BASKIN ORAN

Baskın Oran

İÇLİ DIŞLI

Saatler kalmışken: Bu korkunç lafları nasıl edebildiklerinin basit izahı

Önce lafları (ve gerekirse ilgili haberleri) hatırlayalım, sonra izahına geçeriz; zaten o tek satırdan ibaret. Son bir aydan alıntılar veriyorum.  

***

"Vicdan rahatlığıyla size diyorum ki, yarın inşallah mahşerde Allah’ın karşısına çıktığınız zaman, Allah, o emaneti bize verdiğinizden dolayı size inşallah hiçbir hesap sormayacak" (AKP Şanlıurfa Milletvekili. Mehmet Kasım Gülpınar). Eleştiriler üzerine, ardından da: “Neden kullanmayayım ki arkadaşlar? Sen de kullan. Din benim tekelimde değil ki''.

“Bu düşmanları da bu memlekette yok edene kadar, kanımızın son damlasına kadar mücadele verip Rabbimin izniyle bunların içte ve dışta, yurtta da anasını belleyeceğiz arkadaşlar” (Cumhur İttifakı Kozan Belediye Başkan Adayı Nihat Atlı).

***

“Ayasofya müze statüsünden çıkarılabilir. Seçimden sonra Ayasofya'nın girişi ücretsiz olabilir. Adını Ayasofya Müzesi değil, Ayasofya Camisi yaparız, ücretsiz ziyarete açılır". İki ayrı yerde daha tekrarlıyor: “Ayasofya’yı aslına rücu ettiririz” (R. T. Erdoğan).

“İstiyorsanız Kuzey Irak'ta Kürdistan var, defolun oraya gidin" ve  “Kurşunlu Cami’yi bunlar kurşuna tuttular. Kim? HDP denen dinsiz, imansız, ateist olan takım” (R. T. Erdoğan).

"Ben vatandaşlarıma terörist diyecek kadar enayi miyim?" (29.02.2019’da attığı tvitte “Zillet İttifakı’nın amacı, terör örgütlerinin uzantılarını belediye meclislerine ve bürokrasisine taşımaktır” diye yazması üzerine, ‘Bütün muhaliflere terörist diyor” eleştirisine uğrayan R. T. Erdoğan).

***

"Kur'an-ı Kerim'de İsmet İnönü ile ilgili ayet var biliyor musunuz? [Çünkü] Çanakkale'deki ve Bursa'daki bazı camiler genelev yapıldı, şarap mahzeni yapılan var, tahıl ambarı yapılan yer var" (Akit TV’de Prof. Mehmet Hakan Sağlam).

"Avrupa'da, Almanya'da öyle terör örgütünün toplantılarına katılıp da ondan sonra gelip Antalya'da, Bodrum'da, Muğla'da tatil yapanlar var ya. Hadi gelsinler bakalım havalimanlarından içerisi girsinler. Gözaltına alıp yallah. Dışarıda hainlik yapıp, içeride, Türkiye'de keyfini, sefasını sürmek bundan sonra kolay değil" (S. Soylu).

“Kanal İstanbul, Türkiye’nin milli güvenlik meselesidir” (Binali Yıldırım).  

“Bu adilere sandıkta gereken cevabı verecek misiniz?” (B. Pakdemirli).

CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay’a “cumhurbaşkanına tehdit” soruşturması açıldı. Antalya’da, imza olarak HDP, CHP, İYİP, SP amblemlerinin birlikte yer aldığı korsan bildiri dağıtıldı.

Yine Antalya, İzmir ve Kocaeli’nde muhalefet partilerini ve adaylarını karalayan künyesiz korsan gazeteler evlerin önüne bırakıldı. PTT İzmir Başmüdürlüğü tarafından PTT ilçe müdürlüklerine “çok acele” koduyla gönderilen yazıda ise, 490.000 adet gazetenin konutlara 1’er adet, kahvehane ve berberlere 2’şer adet olmak üzere “ivedi” şekilde dağıtılması istendi. Haber Sen İzmir Şube Başkanı Necmi Kupa ve Tunç Soyer durumu protesto etti, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan ise PTT’nin açıkça suç işlediğini, suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

***

"Taksim'de CHP ve HDP'nin öncülüğünde güya Kadınlar Günü için bir araya gelen bir grup, ezana ıslıklarla, sloganlarla terbiyesizlik ettiler” (R. T. Erdoğan). (22.03.2019’da Amasya’da kendisi konuşurken ezan okunmaya başlanmış fakat halk tezahürata devam etmişti. Bunun üzerine canlı yayının sesi kesilmişti).

"Hanımefendinin kaçacak deliği de yok. Çünkü milletvekili de değil. Onunla hemen hesaplaşacağız. Onun hesabı ağır olacak. Bak şu anda birileri cezaevinde süre dolduruyor. FETÖ'cüler dolduruyor. Aynı yola sen de düşebilirsin" (M. Akşener hakkında, R. T. Erdoğan).

“Cumhurbaşkanımızı son derece feminist buluyorum” (sanayici Leyla Alaton). (Erdoğan’ın, “Bazıları eşit, eşit diyor, haydi eşitiz, erkekle bayan yüz metreyi koşsunlar ya! Kadın kadınla koşar, erkek erkekle koşar. Olması gereken budur” sözlerinin kendisine hatırlatılması üzerine de: “ 'Kadın ve erkek farklıdır' açıklamasının, bazıları tarafından çarpıtıldığını düşünüyorum”).

***

Y. Zelanda’da camide namaz kılan 50 Müslüman bir manyak tarafından katledince, Başbakan Jacinda Ardern dayanışma için konuşmasında hadise yer verdi, cuma namazına katıldı, cenazede başını örttü. Cuma öncesi ezan, ülke çapında radyo ve televizyondan canlı yayınlandı. Parlamento, oturumuna Kur’an kıraatiyle başladı. Ülkede yarı otomatik askerî tarz ve saldırı tüfeklerinin yasaklandığı ilan edildi. Müslümanlar camide namaz kıldığı sırada arkalarında Y. Zelandalılar kol kola girerek saf tuttu. Dışişleri Bakanı Peters Atatürk’ün Çanakkale sözlerini hatırlattı ve "Müslümanlara yapılan saldırı hepimize saldırıdır” diye konuştu. İslam İşbirliği Teşkilatı Acil İcra Komitesi Toplantısı'nda da, “Terörist, hayatının geri kalan kısmını bir hücrede geçirecektir" dedi.

"Dedeleriniz geldi, kimi ayaklarının üzerinde kimi tabutla geri döndü. Aynı niyetle gelecekseniz bekleriz. Sizi de dedeleriniz gibi uğurlayacağız. İstanbul'u Konstantinapol yapamayacaksınız" ve “Bunun hesabını vereceksin. Bunun hesabını Y. Zelanda sormazsa evvel Allah biz sormasını biliriz. 50 tane ibadetini yapan Müslümanı katledecek, sizin yasalarınızda böyle bir madde yokmuş. Yahu bu insan hayatı ne kadar ucuz ya. Yasalarında böyle bir şey yoksa yeni yasal düzenleme yap, bu tür katillere de hayat hakkı tanıma!” ve “Sizin Çanakkale'de sizin ne işiniz vardı? Bunca yıldan sonra hâlâ kan kusuyor, kin kusuyorlar. Tek sebep biz Müslümanız onlar da Hıristiyan''  (R. T. Erdoğan).

***

“Belediye başkanlığını Ankara'da yapacak kapasitede biri değil. Sahte senet yazma gibi kesinleşmiş durumu var. Ayrıca vergi kaçakçısı; Maliye Bakanlığı'nda kayıtları var. Seçimden sonra bu senet olayı ile ilgili gereken yapılır" (Bir sabıkalı tarafından kendisine verilmiş sahte senedi icraya koymakla suçlanan Ankara Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş hakkında, R. T. Erdoğan).

“Belediye başkanı da, Meclis üyesi de seçilmiş olsa o yetkiler alınır. Vatandaşın da bunu göz önünde bulundurması gerekiyor” (Adalet Bakanı Abdülhamit Gül).

“Bu adam Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olursa büyük bir felaket olur” ve “Eğer bir şey varsa YSK görevini yerine getirsinmiş! Siz merak etmeyin. İmamoğlu ve Yavaş gereğini yerine getirecek olan ben’im, bir seçilsin de görelim bakalım” (S. Soylu).

“Tunç Soyer kazanırsa İzmir'de güvenlik problemleri çıkması muhtemeldir” (AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ).

***

“İdamı kaldırdık, bana göre yanlış yaptık; cezaevinde onları beslemek bana ağır geliyor” (R. T. Erdoğan). “Asmayalım da besleyelim mi?” ve “İdam etmek dinimizde de Hıristiyanlıkta da vardır” ve “Biz onlara soruyor muyuz sizde niye idam yok diye?” (1981 ve 82’de Org. Kenan Evren).

“Türk kamuoyu; PKK terör örgütüne, FETÖ terör örgütüne de yandaşlık yapan, kol kanat geren, bağrında besleyen örneğin Kemal Kılıçdaroğlu gibi bazı isimlerin de işte bu darağacında asılmasını, idam edilmesini bekliyor diye düşünüyorum” (Ulucanlar Cezaevi bahçesindeki darağacının yanında, Akit TV muhabiri Mehmet Özmen).

***

Hiçbir seçim kampanyasında rastlanmamış bu söz ve haberlerin izahı fazlasıyla basit: Büyü bozuldu. Fena paniklediler. Büyük çırpınışlar bunlar.   

Not: İktidarın bütün vurdumduymazlığına rağmen: Cezaevindeki gençlerimizin kendilerine kıymaları mutlaka ve derhal durmalıdır!