Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verildi

Osman Kavala'nın tutuklu olarak yargılandığı Gezi Davası'na Silivri Cezaevi karşısında bulunan kampusta devam edildi. Mahkeme heyeti Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verdi.

Tutuksuz sanıklar Çiğdem Mater, Yiğit Aksakoğlu, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Mine Özerden, Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi ve yaklaşık iki yıldır tutuklu sanık Osman Kavala duruşmada hazır bulundu. 

Duruşmada ilk olarak yaklaşık iki yıldır tutuklu bulunan Osman Kavala konuştu. Kavala "Gezi konusundaki ilk temasım gezi olayları başladıktan sonra Haziran 2013'teki bir telefon görüşmesinde oldu. Olayları değerlendirdiğimiz bir konuşmaydı. Benim Gezi olayları başlamadan önceki faaliyetlerle hiçbir alakam yoktu. Hiçbir maddi destek sağlamadım" dedi. 

Kavala Mahkeme başkanının "Otpor lideri İvan Maroviç'i tanıyor musunuz?" sorusuna "Tanımıyorum. Hiç görüşmedim. İddianamede ismi geçtiğinde öğrendim." yanıtını verdi. 

Kavala mahkeme başkanının "Açık Toplum'dan Anadolu Kültür'e ne kadar kaynak sağladınız?" sorusuna da  "Bununla ilgili bilgi vermiştik. Yanlış rakam vermek istemiyorum. Yeniden isterseniz veririz. Bilgiler şeffaf. Ne kadar alındı, hangi projede kullanıldı hepsi şeffaf" yanıtını verdi. 

Mahkeme başkanın "25-30 poğaça, maske aldığınızı söylüyorsunuz. Ama Yiğit Ali Ekmekçi ile görüşmede size 'İnsan Hakları Komiser'i ile görüşmek ister misin?' 'Türkiye'nin biber gazı ihtiyacına ambargo üzerine çalışıyoruz' demiş. Yani devletin toplumsal olaylara karşı kullandığı dışarıdan aldığı biber gazına ambargo uygulanması için kamuoyu oluşturma çabanız konusunda ne dersiniz?" sorusuna Kavala şu yanıtı verdi: 

"Bahsi geçen raporda, biber gazının yürürlükteki kurallara uygun olmayan şekilde yaralamalara neden olduğu, protestoların bu nedenle uzayıp şiddetlendiği belirtiliyor. Bu konuşmam buna yönelik tepkidir. Kamuoyunda bu konuda duyarlılık yaratmak, biber gazının kurallara uygun kullanılmasını sağlamak içindir".

Mahkeme başkanı Kavala'ya "Geziye hiçbir şekilde kaynak aktarımım olmadı, diyorsunuz. Yaptığınız küçük yardımları kendi cebinizden mi yaptınız?" sorusunu da yöneltti. Kavala  “Kendimize ait bir hoparlör ve masa götürdük. Bundan ibarettir.” dedi.

Mahkeme başkanı Kavala'ya "Bu direnişlerle ilgili Almanlar, Amerikalılar sizden bilgi alıyor. Siz kimsiniz ki sizden bilgi alıyorlar. İddianame sanki sizin temsilcileriymiş gibi gösteriyor" sorusunu yöneltti. Osman Kavala "Temsilcisi olsam talimat verirler. Bu benim bağımsız tarafsız biri olarak görüşlerime başvurduğunu gösteriyor.Benim Hollanda, İsviçre gibi konsolosluklarla ilgili de ilişkim var. Sorarlarsa onlarla da görüşlerimi paylaşıyorum. Başka bir ilişki olması söz konusu değil." dedi.

Duruşmada mahkeme başkanı "Gezi olayları sırasında çekim yaparak, videolar yaparak bu vandallığa anlam yükleme çabanız oldu mu? Böyle düşünüyor musunuz? Gezi olaylarının ülkenin önünü açacak hareket ettiği, çevre duyarlılığının ötesinde bir çalışma içine girdiğiniz iddia edilmiş. Buna ne diyeceksiniz?" diye sordu.

Kavala "İddianamede bir film projesinden bahsediliyor. Anadolu Kültür'deki arkadaşlarımızın üzerinde çalıştığı bu film gerçekleşmiş değil. Olsaydı bugün sanat ürünü olacaktı. Biz toplumsal olaylara ilişkin sanat ürünlerini destekliyoruz. Ama propaganda faaliyetimiz olmadı. Sanatın propaganda aracı olarak kullanılması zaten bizim kuruluş amacımıza uymuyor" diyerek cevapladı.

Kavala benzer soruların ardından beyanını okudu ve "Hakkımdaki suçlamalar kanaat ve varsayımlara dayanıyor. İddianamede Gezi olaylarını finanse ettiğime dair hiçbir bulgu yok. Gezi olaylarını hükümete kalkışma olarak gördüğüme dair de hiçbir bulgu yok. Faaliyetlerim ve telefon görüşmelerim Anayasamızla güvence altına alınan faaliyetler arasındadır. AYM Başkanının da dediği gibi suç bulgusu olmadan tutuklanmam hak ihlalidir. Yeni delil bulunacak diye 16 ay cezaevinde tutulmam da ve en önemlisi tutukluluğumun devamı da hak ihlalidir. Bu cezaya dönüşen hukuksuz ve ayrımcı bir uygulamadır. Sayın mahkemenizin bu hukuksuz ve ayrımcı uygulamaya son vermesini talep ediyorum" dedi. 

Mahkemeye verilen aranın ardından Mücella Yapıcı, Can Atalay, Ali Hakan Altınay ve Mine Özerden de savunmalarını yaptılar ve haklarındaki suçlamaları reddettiler. Mahkemeye öğle arası verildi.  Mahkeme  bugünkü duruşmada yasak olmamasına rağmen çizerleri salon dışına çıkardı. 

Mahkemenin öğleden sonraki oturumunda  Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku savunmalarını yaptılar ve iddianamedeki suçlamaları reddettiler. Daha sonra Kavala'nın avukatları Turgut Kazan, Köksal Bayraktar, Deniz Tolga Aytöre savunma yaptı. Aytöre, "17-25 Aralık soruşturmasında dinlemelerle ilgili birçok hukuksuz karar vardır. Bizim dosyamızda neden hukuka aykırı delil olarak addedilmiyor?" dedi. Aytöre "İki yıldır tutuklu müvekkilim. Anayasa'nın 413. maddesine göre bunu gerekçelendirmeniz gerek. Hangi tape "Hükümete karşı suç" suçlamasının tipik unsuru? Bunu bilmek istiyoruz. Bu kadar hukuksuzluğun nasıl yeniden kıymetlendirildiği merak konusu" dedi. 

Savunmaların ardından mahkeme "Firari sanıklar hakkındaki yakalama kararlarının infazının beklenmesine, müştekilere çıkarılan davetiyelerin ulaşmasının beklenmesine, İnanç Ekmekçi hakkında yakalama kararı çıkarılmasına, Murat Papuç'un dinlenmesi için çağrılmasına,  tanık Hasan Gül hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına, Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına" karar verdi. Bir sonraki duruşma 24-25 Aralık'ta olacak. 

Kategoriler

Güncel