Farklı bir Dashiell Hammett polisiyesi

BÜRKEM CEVHER

Bazı yazarların gördüğüm her kitabını gözüm kapalı alıp okurum çünkü içlerinde mutlaka beni mutlu edecek veya heyecanlandıracak bir öykü olduğunu bilirim. Dashiell Hammett de bu yazarlardan biridir. Polisiye romanlara olan düşkünlüğüm Agatha Christie ile başlamışsa da Hammett polisiye öyküyü üst sınıftan almış ve hayatın içine sokmuştur. ‘İnce Adam’ı da görür görmez hemen okumak farz oldu tabii. 

New York’ta

Everest Yayınları tarafından en son yayınlanan Dashiell Hammett romanı ‘İnce Adam’, bir süredir kayıp olan zengin mucit Clyde Wynant’ı arama çalışmaları çevresinde şekilleniyor. Eskinin oldukça başarılı özel dedektifi Nick Charles zengin bir kadınla evlenmiş ve dedektifliği bırakmıştır, artık karısının parasını yönetmektedir. Charles çifti her Noel zamanı yaptıkları gibi New York’a gelmişler ve lüks bir otelde zamanlarını dostları ile birlikte geçirmektedirler. 

Clyde Wynant’ın kızı Dorothy, Nick’i tanır ve babasını görüp görmediğini merak eder. Nick yıllar önce onlar için çalışmıştır ve Dorothy de o zamanlardan beri Nick’ten hoşlanmaktadır. Wynant’ın sevgilisi Julia Wolf’un öldürülmesi ile Nick Charles hiç istemese de hem cinayet davasının içine çekilir hem de Wynant’ı aramaya başlar. 

Wynant ailesi her bireyi ile dikkat çekici ve de yozlaşmış bir ailedir. Wynant’ın eski eşi Mimi eskiden jigolosu olan Chris ile evlenmiştir, Clyde Wynant’ın ona verdiği paralar ise artık bitmek üzeredir. Kızı Dorothy, Nick’in peşinden ayrılmaz, sürekli sarhoştur. Wynant’ın oğlu Gilbert ise uyuşturucular, ensest ve yamyamlık hakkında araştırmalar yapan sorunlu bir gençtir. Clyde Wynant, Julia Wolf cinayetinin baş şüphelisidir ancak ailesinin sürekli yalan söylemesi, Wynant’ın buluşmalara gelmemesi ile bu muamma yılan hikayesine döner. Nick’in araştırmalarına genç ve akıllı karısı Nora yardımcı olacaktır. 

Kitap polisiye kurgusu ile oldukça başarılı ve eğlenceli bir roman olmakla birlikte en dikkat çekici yönü 1930’ların başında ABD’de içki yasağının hüküm sürdüğü yıllarda bu yasağın aslında hiç uygulanmadığını hatta yasağın kanun dışı yollardan para kazanmanın başlıca sebebi olduğunu görürüz. Nick kahvaltı yapmadan önce mutlaka içkisini içer, kaldıkları otelde alkol sudan daha fazla tüketilir. Kaçak barlar, gece kulüpleri vaka-i adiyedendir. Hatta polis müfettişi bile polis merkezindeki odasında çekmeceden viski çıkartıp Nick’e içki ikram eder. 

Roman, Hammett’in diğer romanları gibi karanlık bir ortamda geçmez. Zenginlerin salonlarında politik doğruculuk ile samimiyet arasında gidip gelen konuşmalar yeri geldiğinde gece kulüplerinde kavgalara karışır. En nihayetinde katil bulunur, Wynant’ın çevresindeki muamma çözülür. Son bölümde yazar Nick’in ağzından hem karısına olayları anlatır hem de parantez içinde sonradan ortaya çıkan bulguları de ekleyerek okuyucuları aydınlatır.

Charles’ın farkı

Hammett’in diğer romanlarındaki dedektiflerin aksine Nick Charles zorba, sert bir adam değildir; bilakis karısı ile mutlu bir evliliği olan, karısının fikirlerine oldukça değer veren bir adamdır. Yine de romandaki kadın karakterlerin hemen hepsi ya çıkarcıdır ya sorunlu veya kendi parasını idare etmekten acizdir. Clyde Wynant’ın karısı Mimi histerik kadın tiplemesinin bir karikatürü gibi görünür. Bir kriz anında yüzüne üç bardak su döküldükten sonra sakinleşir. Wynant’ın kızı Dorothy baba figürü olarak Nick’e tutunur. Sürekli sarhoştur, Nick’e yakın olmak için Nick’in arkadaşı Harrison Quinn’in ilgisini geri çevirmez. Quinn’in eşi Alice ise sürekli aldatılmasına karşın kocasını para için asla terk etmeyecektir. Her ne kadar romandaki en akıllı ve güçlü kadın Nick’in karısı Nora da olsa, o da kendi parasını idare edemez ve parasını Nick yönetir. Ne de olsa Nick bir erkektir ve elbette Nora’dan çok daha akıllı ve tecrübelidir. Nora ise roman boyunca sürekli Nick’e ve konuklara içki eder. Yine de Nora, Nick’in sert dedektif hallerini sever, hatta bazen bu halleri ile eğlenir de. Üstelik cinayeti çözmesi için ona yardım eder. Sonuç olarak cinayeti Nick çözmüş olsa da, Nora ve Nick bir ekiptir. Kitap yayınlandıktan sonra ‘İnce Adam’ film olarak da çekilmiş hatta kitabın devam hikayelerinin de filmleri yayınlanmıştır.

Belce Ünüvar’ın çevirisinin romanın başarısına katkısını belirtmeden geçmemek lazım. Gerek çevirisi, gerek baskı özeni ile de ‘İnce Adam’ oldukça iyi bir roman. ‘İnce Adam’ın hem Dashiell Hammett okurlarını hem polisiye severleri oldukça memnun edeceğini düşünüyorum. 

İnce Adam

Dashiell Hammett

Çeviri: Belce Ünüvar

Everest Yayınları 

240 sayfa.