OHANNES KILIÇDAĞI

Ohannes Kılıçdağı

MUHALEFET ŞERHİ

Yönetici fevri olmamalı

Son VADİP toplantısında Bedros Şirinoğlu, geçen hafta yazdığım yazıya öfkelenip “Ona da sıra gelecek” diyerek beni tehdit etmiş. Bu tehdit konusuna döneceğim ama önce, benim “Ortada bir rapor yok” dediğimi ileri sürerek 2002 tarihli bir raporu ortaya sürmesine bir cevap vereyim.

Şöyle demişim geçen hafta: “Hangi çalışmaya, hangi gerekçelere, hangi etüde, hangi projeksiyona dayandığı belli olmadan, bir yemek sırasında iki cümleyle, ‘geçerken uğradım’ misali söylenecek sözler değil bunlar. Böyle yaptığınız zaman, ne derdinizi anlatabilirsiniz ne de sağlıklı bir tartışma başlatabilirsiniz.” Bakıyorum ve söylediklerimde bir yanlış göremiyorum. Eğer o raporun geçerliliğine hâlâ inanıyorsanız, ona dayanarak bir sunum hazırlarsınız, çağırırsınız toplumun temsilcilerini, okul yöneticilerini, basını, anlatırsınız. İlgisiz bir yemek sırasında, konuyu o şekilde gündeme getirince, ‘birleşme’ argümanının dayanağının o rapor –veya başka bir çalışma– olduğu anlaşılıyor mu? Hayır.

Peki, dayanak olarak öne sürülen raporun tarihine ne demeli? Üstünden 16 sene geçmiş. O sene doğan çocuklar neredeyse liseyi bitirecek. Dikkat, raporda söylenenler yanlıştır demiyorum ama üstünden bu kadar sene geçtikten sonra mutlaka gözden geçirilmeli, güncellenmeli, tartışılmalı. Yoksa bunlar yapılmadan, birleşmelerin biricik dayanağı olarak kabul edilemez. Ama ben size daha ‘ilginç’ bir şey söyleyeceğim. Söz konusu raporun hepsi değil ama ‘Sonuç ve Öneriler’ kısmı elimde. Raporun ana gövdesinde bu bölümle çelişecek öneriler olmaması gerekir, varsa günahı yazarların boynuna, fakat sonuç kısmında önerilen, bazı şartları taşıyan ilkokulların birleştirilmesi. Oysa, Şirinoğlu liseleri de birleştirmekten bahsediyor. Rapor ise, liselerin ‘çoklu programlar’a dönüştürülmesini öneriyor. Belki Şirinoğlu’nun önerisi daha mantıklıdır, o ayrı, ama insan kendine dayanak diye öne sürdüğü raporda ne dendiğini bilmez mi?

“YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN”