Dolar/TL, 2018 kur krizindeki seviyeleri geçti

Dolar/TL 6.9'un üzerinde tarihi zirvelere yaklaşırken, Türkiye'nin dış finansman ihtiyacı için izleyeceği yol yakından izleniyor.

Dolar/TL,  en son 14 Ağustos 2018 kur krizi döneminde görülen 6.9'un üzerine çıkarken piyasalarda Türkiye'nin yeni bir dış kaynak sağlayıp sağlamayacağı yakından takip edilmeye devam ediliyor. 

Reuters ajansının analizine göre Türkiye ekonomisi koronavirüs etkisiyle tüm gelişmekte olan piyasalarda yaşandığı gibi sert bir sermaye çıkışıyla karşı karşıya. TL'de sert satış baskıları görülürken 10 Nisan ile biten geçen hafta itibarıyla yılbaşından beri hisse senetlerinden 2.4 milyar dolar, tahvilden 5 milyar dolar çıkış yaşanıyor. 

Senaryolar Türkiye için GSYH'de en büyük etkinin ikinci çeyrekte görüleceğini, 2020 yılında ise %5 daralma, %3 büyüme arasında bitirilebileceğini gösteriyor. Salgının gelişimine göre daha büyük etki de mümkün. 

İşsizlik Sigortası Fonu'nun elindeki elindeki 120 milyar TL'yi aşan Hazine tahvillerini tarihinin en büyük parasal genişlemesini yapan TCMB satın alıyor. TCMB'nin Piyasa Yapıcı bankalar aracılığıyla fon kaynaklı Hazine tahvili 15.6 milyar TL'ye ulaşmış durumda. Banka ikincil piyasadan da alımlarını hızlandırdı. 

Hem TL cinsi ödemelerin genişlemesi hem de Türkiye piyasalarından yabancı sermaye çıkışları, piyasaları baskılayan bir etken konumunda. Bu nedenle Türkiye'nin yeni bir döviz fonlaması sağlayıp sağlamayacağı piyasalarda çok daha yakından takip ediliyor.

Sermaye çıkışları ve kamunun artan döviz arzı , TCMB'nin rezerv kayıplarını da beraberinde getiriyor. 10 Nisan ile biten haftaya ait verilere göre TCMB'nin toplam rezervleri Şubat sonundan beri 20 milyar dolara yakın düşüşle 89 milyar dolara gerilemiş durumda.

IMF dün "Gelişmekte olan ülkelerdeki sermaye çıkışlarını tersine çevirmek istiyoruz" söylemiyle üye ülkelere kaynak sağlamayı artmak istediğini açıkladı. Nisan sonuna kadar salgınla mücadele için 50 ülke IMF'den yardım alacak, toplamda ise 102 ülke IMF'den yardım talep etti.

Bankacıların yaptığı hesaplamalara göre IMF'in sadece yeni kotaya dayalı imkanları Türkiye için de 9-10 milyar dolar kaynak anlamına geliyor. Bankacılar bunun haricinde de imkanların yer aldığına dikkat çekiyorlar. Türkiye'de siyasiler bugüne kadar IMF'nin, yeni dış kaynak temininde bir seçenek olarak değerlendirilmeyeceğini belirtiyorlar.

Türkiye'nin, G20 kapsamında, ticaret ortaklarıyla ve ABD ile swap imkanı için halen temasta olduğunu belirten yetkililer bugüne kadar hep IMF dışında diğer tüm finansman imkanlarına sıcak bakıldığını ifade ettiler.

Koronavirüs sonrası Türkiye gelişmiş bir ülke Merkez Bankası ile swap hattını artırmadı. Bankacılara göre belirgin bir swap hattı sağlanması TL'de de önemli bir değer kazancı getirebilir. Ancak bu yönde bir olumlu açıklama henüz bulunmuyor.

Türkiye'nin beş yıllık kredi iflas takası (CDS) primi ise 650 baz puanı aşarak 2008 finansal krizden bu yana en yüksek seviyeye geldikten sonra sınırlı bir düşüşle 550 puanın altına inse de yeniden yükselişe geçerek 620/640 seviyesinde. CDS'ler yılbaşında 20 ayın en iyi risk iştahına işaret eden 240 puanda bulunuyordu. (Reuters)


 

Kategoriler

Güncel