LEVON BAĞIŞ

Levon Bağış

OBUR

Baharın sunduğu nimetler

‘’İlk sevgilinin gülüşüne benzer

Bir Nisan havası değil mi esen?
Zincirlere, kelepçelere inat,
Kanatlarımı açmak zamanıdır;
Allah’a ısmarladık kaldırımlar.’’

 

Cahit Sıtkı Tarancı

 

Bahar geliyor. Gerçi bu sene hiç kış gelmediği için baharın gelişi de biraz nanemolla olacak gibi. Ama birkaç gündür havalar aydınlık, güzel, bahar tadında.

Her mevsimin değişen tatları var ama bahar belki de en cömert mevsim. Doğanın uyanmasıyla manav tezgâhları birden renkleniyor. Çağla, hatta şeftali ve kayısı çağlaları bile tezgâhlarda yerini aldı.

Bir defa, doğa ana uyanıyor. Yeşillikler ortaya çıkmaya başlıyor. Diğer mevsimlerde kötü kopyalarına alıştığınız kuşkonmaz gibi bir cennet meyvesi kendini gösteriyor. Güzel bir hollandaise sosla servis edilen bir kuşkonmaz, sofrada 10 kaplan gücündedir bence. Hele bir de yanına güzel bir Riesling şarabı denk gelmişse, sormayın gitsin.

Tabii, baharın başka konukları da var. Şubat-mart gibi kendini gösteren süt kuzuları varken başka et yememek lazım; bu aylarda böyle bir yemeğin lezzetsiz olma imkânı yok. Bu mevsimde, kendini çok kısa süreliğine gösteren kuzu sarma kokoreci de unutmamak lazım. Bence bu bahar yapılacaklar listenize bunu da ekleyin. “Öyle bir listem yok” diyorsanız, aman, hemen edinin. Kısacık bahar aylarını kaçırırsanız bir yıl beklemeniz gerekecek.

Baharın biz oburlara sunduğu başka bir ganimet ise oğlak. Yolunuz Trakya taraflarına düşerse İstanbul’a iki saat mesafede bulunan, Lüleburgaz’a bağlı Büyükkarıştıran kasabasındaki Çamlık Restoran’a gitmenizi tavsiye ederim. Güzel bir piknik alanında temiz ama iptidai şartlarda gerçekten iyi pişirilmiş oğlak bulabiliyorsunuz; üstelik yörenin iyi şarapları da servis ediliyor. İki saat yola değer mi demeyin; o meşhur sözü “Yemek Çin’de de olsa gidip alınız” diye anladığımdan, bence değer.

Tabii bir de, Paskalya’nın resmî yiyeceği olan kalkan var. Gerçi, artık kalkan yiyebilmek için para biriktirmek gerekiyor ama yine de iyi bir kalkanı hiçbir balığa değişmem (belki lüfere değişebilirim, o anki ruh açlığıma bağlı). İstanbul’dakilerden biraz daha ucuz, çok iyi kalkan yapan bir yer var: Karaburun’daki Hanımeli Restoran. Tandırda pişirdikleri kalkan denemeye değer.

Sabırsızlıkla beklediğimiz baharın iyi geçmesi dileklerimle; baharı bekleyen herkese iyi baharlar...