Biz yardıma hazırız

Suriye’de yükselen şiddet ve son günlerde iç savaşın Halep’in kenar semtlerine kadar dayanması karşısında Suriye Ermenileri tedirgin bir bekleyiş içinde. Olası şiddet eylemleri ve yağma ihtimali, ülkedeki Ermenileri göç durumu, Türkiye Ermenilerini ise yardım etme sorumluluğuyla karşı karşıya getiriyor. Türkiye Ermeni toplumunun çeşitli temsilcilerine, Suriye’deki olaylar ile Suriyeli Ermenilere yardım konularındaki görüşlerini sorduk.

SARKİS GÜREH

Suriye’nin içinde bulunduğu durum ve son günlerde iç savaşın Halep’in kenar semtlerine kadar dayanması, Suriye Ermenilerini giderek daha zor durumda bırakıyor. Henüz Ermeni mahallelerinde bir çatışma yaşanmamış olsa da, olası şiddet eylemleri ve yağma ihtimali tedirgin bir bekleyişe yol açıyor. Son olarak, 300 kadar Suriyeli Ermeni çocuğun iki uçakla Ermenistan’a taşınması ve kamplara yerleştirilmesi, durumun ciddiyetini bir kez daha gösterdi.

Yanı başımızdaki Suriye Ermenilerinin karşı karşıya kaldığı tehlikelere karşı, Türkiye Ermeni toplumu da, yardım faaliyetlerinde bulunma sorumluluğuyla karşı karşıya. Ruhani Meclis Başkanı Başrahip Tatul Anuşyan, yaptığı açıklamayla, Suriyelilere gereken her şekilde destekte bulunmanın tüm insanlığın görevi olduğuna dikkat çekerek, Türkiye Ermeni toplumunun, bu sorumluluktan kaçmaması gerektiğini ve kaçmayacağını ifade etti. Başrahip Anuşyan, 19 Ağustos Pazar günü, ayin yapılacak tüm Ermeni kiliselerinde Suriye’ye barışın gelmesi için dua edileceğini de duyurdu.

Türkiye Ermeni toplumunun çeşitli temsilcilerine, Suriye’deki olaylara ilişkin görüşlerini ve Suriyeli Ermenilere yardım konusundaki görüşlerini sorduk. Ortak görüş, Halep, Şam ve Kesap’ta yaşayan Ermenilerle dayanışmak için eldeki tüm imkânların kullanılması gerektiği yönünde. 

Sırt çeviremeyiz

Harutyun Şanlı (Gedikpaşa Surp Hovhannes Kilisesi Vakfı Başkanı)

Maddeten ve manen elimizden ne geliyorsa her türlü yardımı yapmamız şart. İstanbul’da onların barınabileceği yerler tahsis edebilir, günlük yiyecek ihtiyaçlarını sağlayacak bir sistem kurabiliriz. Suriyeli Ermenilere yardım hepimizin borcu. Türkiyeli Ermeniler, savaş sırasında Iraklı Ermenilere kapılarını açmıştı. Biz Gedikpaşa Kilisesi olarak, Surp Pırgiç Hastanesi ile birlikte halen Iraklı mülteci Ermenilere yardım ediyoruz. Şimdi organize olup Suriyelilere yardımcı olmalıyız. Onlar çaresizlik içindeyken bizim sırt çevirmemiz doğru olmaz. Konuyu VADİP’te ele alıp, sistemli bir şekilde çalışabiliriz.

İmkânlar seferber edilmeli

Murat Berberoğlu (Surp Haç Tıbrevank Mezunları Derneği Başkanı)

İç savaş halini alan gelişmelerden Suriye’de yaşayan diğer halklarla birlikte Ermenilerin de mağdur oldukları çok açık. Dileğimiz bu iç savaşın bir an önce son bulması ve Suriye’de barışın yeniden tesis edilmesi. Bu arada tüm dünya Ermenileri, Suriye Ermenilerine yardım elini uzatmalı, ellerinden geldiğince onları desteklemeli ve onlara yalnız olmadıklarını hissettirmeli. Türkiye Ermenileri olarak bizler de aynı duyarlılığı gösterip bu doğrultuda tüm imkânlarımızı seferber etmeliyiz.

İhtiyaçlarını karşılayabiliriz

Mesut Özdemir (Bakırköy Surp Dznunt Asvadzadzni Kilisesi Vakfı Başkanı)

Türkiyeli Ermeniler olarak yapabileceklerimiz sınırlı, ancak devletin ve hükümetinin de desteğiyle Suriyeli Ermenilerin İstanbul’da barınmalarını sağlayabilir ve her türlü ihtiyaçlarını karşılayabiliriz. Suriyeli Ermeniler sonuçta hem coğrafi olarak, hem de sosyal ve kültürel olarak Türkiyeli Ermenilere çok yakınlar. İçlerinde dostlarımız ve akrabalarımız var. En son iki gün önce Suriye’deki dostlarımla telefonda görüştüm. Görüştüğüm bir okul yöneticisiydi ve çocukların birçoğunu Ermenistan’a gönderdiklerini, kendilerinin de gitmeyi düşündüğünü, ancak evlerini, okullarını, kiliselerini terk etmek istemediklerini söyledi. Çok endişeliydiler ve durumlarının düzeleceğinden çok da umutlu değillerdi. Patlama sesi, silah sesi hiç eksik olmuyordu görüşmemiz sırasında. Silah seslerinin duyulduğu esnada onlara hiçbir şekilde yardım edemeyeceğimi düşünmek çok acı geldi bana.

Sınıfta kalmayalım

Sayat Tekir (Norzartonk)

Suriye’yi terk etmek isteyen Ermeniler için Türkiye Ermenilerinin imkânları seferber edilmeli. Bu insanların bölgede yaşadıkları sorunları görmezden gelmek orada yaşadıkları acıları katlayacaktır. Ermeni Soykırımı sırasında köklerinden kopartılarak Suriye çöllerine sürülen insanların torunları olan Suriyeli Ermenilerin barınma, sağlık ve eğitim ihtiyaçları için hastanelerin, kampların, okulların kapıları ardına kadar açık olmalıdır. Türkiye Ermeni toplumu her seferinde sınıfta kaldığı dayanışmadan bu sefer hakkını vererek geçmelidir.

Köyümüzde ağırlarız

Berç Kartun (Vakıflıköy Muhtarı)

Sınırın hemen öte yanındaki Kesap’taki akrabalarımızla sürekli temas halindeyiz. Onlar süreci kaygı ve tedirginlikle izliyorlar. Çatışmaların Kesab’a da sirayet etmesinden korkuyorlar. Şu anda yerlerini terk etmeyi düşünmüyorlar. Kesap sınıra çok yakın, yürüyerek buraya gelebiliyorlar. Biz köy halkı olarak eğer isterlerse onlara barınma ihtiyacı sağlayabileceğimizi, isterlerse çocuklarını burada ağırlayabileceğimizi söyledik.

Boş okul binalarını kullanalım

Şahin Gezer (Ortak Emlak Komisyonu üyesi)

Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu, Mart ayında Türkiye Ermenileri Patrikhanesi’ni ziyaret ettiği sırada, Türkiye’ye gelmek isteyen Suriyeli Ermeniler için devlet olarak her türlü desteği verebileceklerini söyledi. Fakat henüz böyle bir çalışma içerisine gidilmedi. Toplum olarak yapabileceğimiz en pratik şey kullanılmayan, eğitime ara veren okul binalarını, göç edecek Suriyeli Ermenilerin barınabileceği şekle dönüştürmektir. Mesela Boğosyan Okulu binası, çok cüzi masraflarla kısa sürede dönüştürülebilir. Bunun için bir komisyon oluşturulmalı bir an önce. Devletin de zorluk çıkarmayacağını, aksine kolaylık göstereceğini düşünüyorum.