Oşin üç çeyreklik oldu (ama hala benden genç!)

Gazetemizin ilk yazarlarından, Hrant Dink'in yakın dostlarından, Türkiye'nin demokrasi mücadelesine emek vermiş isimlerden Oşin Çilingir 15 Mayıs'ta 75 yaşında oldu. Nazar Büyüm, Karin Karakaşlı, Nadire Mater ve Jaklin Çelik Agos'un bu sayısında Oşin Çilingir'e yazılarıyla doğum günü hediyesi verdiler.

NAZAR BÜYÜM

Merhaba Oşin, değerli kardeşim.
Merhaba, günaydın, tünaydın, iyi akşamlar,
Günün hangi saatindeysen, merhaba…

Seninle ilgili düşündüklerimi, dolayısıyla söyleyeceklerimi
sana söylemek hem zor hem doğru olmaz. 
İtiyadın değil amma, bakarsın kubarır, şişinirsin.
Onun için üçüncü kişilere söylüyorum,
istersen sen de duy.

Oşin Çilingir Tıbrevank’ta benden bir sınıf sonra idi.
Kısa boylu, zayıf yapılı, biraz muzip ama hep şen, akıllı gözleriyle sakin tabiatlı bir genç idi. Hep öyle kaldı.

Bildiğini iyi bilmek, iyi bildiğini doğru bilmek gibi
bir bela saplantısı vardı. Bu hep vardı.
Hayatını bu eksen üstüne inşa etti.

Şiirse konu, mutlaka hisseder, dahası sezer ve anlardı.
Tiyatro, müzik, felsefe… bunlarda da durum aynıdır.

Dünyada kurulu olduğu söylenen düzene başkaldırışı,
mücadelesi, hayata, hayatın kendisine yaklaşımı, bütün bunlar, hep bu bildiğini iyi bilme, hissettiğini tam hissetme,
düşüncesini ve inancını eyleme dönüştürme 
tutkusu üstüne kuruludur. 

Bu nedenledir ki onu,
yıllar sonra, 80’lere doğru bir gece, Yavuz Özkan’la
gittiğiniz bir Cihangir apartman dairesinde
devrimci heyecanlar ortasında bulursunuz.
Onun içindir ki, okulunuzun 50. Kuruluş
Yıldönümü’nde, Anglikan rahip Father Harding’e
damıtılmış teoloji soruları yöneltirken görürsünüz.

Oşin’i şahsen tanımak ferahlık taşıyan
bir bahtiyarlıktır. Ne yazık ki bu bahtiyarlığa ben
kısmen ulaştım, gerektiği, gönlümün istediği kadar değil.
Ben bambaşka işlerle meşgulken Oşin başka uğraşlar içindeydi, ama dostlarından hiç uzaklaşmadı. Örneğin sevgili arkadaşımız Yaşar Uçar’la daha sık, daha yakın görüştü.
Ortak çalışmaları oldu. 
Şimdi bakınca geriye, eksilir, kıskanırım.

Kitabına bir bakın, yazılarını okuyun.
O yazılardaki derin vukuf, içten hissiyat,
süzülmüş birikim, söylemek istediklerimi
daha iyi anlatır. 

Çok yaşa Oşin, bin yaşa!
Üç çeyrek yetmez, dalyayı görelim!
Dünyanın Oşin’lere ihtiyacı var!


Kategoriler

Dosya