LEVON BAĞIŞ

Levon Bağış

OBUR

Bir Yunan trajedisi değil, sabotaj

Denize yakın bir tepeciğin üzerindeki bir tavernada 20’den fazla insanın cansız bedeni bulundu. Annesi son dakikalarında korkmasın diye çocuğuna sıkı sıkı sarılarak ölmüştü. O kadar hızlı gelmişti ki alevler, oldukları yerden kıpırdayamamışlardı.

Deniz kenarında olanlar suyun kenarında olduklarından alevlerden etkilenmeyeceklerini zannettiler. Hızı saatte 100 kilometreye çıkan rüzgâr alevleri o kadar harlandırdı ki, suya kaçanlar bile dumandan boğuldular.

Arabalarına atlayıp kaçmaya çalışanlar arabalarında, evlerinden çıkmaya çalışanlar kendi evlerinde yakalandılar ani yangına.

Atina yakınlarındaki Nea Makri bölgesinde çıkan yangında ölü sayısı 80’e ulaşmak üzere.

Yapılan ilk açıklamalar yangının 15 ayrı noktada birden çıktığından ve sabotaj şüphesinden bahsediyordu.

Muhalifler ise yangının bu kadar hızlı yayılmasının sebebinin kemer sıkma politikaları çerçevesinde sayıları azalmış itfaiye personeline, yetersiz ekipmana ve yönetim aczine bağlıyordu.

Her ikisinin de felakette ciddi payı olduğu tartışılmaz ama unutulan bir konu var.

Yangın sadece Yunanistan’da çıkmadı. İsveç’te çıkan devasa orman yangını günlerdir söndürülemiyor. Çünkü İsveçlilerin orman yangınıyla alakalı hiçbir tecrübeleri yok. Yardım için yurtdışından gelen uzmanlar, İsveç ormanlarında yangında itfaiye araçlarının geçmesi için açılması gereken yollar dahil herhangi bir önlem almadığını görmüş ve şaşırmışlar ama esas şaşkınlığı yaşayanlar İsveçliler. Yılın büyük bölümünü kar altında geçiren ormanlarında daha önce hiçbir yangın tehlikesi yaşamamışlar. Fakat bu sene çıkan yangının sönmeye niyeti yok gibi görünüyor.

Haber sitelerine düşen başka haberlere göre, aşırı sıcaklar Kanada’nın Quebec eyaletinde 50’den fazla insanın hayatına mal olmuş. Japonya sıcaklardan yaşlılarını koruyamadığı için sıcak nedeniyle ölen yaşlılara dair haberler geliyor.

Sağlık sisteminin kötülüğünden, yeterli ilgiden uzak kalmış insanların düştüğü zavallı durumdan bahsediliyor ki bunlar da kesinlikle doğru tespitler.

Ama kimse bu haberleri aktarırken, havaların bir acayip olduğundan bahsetmiyor. Kimse değişen mevsimlerden bahsetmiyor.

Yaşananlar, ölümleri, yıkımları ve acı etkileriyle bir Yunan trajedisinin tüm özelliklerini taşıyorsa da, bir trajedi değil. Tam manasıyla bir sabotaj. Evet, sabotaj, çünkü yaşadığımız gezegeni, evimizi sabote ediyoruz. El birliğiyle, hep beraber yapıyoruz bunu. Daha fazla fosil yakıt kullanarak, daha fazla tüketerek, kendi evimizi ateşe atmaya devam ediyoruz. Ya bunlardan vazgeçeceğiz ve sesimizi çıkaracağız, ya da belki yangından, belki bir su baskınından, belki don veya kıtlık gibi bir felaketten ölüp gideceğiz.

Açgözlülüğümüzün kurbanı olmaya hiç bu kadar yaklaşmamıştık.