Akademisyenlerden Boğaziçili öğrencilerin gözaltına alınmasını kınayan mektup

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin gözaltına alınmasına karşı aralarında Judith Butler, Nancy Fraser gibi isimlerin de yer aldığı 199 akademisyenin başlattığı imza kampanyası büyüyor. Aralarında Nobel ve Pulitzer ödüllü isimlerin de bulunduğu 1257 uluslararası akademisyen öğrencilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi, öğrencilerin yanında olma sözü verdi.

Akademik Dayanışma Ağı’nda (Academic Solidarity Network) olan akademisyenler tarafından kaleme alınan açık mektupta siyasi görüşlerini ifade ettiği için gözaltında olan öğrencilerin derhal serbest bırakılması ve haklarındaki tutuklama ve soruşturmaların düşürülmesi talep edildi. 

İmza atan isimler

Dünyanın 37 ülkesinde bulunan 100’ü aşkın kurumdan 1257 akademisyen, Boğaziçi Üniversitesi’nden 15 öğrencinin gözaltına alınmasını kınayan açık mektupta Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrencilere yönelik söylemlerine de yanıt verdiler. İmzacı akademisyenler arasında Angela Y. Davis, Judith Butler, Noam Chomsky, Alice Crary, Nancy Fraser, Marianne Hirsch, Michael Hardt, Etienne Balibar, Mary Marshall Clark, Seyla Benhabib, Jay M. Bernstein, Partha Chatterjee, Bertell Ollman, Susan Buck-Morss, Pulitzer ödüllü Junot Diaz, Homi K. Bhabha, David Graeber, Todd Gitlin, Immanuel Ness, Eduard Brezin, Nobelli Eric Wieschaus ve Jack W. Szostak gibi isimler yer alıyor.

AÇIK MEKTUBA İMZA ATAN 1257 AKADEMİSYENİN TAM LİSTESİ İÇİN TIKLAYINIZ

Mektup kemlere gönderildi? 

İmzacıların ellerindeki tüm özel ve kamusal imkanlarla öğrencilere destek olma sözüyle biten mektup, New York ve Washington D.C.’deki Türkiye Cumhuriyeti Konsoloslukları’na, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın da dahil olduğu Türkiye hükümeti yetkililerine (Başbakan Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, vs), Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği yetkilileri ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü’ne gönderildi.

Imza Metni

"Dünya çapındaki akademik topluluklarının üyeleri olarak, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilerin son zamanlarda tutuklanmasına ve taciz edilmesine sert bir şekilde karşı çıkıyoruz.

"19 Mart 2018’de öğrenciler, kampüs içinde İslam Araştırmaları Kulübü tarafından organize edilen Suriye’de Afrin’in işgal edilmesinde savaşan askerleri desteklemek için yapılan etkinliğe karşı bir gösteri yaptılar. Sonrasında gerçekleşen kampüs içindeki tutuklamalar, polisin ev ve yurt baskınları, Türkiye’de son zamanlarda artan siyasi konuşmaları ve muhalefeti suç kabul etme trendinin bir parçasını oluşturuyor.

"Recep Tayyip Erdoğan alaycı bir üslupla bu öğrencilerden 'terörist' diye bahsetti, onları okuldan atmak ve başka bir üniversitede eğitim almalarını engellemek için ant içti. Erdoğan’dan daha önce böyle sözel saldırılar görmüştük ve bunlar binlerce akademisyenin, gazetecinin, sanatçının ve insan hakları savunucularının tutuklanmasıyla sonuçlanmıştı.

"Türkiye hükümetini gözaltına alınan öğrencileri derhal serbest bırakmaya çağırıyoruz.

"Türkiye hükümetini siyasi söylemden dolayı tutuklanmış veya gözaltına alınmış bütün öğrencileri derhal serbest bırakmaya çağırıyoruz.

"Karşılaştıkları risklere rağmen cesur bir şekilde muhalefetlerini dile getiren bu öğrenciler ile dayanışma içinde olduğumuzu bildiriyoruz.

"Mümkün olan bütün kamusal ve özel kanallardan bu örencileri destekleyeceğimize söz veriyoruz."

 * İmza metni çevirisi: Elif Ünal - bianet

Ne olmuştu? 

26 Mart 2018 tarihinde Bogazici Üniversitesi’nden üç öğrenci evleri ve yurtları polis tarafından basıldıktan sonra gözaltına alınmıştı. Bugün itibarıyla 15 olan gözaltılar, bir grup ögrencinin, Afrin’de yaşamını kaybeden 46 asker için lokum dağıtılan bir standı protesto etmesi sonrasında başlamıştı. Protesto eden ögrenciler, üzerinde “İşgalin ve katliamın lokumu olmaz” yazan bir pankart açmış, bunun üzerine lokum dağıtma etinliği organize eden İslam Araştırmaları Kulübü ve protesto edenler arasında gerginlik yaşanmıştı.

Recep Tayyip Erdoğan konuşmalarında etkinliği protesto eden Boğaziçi öğrencilerinden ‘terörist’ diye  bahsetmişti ve onlara okuma hakkı vermeyeceklerini söylemişti: “O komünist, o vatan haini terörist gençler onların masalarını dağıtıyor. Bu gençlere üniversitede okuma hakkı vermeyeceğiz.”