'Normal olmayan şeyler vardı'

Hrant Dink Cinayeti Davası'nda tanık olarak dinlenen dönemin TEM Şubesi Müdürü Selim Kutkan, cinayet sonrasında yürütülen soruşturmayı anlattı. Kutkan, ''Normal olmayan bir şeyler vardı' dedi.

Dink cinayeti davası İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün başlayan duruşmalar bugün devam ediyor. 

Duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevlerinden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Halen ev hapsinde bulunan Dönemin Trabzon İl Alay Komutanı Albay Ali Öz ve  dönemin İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi Müdürlerinden Ahmet İlhan Güler ve Erhan Tuncel'in de aralarında bulunduğu tutuksuz sanıklar da duruşmaya katıldı. 

Duruşmada Dink cinayeti yaşandığı dönemde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Selim Kutkan tanık olarak dinlendi. 

Kutkan, halen Emniyet Başmüfettişi olarak görev yaptığını söyledi.

Kutkan 2005 – 2008 yılları arasında İstanbul Emniyet Müdürülüğü Terörle Mücadele Şubesi  Müdürü olarak görev yaptığını ve Dink cinayeti olduğunda görevde olduğunu ve soruşturmanın başında olduğunu söyledi. 

Kutkan Dink'e dönük tehditlerden ve istihbarat raporlarından haberdar olmadığını söyledi.  

Kutkan, cinayet sonrasında yürütülen soruşturmayla ilgili süreci şu sözlerle anlattı: 

''Cinayeti duyar duymaz olay yerine gittim. Bütün birimler oraya yönlendirildi. Biz gittiğimizde ilçe emniyet görevlileri olay yerindeydi, gerekli tedbirler alınmıştı.  Emniyet Müdürü yurtdışındaydı. Telefonla görüştük. Olaya bizim bakmamız yönünde talimat verdi. Emniyet Müdürü Vekiliyle de değerlendirme yaptık ve biz bakmaya başladık. Çevredeki güvenlik kameraları ve olayın gören tanıkların toplanması yönünde talimat verdim. Saray Kumaşçılık adlı iş yerinde failin kaçış görüntüleri olduğunu söylediler. Ben oraya gittim. Arkadaşlar bana kaçış anını gösterdi. Ben de bütün harddiski almalarını söyledim. Vali Muammer Güler beni aradı. İki bakanın İstanbul'da olduğunu söyledi. Ben elimizdeki bilgileri Güler'e anlattım. Valiliğe çağırdılar. Valiliğe gittiğimde İçişleri ve Adalet Bakanları, Birinci Ordu Komutanı ve Başsavcı Valilikteydi. Ben bilgileri aktadım. Kamera kaydı olduğunu, buradan sonuç alabileceğimizi, faili yakalayabileceğimizi söyledim. Oradan Emniyet'e gittim. Cerrah yurtdışından döndü, onu havaalanından aldım. Olay mahaline gidip gelişmeleri aktardım. Sonra Emniyet'e geçtik. Ertesi gün öğlen saatlerine kadar İstihbarat Şubesi şahsın kimliğini tespit edemedi. Görüntüler basınla paylaşıldı. Birkaç saat içinde Trabzon'dan bilgi geldi. Ogün Samast'ın babası Emniyet'e gitmiş ve bilgi vermişti.''

''İstanbul'da Samast'ın kalabileceği yerlere operasyon yapıldı, akrabalarına operasyon yapıldı. Sonra Otogar'dan Ogün Bay isiminde bir bilet bulundu. Otobüs Samsun'a yakındı. Samsun'u aradık operasyon yapıldı. Ogün Samast, İstanbul'a getirildi.'' 

''Savcıların nezaretinde soruşturma yürütüldü. Yasin Hayal ve arkadaşlarına ulaşıldı. Elazığlı Erhan isimine ulaştık. Olayın yönelendiricisi olduğuna dair detaylı bilgi vardı. Trabzon Emniyet'e yazdık. Elazığlı Erhan'ı bulun diye. Sabah saatlerinde bize gönderdiler. Ekiplerimiz mülakata başladıktan sonra Erhan Tuncel, Trabzon Emniyet'inin Yardımcı Haber Elemanı olduğunu söylemiş. Arkadaşlar bana söyledi. Bir daha benim haberim olmadan görüşme yapılmayacağına dair talimat verdim. Emniyet Müdür Yardımcısının odasına çıkarttık. Orada dinledik. İstihbaratçı kimliğini açıklamaz. Eleman 'ben elemanım' demez. Bu temel kuraldır. Erhan, elemanım dediğinde dikkatimizi çekti. Normal olmayan durum vardı. Hem istihbarat elemanı olduğunu söyledi hem de suça bulaşmış. Suça bulaşan kişiler muhbir olmayacağına dair yönerge açıktır. Elemanın güvenliği esastır. Görüştüğü kişi dışında kime onu tanımaz. Emniyete gidip gelmez. Ancak Erhan, Emniyet'teki herkesi tanıyor, Trabzon MİT'i tanıyor, Jandarma'yı tanıyor. Böyle birinin elemanlığı sorgulanır. Cerrah, konuyu Trabzon'a aktardı. İstihbarat Müdürü ve ilgili kimse İstanbul'a gelmesini istedi. Gelmediler. Bilgi de gelmedi. Sonra yeniden sorduk. Konu Vali Güler'e aktarıldı. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'yla paylaşıldı. İstihbarat Dairesi Başkanı geldi. Görüşmede, Cerrah, müdürü yardımcısı ve ben de vardım. Daire Başkanı Ramazan Akyürek, ''Biz bunu elemanlıktan çıkarttık. Alın siz eleman yapın'' dedi. Ne demek istediğini anlamadım.''

''Durumu savcılara anlattım Savcılar da Erhan'ı dinledi. Aynı şeyleri anlattı. Ancak Erhan, avukatıyla görüştükten sonra ifade vermedi. Bize anlattıklarını, ifadede anlatmadı. Bunun üzerine biz tutanak tuttuk. Savcılara siz de imza atacak mısınız? diye sorduk. Biz olaya hakimiz gerek yok dediler. Biz imzaladık kapalı zarfla dosyaya koyduk. Savcılığa gönderdik.''

''Trabzon'a ekip gönderdik. Ekiplerimiz çalıştı. Pelitli Jandarma bölgesiydi. Jandarma izin vermedi. Biz bunun üzerine savcılıktan talimat yazısı gönderdik.''

''Dink'in failinin fotoğraflarını tespit etmeye çalışırken, Erhan o gece Trabzon Emniyetinde tutulduğunu söyledi. Biz sabaha kadar faili bulmaya çalışıyorduk meğer Erhan, Trabzon Emniyetteymiş.''

Kamera kayıtları

Kutkan, avukatların ve mahkeme heyetinin sorularını da yanıtladı. 

Dink cinayetinin gerçekleştiği günün öğleden öncesine ait Akbank Pangaltı Şubesin'in kamera kayıtları kayıp. Akbank Şube Müdürü, görüntüleri iki İstihbarat Şubesi Polisine verdiğine dair ifade vermişti. 19 Ocak 2007 gününün öğleden öncesine ait görüntülerin daha sonra tahrip ediliği tespit edildi.  

Dink ailesi avukatları Kutkan'a kayıp görüntüleri sordu. 

Kutkan, her olayda görüntüleri Terör Şubesi'nin topladığını ve daha sonra İstihbarat Şubesi'ne görüntülerin kopyasını gönderdiklerini söyledi. İstihbarat Şubesi görevlilerinin görüntü toplamalarının normal olmadığını söyledi.  

Kutkan, ''Akbank kayıtlarının kim aldıysa ortaya çıkartılmalıdır. Davanın geldiği nokta açısından kayıtları alanların kim olduğu önemlidir'' dedi. 

Arşivler 

Kutkan, her olayda arşiv incelemesi yapıldığını ve TEM Şubesi'nin de olayın hemen ardından arşivi incelediklerini ve Dink'e dair bir bilgi olmadığını söyledi. Kutkan, ''Bu konuda bilgi veren de olmadı. Dink'le ilgili hiçbir bilgi bizimle paylaşılmadı. İstihbarat Şubesi'nin doğal olarak elindeki bilgiyi paylaşması gerekirdi'' dedi.   

Kutkan, sadece TEM Şubesinin arşivlerinde inceleme yapabildiklerini söyledi.  

Kutkan İstihbarat'ten kendilerine baz istasyon kayıtlarının da gelmediğini, cinayet öncesinde Dink'le ilgili bir bilgi olmadığını söyledi. 

Bugün ayrıca Ali Oğuz Çağlar tanık olarak ifade verdi. Çağlar 2005-2007 arasında Trabzon Jandarması'nda Asayiş Şube Müdürü olarak görev yapmıştı. Çağlar, Dink cinayetinden önde İstihbarat değerlendirme toplantısında İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız'ın haber elamanından  Dink'in öldürüleceğiyle ilgili olarak aldığı haberi İl Jandarma Komutanı'na gayet açıklıkla anlattığını söyledi. 

Dink cinayeti davası yarın devam edecek. 

Kategoriler

Güncel