Katolikos’tan Bayar’a: ‘Şiddetle protesto ediyorum’

Ruhaniler Genel Meclisi tarafından seçilen Patrik Kaymakamı Bekçiyan’ın İstanbul Valiliği tarafından tanınmaması ve patrik seçimi sürecinin durdurulmasının ardından Eçmiadzin’de toplanan Yüksek Ruhani Kurul’dan konuya dair bir açıklama beklenmekteydi. Açıklama geçen haftaki Agos’ta yer verdiğimiz üzere seçim yapılabilmesi ruhanilere ve sivillere devletle temasları sürdürme çağrısı yapıyor, devlete de seslenerek Ermeni toplumunun taleplerine kulak verilmesi beklentisini ifade ediyordu. Sevan Değirmenciyan 68 yıl öncesine uzanıyor ve benzer bir durumda Eçmiadzin’in nasıl bir tutum takındığını arşivden çıkardığı önemli bir belge eşliğinde irdeliyor.

Yüksek Ruhani Kurul’un Ermenistan Eçmiadzin’de önceki  hafta içinde gerçekleştirdiği olağan toplantıda Türkiye Ermeni Patrikhanesinde yaşanan patrik seçimi krizi de gündem maddeleri arasında yer alıyordu. Toplantının ardından açıklanan sonuç bildirisi hem yazılı basında hem de internet ortamında yayınlandı. Patrik seçimi konusu açıklamada “Türkiye yöneticilerinden beklentimiz, Ermeni toplumunun beklentilerini karşılamak üzere Patrik seçimini düzenlemeleridir” ibaresi ile yer alıyordu.

Eçmiadzin kentindeki Ermeni kilisesinin merkez makamı bu beklentiyi Türkiye’deki muhataplarına da iletti mi, yoksa bu sözler görmezden gelinmeye mahkum basit temenniler olarak mı kaldı, bilemiyoruz. Bilemiyoruz, zira bu konuda ayrıca bir bilgi aktarılmadı.

İstanbul’daki Türkiye Ermenileri Patrikhanesi’nin kuruluşundan 20. yüzyılın yarılarına kadar Eçmiadzin Katolikosluğunun yani Tüm Dünya Ermenileri Ruhani Önderliğinin Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile ilişkiler sürdürdüğü, en azından bu konuda çabaları olduğu biliniyor. Bu ilişkilerin gündemi çoğunlukla rutin meselelerden oluşmuştur. Bu yazıda 1950 tarihli bir mektubu irdelemek istiyoruz.

Türkiye Ermenileri tarihinde ‘Aslanyan tartışması dönemi’ olarak anılan süreçte patriklik makamı yine uzunca bir süre (Bugünkü kadar uzun değil) boş kalmış, kaymakam yönetiminde kalmıştı. Nitekim 1950 yılının sonlarına doğru çözüm girişimleri belirmeye başlamıştı. 

Fahrettin Kerim Gökay’ın açıklaması

1950 Ekiminde İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay Ankara dönüşünde patrik seçimine dair düzenlemenin merkezi yönetim tarafından onaylandığını açıklamış ve “Seçim bu tüzüğe uygun olarak yapılacaktır” demişti.

Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından imzalanan hükümet kararı ve buna paralel valilik tamimi o güne değin uygulanan Ermeni kilisesinin geleneksel kuralları ve Ermeni nizamnamesi ile çelişen unsurlar barındırmaktaydı. En önemlisi de Patrik seçimi ile ilgili bölümdü. Yeni düzenlemeye göre her semtten birer ruhani ve sivil delegeden oluşan kurul patrik olmaya uygun beş isim belirleyecek ve ardından da on dört kişiden oluşan bir Ruhani Kurul seçeceklerdi. Bu kurul önerilen beş isimden üçünü ayıklayacak ve kalan ikisini de valiliğe bildirecekti. Vilayet onlardan birinin patrik olmasına hükmedecek.

“Bu yönteme seçim demek mümkün mü? Kiliseleri baz alarak seçilen delegeler ve kilise sayısı kadar papazlardan oluşan, adı bile olmayan bir komitenin toplantısıyla belirlenen beş aday. Nihayet bu kurulun üyelerinden oluşan 14 kişilik ruhani kurul, seçerek, daha doğrusu ayıklayarak beş adayı ikiye indirecek, vilayet de bunlardan birini Patrik ilan edecek”.

“Bu durumda patriği kim seçmiş oluyor? Ermeni toplumunun delegelerinden oluşan kurul mu, yoksa valilik mi?” Bu sorular o dönemin İstanbul Ermeni basın organlarından ‘Paros’ta sorulmaktaydı.

Bu düzenlemeyle Ermeni toplumu Patriğini seçme hakkından fiilen mahrum ediliyordu. Vilayetin tamimi dini konulara müdahil olmaması gereken devletin laiklik ilkesi ile de çelişmekteydi. 

Bayar’a mektup

1950 Ekiminde yayınlanan bu valilik tamimi sadece Ermeni toplumunun gazetelerinde değil, Türk basını tarafından da eleştirilere uğradı. ABD ve SSCB arasında var olan soğuk savaş ikliminde Türkiye Ermeni Patrikhanesine yönelik müdahaleleri ve bu konu ile ilgili açıklamaları bulunan Tüm Dünya Ermenileri Katolikosu VI Kevork da  dönemin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına hitaben aşağıdaki mektubu kaleme aldı.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Kategoriler

Genel Toplum Kilise



Yazar Hakkında