Gezi iddianamesi kabul edildi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve Osman Kavala, Can Dündar Memet Ali Alabora'nın da aralarında bulunduğu 16 kişi için , "Darbeye teşebbüs'' ve ''Gezi olaylarını finanse etmek" suçlamaları getirilen iddianame İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, 16 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. İddianamede Soros bağlantısı için basında çıkan haberler dayanak olarak gösterildi.

657 sayfalık iddianamede, sanıklara ''darbeye teşebbüs'' dışında ''mala zarar verme'' gibi 8 ayrı suçlama da yer alıyor.

İddianamenin girişinde 16 kişi için şu suçlama öne sürüldü: "Soruşturma kapsamında elde edilen deliller ve ülke çapında meydana gelen olaylara genel olarak bakıldığında; söz konusu eylemlerin gelişi güzel ortaya çıkmadığı, bir organizasyon dahilinde, sistemli ve planlı olarak yürütüldüğü, görünürde demokratik hak ve masum protesto gösterileri şeklinde lanse edilmesine rağmen, asıl amacın; yurt genelinde kaos ve kargaşa ortamı meydana getirilmesi ve bu şekilde, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engelleme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silahlı kalkışmanın amaçlandığı anlaşılmıştır"

Savcılık Gezi sürecinde Hükümet'in 27 Mayıs'ta olduğu gibi devrilmek istendiğini öne sürdü: "Birkaç haftalık süreçte 27 Mayıs 1960 darbesi öncesini hatırlatan gelişmeler yaşanmış, halkın oylarıyla işbaşına gelmiş olan hükûmet tıpkı 27 Mayıs darbesi öncesinde olduğu gibi sokak hareketleriyle baskı altına alınmak ve devrilmek istenmiştir. Olayların başlama nedeni şüphelilerce Taksim Gezi Parkı düzenlemesi ve Topçu Kışlasının ihyası çalışmaları olarak bahane edilmiştir. Ancak ilk polis müdahalesinin ardından olayların inanılmaz bir hızla ve organizasyon çerçevesinde dakikalar içinde çok sayıda şehre yayılması da eylemlerin bir kalkışma gayreti ile planlandığını göstermektedir" 

Basında yer alan haberler

Savcılık Gezi eylemlerinin finansörünün George Soros olduğu iddiasını ise basında yer alan haberlere dayandırdı:  "Gezi Parkı kalkışmasında; “OCCUPY (İŞGAL)” hareketi olarak bilinen teorisyenliğini Gene SHARP’ın yaptığı sözde “Sivil Başkaldırı” yönteminin kullanıldığı görülmüş, “Sivil Başkaldırı” yönteminin uygulamasında ise OTPOR (Direniş) adlı örgütün uluslararası eylem eğitimleri veren birimi CANVAS'ın ön planda olduğu anlaşılmış, finansörünün de George SOROS olduğu basında yer almıştır." 

'Siyasi ve akademik çevrelerde konuşuldu'

İddianamede Soros bağlantısı "Siyasi ve akademik çevrelerde çokça konuşulmuş olması" ile açıklandı: "SOROS’un GEZİ Kalkışması sürecine etkisi gerek basında gerekse siyasi ve akademik çevrelerde çokça konuşulmuş, bu nedenle Açık Toplum Enstitüsü kurucusu George SOROS'un ayaklanmaların yaşandığı diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde yaşanan Gezi Kalkışması sürecinde de etkin olduğu anlaşılmıştır."

İddianamede Gezi eylemlerinin uluslararası destekli yapılanma tarafından düzenlendiği öne sürülüyor:  "OTPOR örgütü sembolü olan "Havaya Kaldırılmış Yumruk" ambleminin eylemlerde yoğun bir şekilde göze çarptığı ve sosyal medya araçlarının kitleleri harekete geçirmek için etkin bir şekilde kullanıldığı görülmüştür. Halk ayaklanmaları neticesi devrimlerin gerçekleştirildiği eski Doğu Bloku ülkeleri ve Arap ülkelerinde yaşanan süreçlerle ülkemizde yaşanan Gezi Parkı Eylemleri (Kalkışması) sürecinin birebir örtüşmesi, ülkemizde yaşanan olayların da uluslararası destekli yapılanmalar tarafından düzenlendiğini göstermiştir."

İddianamede bu iddiaya dayanak olarak şu ifadeler yer alıyor:

"Ülkemizde gerçekleşen kalkışmada ön plana çıkan şahıslar ile farklı ülkelerde meydana gelen olayları organize ettikleri bilinen OTPOR/CANVAS eğitmenleri arasında irtibat olduğu tespit edilmiş olup, bu bağlamda; OTPOR yöneticilerden İvan MAROVİÇ’in, 18-21 Haziran 2012 tarihleri arasında ülkemizde bulunduğu, devam eden süreçte şahsın Mısır ülkesinde olduğu sırada Gezi Parkı Eylemlerinde ön planda bulunan Memet Ali ALABORA ve birlikte hareket ettiği şahısların 4 07-15 Temmuz 2012 tarihleri arasında Mısır’ın başkenti Kahire’de bulundukları anlaşılmıştır. Aynı zaman dilimi içerisinde Açık Toplum Vakfı yönetim kurulu üyesi olan Mehmet Osman KAVALA’nın da yaklaşık 25 günlük süreç içerisinde önce Belçika ardından Almanya ülkesine ardından da Amerika Birleşik Devletlerinde ve sonrasında da yeniden Almanya ülkesinde olduğu tespit edilmiştir."

İddianamenin giriş bölümünde Gezi Parkı eylemleri ile ilgili olarak, “2011 yılında ülkemizde temelleri atılan ve 2013 yılı mayıs ayı itibariyle de sahneye konmaya çalışılan kalkışma hareketi’ ifadeleri kullanıldı. Memet Ali Alabora’nın sosyal medya üzerinden yaptığı “Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı” paylaşımı da ‘provokatif’ olarak nitelendirildi ve Kavala ile Alabora’nın ‘etki ajanlığı’ yaptığı öne sürüldü..

İddianamede "aktörler" olarak sanatçılar, reklamcılar, ajans sahipleri-çalışanları ile sosyal medya ve bilişim uzmanları gösterildi.: "OTPOR/CANVAS’ın ülkemizde uygulamayı planladığı senaryonun aktörleri genel olarak kamuoyunda muhalif kimlikleri ile tanınan sanatçılar, reklamcılar, ajans sahipleri- çalışanları ile sosyal medya ve bilişim uzmanlarıdır. Söz konusu şahısların Otpor lideri İvan MAROVİC isimli ve Sırp uyruklu şahsın öncülük ettiği bir grup tarafından eğitildiği, kalkışma öncesinde farklı mecralarda çeşitli oyun, etkinlik ve eylemlerle prova yaptıkları ve Gezi kalkışmasının ilk gününden itibaren meydanlarda ve sosyal medyada en önde oldukları görülmüştür."

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 657 sayfalık iddianamede, Kavala'nın yanı sıra şüpheli olarak Memet Ali Alabora, Ayşe Mücella Yapıcı, Can Dündar, Ayşe Pınar Alabora, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi, Mine Özerden, Ali Hakan Altınay, Şerafettin Can Atalay ve Tayfun Kahraman da yer alıyor. 

İddianamede Yiğit Aksakoğlu ve Osman Kavala’nın halen tutuklu bulunduğu hatırlatılırken; yurt dışında bulunan 6 kişi hakkında da yakalama kararı olduğu belirtiliyor. 

Kategoriler

Güncel