Azerbaycan “Yeter” diyor

Geçen hafta dünya halk protestoları açısından sıcak gelişmelere sahne oldu. Şili, Lübnan ve İspanya'da da başlayan protestolar hız kazandı. 19 Ekim’de Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de başlayan hükümet karşıtı protestolar ise hafta içinde şiddetini yükseltti. Gözaltılar yaşanırken, polisin protestoculara sert müdahalesi sosyal medyaya yansıdı. Hükümet üyelerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için başlayan protestoların devam edeceği düşünülüyor.

Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de 19 Ekim Cumartesi günü hükümet üyelerinin siyasi dokunulmazlıkların kaldırılması talebiyle düzenlenen eylemin ilk saatlerinde çok sayıda kişi gözaltına alındı. 

Azerbaycan Polisi "Anayasal hak ve özgürlüklerimizin korunmasını istiyoruz. Bu hükümetten korkmuyoruz ve sonuna kadar mücadele edeceğiz" açıklamasını yapan ana muhalefet partisi Halk Cephesi'nin lideri Ali Kerimli dahil çok sayıda protestocuyu gözaltına aldı. Bakü Emniyet Müdür Yardımcısı Reuters'a yaptığı açıklamada gözaltıları doğruladı ancak sayı vermedi.

Protestocular, devlet memurlarının maaşlarının arttırılması, yolsuzlukla mücadele, adil ve bağımsız seçimler gibi taleplerini dile getirmek için planladıkları gösterinin başında gözaltına alındı. Polis başkent Bakü'deki çok sayıda caddeyi kapattı, bazı metro istasyonlarına geçici olarak kilit vuruldu ve internete erişim kısıtlandı. 

Akşam saatlerinde serbest bırakılan Kerimli, gözaltında işkenceye maruz kaldığını anlattı. Gazeteci Sevinc Osmanqızı ile görüşen Kerimli, polis otobüsünde darp edildiğini söyledi.

Yetkililer yorumlara tepki gösteriyor

Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği’nin Bakü’deki protestolarla ilgili olarak tutumuna sert tepki gösterdi ve itiraz etti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Leyla Abdullah Eva, protestolar ile ilgili Avrupa Birliği'nin yayınladığı bildiriyle itiraz ederek, onlarca kişinin gösterilerde tutuklandığına dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını kanunsuz gösteriler yapıldığını ve gözaltına alınan  kişilerin de serbest bırakıldığını söyledi. 

Protestolarda farklı gruplar var

Azerbaycan halkının memnuniyetsizliğin kime veya neye yönelik olduğu açık olsa da protestolar tek bir grup tarafından gerçekleştirilmiyor.  Azerbaycan Demokratik Güçler Ulusal Konseyi, 19 Ekim'de Bakü'de siyasi mahkumların serbest bırakılması, demokratik seçimler için gereken şartların yaratılması, elektrik ve doğal gaz tüketiminde kısıtlamaların kaldırılması, çocuk haklarının geri kazanılması ve Karabağ anlaşmazlığının çözülmesi talebiyle ilk protesto gösterisini düzedi. 

20 Ekim'de ise Bakü'de kadın hakları, aile içi şiddet ve son dokuz ayda öldürülen 118 kadın cinayetine dikkat çeken ikinci bir protesto daha gerçekleşti.  Bu yıl "8 Mart" adı verilen bir kadın mitingi de Bakü’de gerçekleştirilen önemli protestolardan oldu. 20 Ekim mitinginin net talepleri var, bunlardan en önemlisi İstanbul Sözleşmesi’nin kabulü.

19 Ekim muhalifler tarafından düzenlenirken, 20 Ekim’de sokağa çıkan aktivistler, insan hakları savunucuları, cinsiyet konularında çalışma yapan akademisyenler ve gazeteciler idi. İlk bakışta, gösterilerin motivasyonları farklı olsa da, biriken tahammülsüzlüğün artık sokağa taştığı kesin.

Azerbaycan vatandaşlarının memnuniyetsiz olduğu hisseden 26 yıllık Aliyev hükümeti kozmetik reformlara gitse de devletin karşı karşıya olduğu en acil sorunlardan biri olan yolsuzluğun önlenmesi konusunda isteksiz. Bazı değişiklikler olmasına rağmen halkın büyük kısmı adımları yüzeysel buluyor ve radikal reformlar istiyor.

Tartışmalı seçimle gelen iktidar

2018'in Nisan ayında düzenlenen Cumhurbaşkanlığı seçiminde Aliyev'in Yeni Azerbaycan Partisi oyların yüzde 80'ini almıştı. Aralarında Azerbaycan Halk Cephesi'nin de bulunduğu muhalefet partileri, demokratik ortam olmadığı gerekçesiyle seçimi boykot etmişti. Baba Haydar  Aliyev’in ölümünden sonra yerini alan oğlu İlham Aliyev, ülkedeki muhalifleri susturmakla ve hapse atmakla suçlanıyor.


Kategoriler

Güncel


Yazar Hakkında