Yorgun bir kalbin vedası

Bu normal, sıradan bir ölüm değil. Bunu hepimiz biliyoruz. Devletin, sistemin adı konmayan bir cinayeti bu. Yasal bir cinayet.

DENİZ ÖZGÜR*

Pazar günü yorgun bir kalbi dinlenmeye uğurladık. Dostumuz, yoldaşımız Burak, acısını duyduğu, hakkını aradığı, mücadelesini verdiği, yaşamını savunduğu, başta dili olmayan, kendini ifade edemeyen hayvanlar olmak üzere, yükünü yüklendiği bütün canlı varlıklardan, doğadan, bizlerden izin isteyerek dinlenmeye çekildi. Kısacık hayatında yaşadıkları, gördükleri, bildikleri onu çok yordu. 
Burak, hayvan hakları konusunda yol açıcı, öncü bir figür olmasının yanı sıra, bir kent-doğa aktivisti ve bir vicdani retçiydi. Hayvan hakları yasasının çıkması ve bu zulmün son bulması için Ankara’da meclis koridorlarını da aşındırdı, belediyelerin kapılarına da dayandı. 32 yıllık hayatı, devletle, toplumsal kabullerle, yasalarla ve adalet makamıyla mücadeleyle geçti. Kendisine tarihin en absürd davalarından biri açıldı; Gezi Parkı’nda polis saldırısı nedeniyle hayatını kaybeden ve yaralanan hayvanlar için yapılan basın açıklamasında yer aldığı için hakkında terör soruşturması başlatıldı. Hakkındaki diğer davalar bir yana, hemen ölümünden birkaç gün önce ise vicdani ret davası görülmüştü. 
Bütün bunların üstüne çok hassas bir insan olmasını, acı çeken her bir canlıyla kurduğu özdeşliği ve empatiyi de eklersek, bir kalp nasıl yorulur ve uykusunda ölüme yakalanır, biraz daha anlaşılabilir belki. 
Adli Tıp önünde Burak’ın annesi Eray Ablamızın bir yanı acı içinde kıvranan kalbinden, “Oğlum çok yoruldu, dinlenmeye çekildi” cümlesi dile geldi. Bu cümle bir an tüm varlığımızın anlamı oldu sanki. Evet, çok yoruldu Burak; devlet, toplum, dünya, yasalar ve adaletsizlik çok yordu onu. Hayvan hakları ihlallerini birkaç arkadaşıyla birlikte raporladığı çalışmayı, süreçte gördüklerine dayanamadığı için yarım bırakmasının üstünden daha 6 ay bile geçmemişti. 
Bu normal, sıradan bir ölüm değil. Bunu hepimiz biliyoruz. Devletin, sistemin adı konmayan bir cinayeti bu. Yasal bir cinayet. O yüzden biz de dinlenme sıramız gelene kadar yolu yolumuz, mücadelesi mücadelemiz olan canımız Burak’ın çabasını sürdürmeye devam edeceğiz. Başta kent hayvanları olmak üzere bütün canlıların yaşam hakkına saygılı bir toplum inşa edeceğiz. Güle güle yoldaşım; sen gittin, ışığın bizimle beraber…

* İstanbul Kent Savunması

Kategoriler

Güncel