Ermenistan Mel Daluzyan'a borcunu ödüyor

Ermenistan’ın ünlü haltercisi transgender-erkek Mel (Meline) Daluzyan’ın hayatını konu alacak yeni film için Ermenistan Eğitim Bakanlığı’nın bütçe ayırması ülkede muhafazakâr kesim tarafından sert ve homofobik tepkiler ile karşılandı. Meclis’teki bir oturumda Başbakan Paşinyan’ın “Çok iyi yapılmış, çok memnunum, şampiyon diye onurlanacağız ama hayatına yüz çevirip, yaşandığı sıkıntıları görmezden mi geleceğiz? Bu hükümet böyle bir hükümet olmayacak. Mel Daluzyan benim kişisel korumam altında olacak,” demesi ile konu Ermenistan’ın gündeminden uzun süre düşmedi.

LGBT hakları konusundaki tartışmalar Ermenistan’da Kadife Devrim’in ardından gündemde daha  fazla yer kaplıyor. Paşinyan Hükümeti'ne  tüm Ermenistan vatandaşlarına eşit ve adil davranması, farklı gruplar üzerindeki baskıların giderilmesi çağrıları yapılırken diğer taraftan muhafazakarlar “Milli ve dini değerlerimizi ve kültürümüzün koruyacağız, Ermenistan’ı LGBT bahçesi yapmayacağız” gibi çıkışlarla protestolara devam ediyor. 
Tutucu kesimden son çıkışlar, aile içi şiddete karşı mücadele eden uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Anlaşması’nın imzalanması konusunda gelmişti.
Geçen hafta sinemacı Inna Sahakyan'ın halterci Mel Daluzyan hakkında yapacağı filmin bütçesinin %13’ünün Ermenistan Eğitim Bakanlığı tarafından desteklenecek olması ülkede yine tutucu, homofobik ve transfobik dalganın yükselmesine sebep oldu. Film için fon bulma çabalarında olan Sahakyan, Ermenistan Ulusal Sinema Merkezi tarafından uzun metrajlı filmler için düzenlenen bir yarışmaya girerek 65 film arasından seçildi, böylece prodüksiyon için 20 milyon dram (yaklaşık 42.000 $) kazandı.
Hükümet dışı kalan ve bakanlıklarını kaybeden Taşnaksutyun partisi ve sempatizanları bakanlığı ve hükümeti yapılandan dolayı oldukça sert şekilde eleştirmeye, protestolar düzenlemeye başladı.

“Sanatta ve kültürde sansür olmayacak” 
Ermenistan’ın Gümrü şehrinde doğan ve çok başarılı bir halterci olarak 2006-2012 yıllarında bir kaç kez Avrupa ve Dünya şampiyonluğuna yükselen, dünya rekoru ise hala kırılamayan Daluzyan son yıllarda yaşadığı baskılar sonucu Ermenistan’ı ve sporu terk edip Amsterdam’a yerleşti. 
Muhalefet, Daluzyan’ın hayatını anlatacak filmi “Bu tür konular için propaganda yapmaya yönelik” sözleriyle nitelendirirken, bazı muhalif siyasetçiler filmin “Ulusun aşağılanması” amacına yarayacağını iddia ediyor. 
Eğitim Bakanı Arayık Harutyutyan ise konseyin kararını savunurken, “Bakanlık yaptığım sürece sanatta ve kültürde sansür olmayacak” dedi.

Paşinyan: Daluzyan kişisel korumam altında
Meclis’te yaptığı konuşmada Nikol Paşinyan, Mel’e karşı yapılan temelsiz saldırganlığı ve nefret suçunu eleştirdi ve şöyle dedi:  “Başarılarıyla Ermenistan milli marşının yurt dışında birçok kez  duyulmasını sağlamış bu genç sporcumuz hakkında yapılan filmin yaklaşık %90’ını yabancılar verirken, bizim %10 civarında destek olmamızı eleştirenlerin amacı nedir anlamak zor”. Paşinyan ayrıca yeni hükümet döneminde gelir muslukları kesilen muhalefetin eleştirecek bir şey bulamadığından bu ucuz propagandaya başvurduğunu söyledi.
Paşinyan ayrıca “En başarılı günlerinde önce takım arkadaşlarının hakaretleri, daha sonra tüm ülkenin nefreti ile baş etmek zorunda olan bu insan, intiharı bile denedi, dayanamadı en sonunda ülkesini terk etti, ona bunu yaptıran toplumdu. Artık Mel benim kişisel korumam altındadır” dedi.

Tartışmalar devam ediyor
Paşinyan’ın güçlü çıkışı Ermenistan’da demokrasi ve insan haklarının en büyük değer olmasını arzulayanları çok sevindirse de ülkedeki farklı siyasal ve sosyal çevrelerden tepki topluyor. Siyasetçilerden sanatçılara, sporculardan eğitimcilere birçok kişi “Bu tip insanlar  ile açıkça bağ kurmak onları onaylamak demektir, bu normal demektir, ülkemiz nereye gidiyor, bu ne milli ne dini değerlerimize sığar, ülkemiz bölünecek, yıkılacak” çıkışlarını tekrarlarken , hak mücadelesi için çalışan gruplar  LGBThakları için mücadeleye devam ediyor. 
Ermenistan’da oldukça yaygın olan  homofobi ve transfobi ne kadar yerleşik ve güçlü olsa da anlaşılan o ki Paşinyan ve partisi bu sorunun üzerine gitmekten ve halihazırdaki durumu değiştirmek için çalışmaktan çekinmiyor. 

Mel Daluzyan’ın hikayesi
Gümrü’de Meline Daluzyan adıyla doğan Mel, kendini bildi bileli erkek olmak istemiş. Çocukluğunda bunun hayalini kuran eski halterci 2016'da Ermenistan'da LGBT topluluğu hakkında çekilen “Duy Beni” belgeselinde hayatını anlatırken “ Çocukken hep bir mucize olmasını bekledim, uyumadan önce hep uyandığımda erkek olacağımı hayal ettim ama olmadı” diyordu.
Dünya ve Avrupa Şampiyonalarındaki kadınlar halter ekibinin bir parçası olarak Ermenistan için yarışmaya başlamasıyla daha çok göz önüne gelen, hatta bir dönem -o zaman koalisyon ortağı şimdi muhalefette olan- “Müreffeh Ermenistan” partisi kurucusu Gagik Dzarukyan’ın başkanlığını yaptı Ermenistan Spor Federasyonu tarafından “Spor dünyamızın yüz karası” olarak etiketlenen Mel, üzerinde sürekli olarak baskı hissetti. İntiharı denedi ama ölmedi.
2016'dan beri yaşadığı Amsterdam'dan sığınma aldı. Kendisinin orada tanındığını, saygı gördüğünü ama Ermenistan’ı hala özlediğini söyleyen Mel ülkesinin, toplumunun kendisini ve kendisi gibi olanları anlamamalarından haklı olarak şikayetçi.  “Diyorlar ki, sen değişiklik olsun, macera olsun diye bunu istedin, istemeseydin olmazdı. Bu iş isteyerek olabilecek bir iş değil, seçme hakkım olsa böyle bir ülkede transgender olmak ister miydim?” derken göz yaşlarına hakim olamıyor.
Çekimlerine başlandığı halde hala tartışılan “Meline ve Mel” adlı filmde Ermenistan’da cinsel azınlıkların hakları için verilen mücadele bir aşk hikayesi üzerinden anlatılacak. 

Kategoriler

Diaspora / Ermenistan


Yazar Hakkında