i okumaya başladım. Kitap bittiğinde, belki de ‘Şeker Portakalı’ndan beri ilk defa bir çocuk kitabını bitirdikten sonra ağladım, Bay Muffin’e veda etmekte zorlandım. 

Evimizde Tarçın ve Zeus isimli iki oğlumuz var. Biri dünyalar güzeli bir köpek diğeri asil mi asil şirin mi şirin bir kedi. Hayatın normal akışı içinde gitmesi durumunda ikisine de biz veda etmek zorunda kalacağız ki bunu düşünmek bile gözlerimi yaşartmaya yetiyor. Tarçın’ın kucağımdaki sıcaklığını, Zeus’un tüylerinin yumuşaklığını bir gün hissedemeyeceğimi bilmek bana acı veriyor. Kızım anaokulundayken bir psikolog velilere evcil hayvanların çocukları hayat döngüsüne hazırladığını söylemişti. Çocukların sevdiklerini kaybedebileceklerini ve bunu en iyi evcil hayvanları ile öğreneceklerini anlatmış, ben de ne kadar acımasız bir fikir olduğunu düşünmüştüm. Oysa ki Bay Muffin sayesinde bu döngüye ben de kendimi hazırlayacağımı fark ettim.

Biricik bir kobay

Bay Muffin de benim Zeus ve Tarçın’ım gibi evinin biriciği bir kobay. Artık 7 yaşında, ömrünü tamamlamaya çok yaklaşmış. Biricik eşi Viktorya’yla altı güzel çocukları olmuş, altısı da evlenmiş ve evden ayrılmış. Viktorya’yı uzun zaman önce arı sokmuş ve Viktorya hemen ölmüş. Bir hamsteri çok kıskanmış Bay Muffin ama o hamster sadece bir tekerleğin içinde koşturur dururmuş. Oysa Bay Muffin altı çocuğunu da almış ve dünyanın sonuna yolculuk etmiş. Öyle de cesur bir kobaymış. Gençliğinde çok güçlüymüş, kocaman bir salatalığı taşıyabiliyormuş. 

Tüm bunları hatırlar ömrünün sonunda Bay Muffin. Evin minik kızı yazdığı mektuplarla hem kendini hem Bay Muffin’i bu ölüme hazırlar. Bay Muffin hayata veda ettiğinde çok güzel bir kutu hazırlanır, Bay Muffin’e. İçine en sevdiği eşyaları konur. Bahçede güzel bir cenaze töreni düzenlenir onun için. Arkasından güzel bir kobay şarkısı söylenir. Marcus Tullius Cicero’nun ‘De Senectute’ kitabından alınan ölüm hakkındaki düşüncelerle veda eder evin kızı Bay Muffine’e: 

“Şimdi sen Bay Muffin, şimdi sen,

Bizden daha iyi biliyorsun ölümün ne olduğunu.

Ölüm ya bir dinlenme, korkmamalı ölümden,

Ya da bir yol, sonsuz yaşama ve mutluluğa giden.

Öyleyse korkmak niye ölümden?

Öyle değil mi Bay Muffin, bilirsin sen?”

Kitabı okurken de okuduktan sonra da uzunca bir süre ‘guinea pig’in Türkçesi için neden ‘kobay’ seçiminin yapıldığını düşündüm. Kobay akla deneylerde kullanılan hayvanları getiriyor, o nedenle de bir süre ‘kobay’ kelimesinin kullanılmasından rahatsız oldum. Ancak tam olarak nasıl çevrilebileceğine ben de karar veremedim, sonunda ‘kobay’ olarak çevrilmesinin en uygunu olduğunu düşündüm. Üstelik küçük çocukların dimağlarında henüz deneyler ve kobaylar yer etmemişti. Eminim kitabı böylesine güzel bir şekilde Türkçe’ye kazandıran Ali Arda da aynı soruyu bir süre kendine sormuştur. Sonunda Ali Arda’nın seçiminin ne kadar doğru olduğuna karar verdim. Kitaptaki şiirleri de ‘Kobayın Şarkısı’nı da böylesine güzel bir şekilde dilimize kazandırdığı için kendisine teşekkür ederiz. 

Ölümle tanışma

O psikoloğun dediği gibi ölüm hayat döngüsü içinde doğal bir son. Ne yazık ki biz çocuklarımızı hazırlayamıyoruz ölümün varlığına. Onları hep korumak istiyoruz kötülüklerden, acılardan. Oysa bir anda bir sevdiklerinin ölümü ile yıkılıveriyor onlara kurduğumuz korunaklı yaşam. ‘Elveda Bay Muffin’ hem çocukları hem yetişkinleri ölümün varlığı ile tanıştıran, yaşlanan canlıların bir süre sonra öleceğini anlatan bir kitap. Kitap okurlarına her ölenin ardından çok üzüleceğimizi, ama yasımızı doğru şekilde yaşarsak bu ölümü sindirip hayatımıza devam edebileceğimizi gösteriyor. İster sonsuz bir uyku olarak kabul edelim ölümü, ister ölümden sonra cennette sevdiklerimizle buluşacağımızı düşünelim, her halükârda ölümün korkulduğu gibi bir şey olmadığını bunun da doğum gibi hayatın normal seyrinin bir parçası olduğunu  görüyoruz. 

Bu kitabı önce kendiniz okuyun, sonra da çocuklarınızla birlikte okuyun; çocuklarınıza hayatın akışını ve herkesin bir gün hayata veda edeceğini öğretin. Sonra da Bay Muffin’e elveda deyin, ancak eminim ara ara siz de kitaba geri dönecek ve Bay Muffin’den ayrılamayacaksınız. 

Elveda Bay Muffin

Ulf Nilsson,
Anna-Clara Tidholm

Çeviri: Ali Arda

Can Çocuk Yayınları 

48 sayfa.