Yargıtay Zirve Katliamı'nda "örgüt" bulmadı

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Zirve Yayınevi davasında 5 sanığa verilen 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıl 9'ar ay hapis cezasını onadı.

Malatya'daki Zirve Yayınevinde çalışan biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin 5 sanığa verilen üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" ve "nitelikli yağmaya teşebbüs" suçlarından toplam 39 yıl 9'ar ay hapis cezası Yargıtay tarafından onandı.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Eylül 2016'da sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir ve Hamit Çeker'i "tasarlayarak adam öldürmek" suçundan 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçundan 30'ar yıl hapis ve "nitelikli yağmaya teşebbüs" suçundan 9 yıl 9'ar ay hapis cezasına çarptırdı.

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını yerinde buldu.

Mahkemenin kararında, faillere verilen cezaların "usule ve esasa ilişkin hukuka aykırılığının bulunmadığı,  eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu" belirtilerek, yerel mahkemenin kararının yerinde görüldüğü kaydedildi.

Bu karar "örgüt kurma" açısından temyiz edilmek üzere Yargıtaya geldi.

Dosya üzerindeki incelemesini tamamlayan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanıklara verilen mahkumiyet kararlarını onadı.

Daire, kararın gerekçesini daha sonra açıklayacak.

Malatya'da Ağbaba İşhanı'nın üçüncü katındaki Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel, 8 Nisan 2007'de boğazları kesilerek öldürülmüştü.

Cinayetlerin işlendiği gün yayınevine giden polisler, zanlılar Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Abuzer Yıldırım'ı olay yerinde yakalamıştı. Yayınevinin penceresinden kaçmaya çalışırken düşerek yaralanan Emre Günaydın ise İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde tedavi edildikten sonra tutuklanmıştı.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 sanığı "tasarlayarak öldürme suçundan" üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı. 

Sanıklara, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçundan 30'ar yıl, "nitelikli yağmaya teşebbüs" suçundan da 9 yıl 9'ar ay hapis cezası verilmişti.

“Örgüt yönünden bozulmalıydı”

Davanın müdahil avukatları Erdal Doğan ve Ali Koç yerel mahkeme kararının “örgüt kurma” yönünden incelenmemesinin eksiklik olduğunu söylediler. Doğan “Eylem Anayasa’daki laiklik ilkesine aykırı değilmiş ve toplumda infial uyandırmamış gibi bir karar bu. Çıkan bu karar hukuku da vicdanı da by-pass  etmiştir. Beş hükümlünün her şeyi tesadüfen yapmış olduğu gibi bir karar hukuku da vicdanı da yok saymıştır” derken Ali Koç da “Laiklik ilkesini ortadan kaldırmaya yönelik bu eylem Anayasa’yı değiştirmeye yönelik değilse başka ne olabilir?” dedi. Koç Yargıtay’ın dosyayı örgüt yönünden bozması halinde olayın daha geniş biçimde soruşturma imkanı elde edileceğini  söyledi. 

Kategoriler

Güncel