Türkiye-Ermenistan sınırındaki Ani'de kiliseler restore ediliyor

Türkiye – Ermenistan sınırına yakın, geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan Ani Antik Kenti'nde, Abukhamrents Kilisesi ile Aziz Prkich Kilisesi için restorasyon çalışmaları yürütülüyor. Kars Müze Müdürü Necmettin Alp başkanlığında yapılan restorasyon çalışmaları, Dünya Anıtlar Fonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Amerika Büyükelçiliği tarafından belirlenen fon ile gerçekleştiriliyor.

Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olan Türkiye –  Ermenistan sınırına yakın mesafede ve Kars’a 45. Kilometre uzaklıkta bulunan Ani Antik Kenti’nde, Abukhamrents Kilisesi ile Aziz Prkich Kilisesi’ni kapsayan kazı, restorasyon ve konservasyon çalışmaları yapılıyor.

Temmuz ayı ortalarında başlayan ve 15 Eylül’e kadar sürecek olan çalışmalar, Kars Müze Müdürü Necmettin Alp başkanlığında yürütülüyor.

Ani Antik Kenti’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen bu yılki çalışmalar kapsamında, Ani’de bazı yürüyüş parkurları yenilenirken, Abukhamrents Kilisesi’nde çevre düzenleme çalışmaları ve kilisenin çevresinde ki dolguların temizlenerek açıldığı da belirtiliyor.

1930’lu yıllarda, yıldırım düşmesi sonucu yarısı yıkılan Aziz Prkich Kilisesi ise, Dünya Anıtlar Fonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Amerika Büyükelçiliği tarafından belirlenen fonla restore ediliyor ve konservasyon çalışmaları yapılıyor.

Kars Müze Müdürü Necmettin Alp başkanlığında yürütülen çalışmaların, Eylül ayı ortalarına kadar devam etmesi bekleniyor. Kazı çalışmalarının bilimsel danışmanlığını Pamukkale Üniversitesi’nden arkeologların yürütürken, çalışmalar da ayrıca bir yüksek lisans öğrencisi, bir arkeolog, bir sanat tarihçisi ile Pamukkale Üniversitesi’nden Doç.Dr. Fahriye Bayram ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Doktorların bulunacağı bilgisi veriliyor.

Abukhamrents Kilisesi

Pamukkale Üniversitesi’nden Doç.Dr. Fahriye Bayram,  Abukhamrents (Polatoğlu) Kilisesi ve çevresinde çevre düzenlemesi çalışmaları, dolgu temizleme çalışmaları ve sondaj çalışmaları yaptıklarını söyledi. Kilise, Ani ören yerinin kuzey batısında Bostanlar Deresinin üzerindeki surlara yakın plato üzerinde bulunuyor.

M.S. 980 yılında Prens Pahlavuni tarafından yaptırılan kilisenin silindirik bir yapıya sahip olduğunu belirten Bayram, “Bu kilise sekizgen kubbeli olup, kubbenin temeli derin yüzeyi ayıran birbirine geçmiş ince sütunların desteklediği 6 kenar sütun üzerinde durmaktadır. Güneydoğuya açılan tek kapısı bulunan kilisenin sekizgen kubbesinin her köşesinde birer pencere mevcuttur. Kilisenin apsisinin bulunmayışı bu kilisenin bir aile mezarlığı anısına anıt mezar binası olarak kullanıldığı sonucu doğurmaktadır. Kilisenin güney cephe duvarında, oyma tekniği ile yapılmış bir güneş saati de dikkat çekicidir” diye konuştu.

Ani’nin tarihi çok eskilere dayanan bir ticaret ve dini merkez olduğuna da dikkat çeken Bayram şu bilgileri verdi: “Ani Birçok kültüre ev sahipliği ve Ermeni Krallığına da başkentlik yapmıştır. Bu nedenle Antik Kentte, ateşge, kilise ve cami gibi çok önemli yapılar var. Pekçok kültürün dini yapısı bir arada bulunmaktadır. Kazı ve restorasyon çalışmalarının yoğun bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bizlerde bu amaçla yola çıktık. Bu yılki çalışmalarımız daha çok önümüzdeki yıllarda yapılacak çalışmalara bir temel oluşturacaktır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restorasyon ihalesi yapılan Abukhamrents (Polatoğlu) Kilisesi’nin çevre düzenlemesi çalışmaları nedeniyle kilisenin çevresindeki dolguyu temizledik. 1909 yılında Gürcü bilim adamı Niko Mar tarafından burada bir çalışma yürütülmüş ve önemli bölümler toprak altında bırakılmıştır. Birçok kalıntı da buradan götürülmüştür. Biz de o bölümleri açtık. Bu yılki çalışmalarımızı da tamamlamak üzereyiz. Bu kilise, bir ailenin mezar kilisesidir. Bu nedenle de yapının etrafında bir mezarlık alan var. İnsan kemikleri ve seramik parçalarına yoğun olarak rastlamaktayız. Ayrıca mutfak işlerinde kullanılmış çeşitli ocak kalıntıları da var. Tahrip olmamaları için de inceledikten sonra üzerlerini toprakla kapattık. Kazılar üniversitelerin kapalı olduğu dönemlere denk getiriliyor. Bu nedenle kazılar, Haziran’ın ikinci yarsında başlayıp, Eylül ayının ilk yarısına kadar devam ediyor.”

Aziz Prkich Kilisesi

Kars Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay ise, Ani ören yerinin Güney Doğusunda büyük katedrale yakın bir noktada, M.S. 1036 yılında inşa edilmiş olan Aziz Prkich Kilisesi’nin restore edilmekte olduğunu söyledi. Doğanay, restorasyon çalışmalarının Dünya Anıtlar Fonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Amerika Büyükelçiliği tarafından ayrılan bir fondan faydalanılarak yürütüldüğünü belirtti.

Kilisenin 1930’lu yıllarda yıldırım düşmesi sonucu yarısının yıkıldığını belirten Doğanay, “Aziz Prkich Kilisesi M.S. 1036 yılında yapılmıştır ve zemini daire planlıdır. Kilise mimarisi kubbeli ve iki kısımdan oluşmuştur. İç mekanda sekiz köşegen mevcut olup doğu istikametindeki yarım kubbe diğer kubbeden daha geniştir. İki düzlemden meydana gelen sütunlar, bu bölümü de ayırır. 1036 yılında kral III. Sembat tarafından yaptırılan kilise, 1291 ve 1342 yıllarında Atabekler tarafından restore ettirilmiştir. Şu anda konservasyon çalışmaları yapılıyor. Bu çalışmalarda yapının yıkılmış olan parçaları da tek tek ayrıştırılıp, numaralandırılarak envantere işleniyor. Bu parçalar, daha sonra bir araya getirilerek tekrar yapı üzerinde değerlendirilecek. 14 işçi ile birlike 6 da montaj işçisi çalışmaktadır. Yani montaj ekibiyle birlikte, 20 kişi çalışıyor. Yüksek mimar gözetiminde çalışmaları sürdürüyorlar. 2012 ve 2013 yıllarında alan kazısı, envanter çalışması ve olduğu gibi eserlerin, son haliyle koruma anlamına gelen konservasyon çalışmaları bittikten sonra da restorasyon çalışmaları başlayacak. Bu eser de Kars turizmine ve Dünya tarihsel mirasına kazandırılacak çok ender eserlerden biri olacak” dedi.

Teknik sorunlar

Bölgedeki ilk çalışmalar, 1909 yılında Gürcü bilim adamı Niko Mar ile Abukhamrents (Polatoğlu) Kilisesi’nde yapılan kazıyla başlarken, kapsamlı bir kazının henüz hiç yapılmadığı belirtiliyor.

1943 yılından bugüne dek uzman ekiplerce sürdürülen kazı ve restorasyon çalışmaları, üniversitelerin tatil dönemlerinde yapılırken, 3 ay gibi kısa bir zamana sığdırılıyor. Öte yandan tarihi kalıntıların Kars turizmine kazandırılması için çalışmaların 12 aya çıkartılması gerektiği öne sürülüyor.

Restorasyon çalışmalarına en temel sorunu, Ani’de bir kazı evi bulunmamasının teşkil ettiği kaydediliyor. Kars’a 45 kilometre uzaklıkta bulunan Ani’de bir kazı evinin, kazı ekipleri, işçiler ve bilim insanlarının konaklama ihtiyacı kadar, kazılarda çıkartılan eserlerin sergilenmesi, üzerlerinde envanter ve bilimsel çalışma yapılması için de gerekli olduğu kaydediliyor.

(Kaynak: Gazete Kars)