Cumhurbaşkanına anlamlı ziyaret

Laki Vingas’ın başkanlığında, Türkiye’de yaşayan gayrimüslim toplumların temsilcileri Cumhurbaşkanı Gül ile bir araya geldi. Gül’e, azınlıkları ilgilendiren yasaları hızla onaylamasından ve olumlu mesajlarından duyulan memnuniyetin yanı sıra çözümü beklenen sorunların da iletildiği toplantıya Ermeni toplumunu temsilen Bedros Şirinoğlu katıldı.

Gayrimüslimler için hayat tozpembe değil

SARKİS GÜREH
sgureh@agos.com.tr

Son yıllarda yapılan düzenlemelerle Türkiye’de yaşayan gayrimüslimlerin sorunlarının tamamen ortadan kaldırıldığı gibi bir algı yaratılmak istense de, gayrimüslim toplumlar hâlâ çok ciddi sorunlarla mücadele ediyor. Mülkiyet ihlalleri, inanç ve ibadet özgürlüğüne ilişkin sınırlamalar, eşit vatandaşlık önündeki engeller ve nefret söyleminin hedefinde olan gayrimüslim toplumlar, sıkıntılarının bir an önce çözülmesi için, her fırsatta taleplerini yetkililere bildiriyor.

Teşekkür ziyareti

Geçen Perşembe günü Vakıflar Meclisi Cemaat Vakıfları Temsilcisi Laki Vingas’ın başkanlığında, Türkiye’de yaşayan gayrimüslim toplumlarından temsilciler Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya geldi. Görüşme, Cumhurbaşkanı Gül’e, 2008 yılında çıkan azınlık yasası başta olmak üzere, azınlıkları ilgilendiren yasaları hızla onaylamasından ve geniş topluma gayrimüslimlerle ilgili olumlu mesajlar vermesinden duyulan memnuniyeti iletmek ve teşekkür etmek amacıyla gerçekleştirildi. Görüşmeye, Vingas’ın yanı sıra, Ermeni vakıflarını temsilen Bedros Şirinoğlu, Süryani vakıflarını temsilen Sait Susin, Ermeni Katolik vakıflarını temsilen Bernard Sarıbay, Rum vakıflarını temsilen Andon Parisyanos, Musevi vakıflarını temsilen Sami Herman, Bulgar vakıflarını temsilen Vasil Liyaze, Süryani Katolik vakıflarını temsilen Zeki Basatemir, ve Midyat Süryani Mor Gabriel Manastırı Vakfı Başkanı Kuryakos Ergün katıldı.

‘Siyasi iradenin farkındayız’

Tarabya’daki Huber Köşkü’nde yapılan yaklaşık bir saatlik görüşmede, gayrimüslim temsilciler, Cumhurbaşkanı Gül’e, toplumlarının sorunları hakkında bilgi verdi. Basına kapalı olarak yapılan görüşme sonrasında habercilere bir açıklama yapan Vingas, şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanı’nın halihazırda çözümlenmemiş bazı konulara hâkim olduğunu gördük. Kendilerinin de ifade ettiği gibi hiçbir vatandaşımızın Türkiye’de garip yaşamasını, garip hissetmesini istemiyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin ekonomisi büyüdükçe, güçlendikçe, özgüveni arttıkça, sanıyorum kalan sıkıntılar da bertaraf edilecektir. Bu konuda devletin ve hükümetin iradesi kamuoyuna da yansıyor. Bunun farkındayız.”

En dertli toplum Süryaniler

Agos’un sorularını yanıtlayan vakıf temsilcileri, Gül’ün kendilerini çok sıcak karşıladığını ve görüşmeden memnun ayrıldıklarını dile getirdiler. Temsilciler, Cumhurbaşkanı Gül’ün anlatılanları ilgiyle dinlediğini ve mevcut sıkıntıların, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi olarak güçlenmesine paralel olarak giderileceğini umduğunu söylediğini aktardılar.

Görüşmede her temsilci, mensubu olduğu toplumun sıkıntılarını dile getirdi. Bin yıldır aynı topraklar üzerinde yaşamasına rağmen, Yargıtay tarafından ‘işgalci’ sayılan Mor Gabriel Manastırı Vakfı’nın başkanı Kuryakos Ergün, Cumhurbaşkanı Gül’e konuyla ilgili bir rapor sundu. Ergün dava sürecini özetlerken, dava dosyasından belgelerin çıkarılması gibi skandallara da değindi. Yargıtay’ın “yaşı yetmez” diyerek bilirkişi raporunu yok saydığını belirten Ergün, bu sorunun çözülmesi için destek beklediklerini söyledi.

Süryanilerin kilise ve okul ihtiyacı

Süryani Kadim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sait Susin ise, İstanbul’da yaşayan Süryanilerin anadilde eğitim verebilmek için bir okula gereksinim duyduklarını dile getirdi. Susin, Cumhurbaşkanı Gül’ün, herkesin inancını yaşama ve dilini öğrenme özgürlüğünün olması gerektiğini söylediğini ve Süryanilerin taleplerini haklı bulduğunu aktardı.

Katolik Ermenilerin kronik sorunları

Toplantıya Ermeni Katolik vakıfları adına katılan Bernard Sarıbay, cemaat vakıflarının 2008’de çıkan vakıflar yasasına kadar ‘yabancı’ sayıldığını ve yeni yasayla bu durumun düzelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Bomonti Mıhitaryan Vakfı 1958 yılında satın almasına rağmen, 36 Beyannamesi uygulaması nedeniyle el konup Ayaş Belediyesi’ne geçen okul binası için açılan dava hakkında bilgi veren Sarıbay, Apeloğlu Andon Vakfı sorununu da anlattı. 2003 yılına kadar ayrı vakıf statüsünde olan ve İstanbul’un farklı semtlerinde bulunan yedi vakfın Apeloğlu Andon Vakfı adı altında birleştirildiğini söyleyen Sarıbay, 2003’ten beri vakıflarda seçim yapılamadığını ve bu durumun, vakıfların yönetimine toplumun iradesinin yansımasına engel olduğunu kaydetti.

‘Misafir’ değil ‘’asil

Toplantıda Rum vakıflarını temsil eden Andon Parisyanos, yönetmelik değişikliğinin ardından Rum okullarında ‘misafir öğrenci’ olarak eğitim alan öğrencilerin ‘asil öğrenci’ olarak kaydedilmesini teklif etti. Parisyanos, konuyla ilgili sorumuzu şöyle yanıtladı: “Bu karar Rum toplumunun geleceğini yakından ilgilendiriyor. Yunanistan’dan dönmek isteyen aileler, çocuklarını düşünerek kararlarını erteliyor. Çünkü misafir öğrencilere diploma verilmiyor ve dolayısıyla bu öğrenciler üniversiteye gidemiyor.”

Şirinoğlu’ndan ince siyaset

Ermeni vakıflarının temsilcisi Bedros Şirinoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girme hedefine Ermeni toplumunun her türlü katkıda bulunacağını söyledi. Ermeni toplumunun halen önemli sorunları olduğunu belirten Şirinoğlu, bu sorunların ayrıntısına girmedi ancak hükümet ve devletle kurulan iyi ilişkilerle bunların çözülmesini umduğunu kaydetti. 

Kategoriler

Toplum Vakıflar