Anısı yüreklerimizde yaşayacak

Kendi başkanlığıyla birlikte başlayan yeni dönemdeki sinerjiyi, Zıvartnots Tbrats Tas, Fakirler Kolu ve Kadınlar Kolu üyelerinin emekleriyle birleştirerek, Gedikpaşa gibi çok az sayıda cemaati olan bir semtin kilisesine her pazar yaklaşık yüz elli kişinin ibadete gelmesini sağlamış oldu.

BESSE KABAK

Yaşam, kişinin kendi ruhunun güzelliğini besleyecek iyiliklerle, insanların yüzünde oluşturacağı gülümsemelerle, başka canlıların hayat bulması için verilen emeklerle harmanlandığında anlam bulup, örnek bir hayat haline dönüşebiliyor. 

6 Mayıs günü kaybettiğimiz sevgili Harutyun Şanlı ile tesadüfen aynı tarihlerde koronavirüs hastalığına yakalanmıştık. Ancak ben iyileşip tekrar normal hayatıma dönebilirken, sevgili Harut ahparım, bir buçuk aylık mücadele sonrasında, erguvan ağaçlarının çiçeklere büründüğü, narin gelinciklerin rüzgarlarla salındığı bir bahar gününde hayata veda etti.

Hani derler ya bir insanı tanımak için onunla yolculuğa çıkmak, beraber çalışmak gerekir diye... Biz de onunla birlikte Gedikpaşa Yönetim Kurulu toplantılarında, Surp Hovhannes kilisemizin pazar ayinlerinde, madağ ve bayram öncesi hazırlıklarında birlikte görev almıştık. O çalışmalar süresince hep birlikte aynı sofranın etrafına toplanarak keyif içerisinde şarkılar okuduğumuz; daha iyi hizmet verebilmek adına öne sürdüğümüz fikirlerimiz için tartışmalar yaptığımız; kilisede hep birlikte dualar edip, ilahiler okuduğumuz günlerimiz oldu.  O yüzden de onun kaybından sonra hissetmiş olduğum hüznü bertaraf ederek bu tanıklıkları yazıya aktarmam hiç kolay olmadı. 

Gedikpaşa’daki faaliyetleri
Hayırlı evlat, sevgi dolu bir eş ve baba, iyi bir insan olabilen sevgili Harutyun Şanlı, ömrünü sevgi ve hizmetle doldurmayı başararak, geriye iyilikleriyle anılacak güzel bir isim, örnek alınacak bir yaşam bırakabildi. 
Çocukluğu, gençliği kilise ve dernek ortamında geçen Harutyun Şanlı, vakıf başkan olarak hizmet bayrağını teslim aldığında, milleti için en az kendine örnek aldığı insanlar kadar iyi işler yapabilmeyi hedefledi. 
Gerçekten de kendi başkanlığıyla birlikte başlayan yeni dönemdeki sinerjiyi, Zıvartnots Tbrats Tas, Fakirler Kolu ve Kadınlar Kolu üyelerinin emekleriyle birleştirerek, Gedikpaşa gibi çok az sayıda cemaati olan bir semtin kilisesine her pazar yaklaşık yüz elli kişinin ibadete gelmesini sağlamış oldu. 
Gedikpaşa'daki ayine katılım göstermek için uzak semtlerden gelen herkes, kilisenin salonunda koşuşturmakta olan, gerektiğinde masa hazırlayacak, sandalye taşıyacak, servis yapacak kadar tevazu sahibi, güler yüzlü bir başkan görmüş olurdu. 
Sevgili Harutyun ahparım Gedikpaşa kilisesine gelen herkesle yakından ilgilenir, onları kahvaltı masasına oturtmadan kendi masasına geçmezdi. Hatta kiliseye gelen kişilerin sayısı beklenenin üstünde olduğu pek çok kez, kendi masalarındaki servisleri yeni açılan masalara kaydırıp, gelen herkesin bu ortama dahil olmasını sağlardı.  

Kendisi büyük ailesi olarak gördüğü milletinin her bir evladına değer verir, sevgi bağıyla bağlandığı bu insanlara yardım elini uzatmak için, gerektiğinde onlara kardeş, abi, evlat, baba, vaftiz babası, sağdıç olur, onların yüzlerini gülmesini sağlardı.

Hastaneye yatmadan önce
Elli beş yıllık ömründe pek çok acılar, kayıplar yaşayan biri olarak, o sadece kan bağının bulunduğu ailesinin değil, mensubu olmaktan gurur duyduğu büyük ailesinin acılarını, sorunlarını da sırtlayıp, çözüm bulabilmek için gece gündüz demeden çalışmayı tercih etti. Bitip tükenmeyen o enerjisini milleti için harcayarak, çoğu insanın görmezden geldiği sorunları dillendirmekten de, yıpranmasına neden olmasına rağmen, o sorunlar için mücadele vermekten de geri kalmadı.  
Koronavirüs hastalığı nedeniyle hastaneye yatmadan bir gün önce "Daha fakirlere yardım kolilerini hazırlamamız gerekecek. Kendinize iyi bakın. Bu pandemi döneminde yapılacak çok işimiz olacak." demişti. Hastanedeki bilincinin yerinde olduğu dönemde dahi sekreteri arayarak yapılması gereken işleri programlamaktan da geri kalmamıştı. Ancak olmadı...
Ne yazık ki ailesi, milleti ve sevenleri için verdiği mücadelelerde başarılı olabilen sevgili Harut ahparım, bu kez koronavirüs nedeni ile başlayan hastalık karşısında galip gelemedi. Doktorlarımızın çabaları da, iyileşmesi için sığındığımız dualarımız da, onun yorgun düşen bedeninin yaşama geri dönmesini sağlayamadı...

Güneşli bir bahar gününde geride gözü yaşlı maması Digin Yeğisapet'i,
sevgili eşi Öjen'i, evlatları sevgili Karin ve Vrej'i, onu sevgiyle hatırlayacak olan can dostlarını ve büyük ailesinin yanı sıra, yaşamış olduğu elli beş baharda ekmiş olduğu sevgi ve iyilik tohumlarını bırakarak, okunan dualar eşliğinde ebedi yolculuğuna çıktı.

Yorgun bedeninin ebedi uykusunu uyuması için, sevgili babası ve genç yaşta kaybettiği ağabeyinin yanına,  Toprak Ana'nın bağrına teslim ettiğimiz bu değerli ahpariğimizin  anısı yüreklerimizde, ismi de başta Gedikpaşa'da Surp Hovhannes Kilisesi olmak üzere, cemaatimizin yarınları adına mücadele edebilme cesaretini gösteren, milletimizin değerli evlatlarıyla birlikte anılmaya, yaşamaya devam edecek.

Sevgili ahparım dilerim yaptığın iyilikler, çıktığın o ebedi yolculuğunda yollarını aydınlatarak, seni nur dolu mekanlara ulaştırıp, huzur bulmanı sağlar.

Asdvadz hokit lusavore.

 

Kategoriler

Toplum