Gazetecilerin yargılandığı davada 3 tahliye

Libya’da hayatını kaybeden bir MİT mensubunun ifşa edildiği iddiasıyla yedisi gazeteci sekiz şüpheli hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü .Duruşma öncesinde çok sayıda gazeteci, kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcisinin bir araya geldiği Çağlayan Adliyesi'nde 'Haberin Var Mı?' İnisiyatifi bir basın açıklaması yaptı.

Tutuklu yargılanan OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Oda TV Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Oda TV muhabiri Hülya Kılınç, Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ve Yeni Yaşam gazetesi yöneticileri Ferhat Çelik ve Aydın Keser 4 ay sonra hâkim karşısına çıktı.

Libya’da yaşamını yitiren MİT çalışanının cenaze töreni ile ilgili haberler ve Twitter paylaşımları nedeniyle Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Barış Pehlivan, Aydın Keser, Ferhat Çelik, Murat Ağırel, ve yurt dışında olan Erk Acarer ile CHP Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi E.E  hakkında 7 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Duruşma öncesinde çok sayıda gazeteci, kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcisinin bir araya geldiği Çağlayan Adliyesi'nde Haberin Var Mı İnisiyatifi bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya CHP Milletvekilleri Tuncay Özkan, Muharrem Erkek, Mahmut Tanal, Gökhan Özbek, Sera Kadıgil, Onursal Adıgüzel, HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, TİP İstanbul Milletvekili Erkan Baş, bağımsız milletvekili Ahmet Şık, İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş, DİSK Basın İş Sendikası Başkanı Faruk Eren, RSF Türkiye Raportörü Erol Önderoğlu ve çok sayıda insan katıldı.

Basın açıklamasını gazeteci Mehveş Evin okudu. Açıklamada “Herkes biliyor ki bugün burada ne bir ‘ifşa davası’ için ne de bir ‘casusluk davası’ için toplandık. Son on yılda defalarca olduğu gibi yine bir gazetecilik davası için bir aradayız. Gazeteciler, arkadaşlarımız, meslektaşlarımız benzerini yıllardır gördüğümüz mesnetsiz suçlamalarla karşı karşıya. İçi boş bir iddianame ile 112 günden beri Silivri Cezaevi’nde tutsaklar. Meslektaşlarımızın hürriyetleri ellerinden alınıp Korona pandemisi koşullarında demir parmaklıkların arkasına atılırken asıl mesaj bizlere, dışarıdaki gazetecilereydi. ‘Görmeyin, duymayın, konuşmayın’ deniyor, üç maymunu oynamamız isteniyordu. Yalnız Barışları, Hülya’yı, Murat’ı, Ferhat’ı, Aydın’ı, Müyesser’i değil bizleri de susturmak, sindirmek, korkutmak, istiyorlardı.” ifadeleri yer aldı. Açıklamanın devamında başta bu davada yargılananlar olmak üzere bütün gazetecilere özgürlük istendi.

Yargılanan gazetecilerden Murat Ağırel savunmasında *Amacım; gazetecilik refleksi ile şehit olmuş kahramanlarımızın 'tane' diye nitelendirilmesine, törensiz defnedilmesine tepki vermek ve şehitlerimiz hakkında doğru bilgiyi paylaşarak şehadetlerini yüceltmekti." dedi.

Yeni Yaşam gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser Kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini,  4 aydır hukuksuz şekilde tecrit altında tutulduğunu söyledi. Haberin açık kaynaklardan derlendiğini söyleyen Keser özetle şöyle konuştu:

"24 Şubat'ta yayımlanan haberler nedeniyle cezalandırılmam isteniyor. Bu suçlamaları kabul etmiyorum. Bu haber özel bir kasıtla değil, haber verme saikiyle, çok sayıda haberler derlenerek yapılmıştır. Açık kaynaklardan elde edilmiştir bu haberin içeriği. Haberde yaşamını yitiren kişinin MİT mensubu olduğu yazılmamıştır. Haberin içeriği daha önce yayımlanan haberlerden derlenmiştir. Bu suçlamaların hukuki ve maddi dayanağı da yoktur. Dört aydır cezaevinde ve tecritteyim. Bu süre içinde eşimi sadece bir kez görebildim. Tutuklanmadan önce kalbimde sorun vardı. Cezaevinde de böyle bir problem yaşadım. Cezaevi müdürü tedaviye devam etmem gerektiğini, ancak Covid-19 nedeniyle sevk edemeyeceğini söyledi."

OdaTV muhabiri Hülya Kılınç 20 yıllık gazeteci olduğunu ve hayatında ilk defa bu kadar ağır bir suçlamayla karşılaştığını söyledi. Kılınç, suç teşkil eden herhangi bir fiili olmadığını belirterek şunları söyledi: 

"Hazırladığım haberde; şehidin kimliğini, ailesini, görevini ve diğer MİT personelini deşifre etmedim. Haberde çok özenli ve dikkatli bir üslup kullandım. Eğer deşifre amacım olmuş olsaydı, şüphesiz çok farklı bir haber hazırlardım ve çok farklı cümleler kullanırdım."

"Şehidin ailesinin ve akrabalarının incinmemesi için hem haber öncesi görüşmemde, hem de haberi hazırlarken çok dikkat ettim. Ben yalnızca gazetecilik yapmak, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla haberi hazırladım."

"Tekrar ediyorum. Haberin amacı "Şehidimizin Manisa'da defnedilmesi ve şehidimize hak ettiği resmi törenin yapılmaması"dır. Suç teşkil eden herhangi bir fiilim yoktur. Suç işleme niyet ve kastım bulunmamaktadır."

Barış Pehliven ve Barış Terkoğlu da ifadelerinde üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediler. Pehlivan ifadesinde şunları söyledi: 

"Libya'ya TSK ve MİT mensuplarının gittiğini, Libya'da şehitlerimiz olduğunu, şehitlerimiz arasında MİT mensuplarının da olduğunu, şehit olmalarının nasıl gerçekleştiğini, şehitlerin açık kimliklerini / fotoğraflarını / memleketlerini / mezarlarının nerede olduğunu, hangi görevlerde ne kadar süre çalıştıklarını ve ailelerinin kimlik bilgilerini... Sırasıyla... Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtar Cemali Merter, onlarca sosyal medya hesabı, milletvekili Ümit Özdağ ve onlarca haber sitesi ile gazeteden öğrendik." dedi. 

Barış Terkoğlu da savunmasında şunları söyledi: 

"Ümit Özdağ ile ilgili soruşturma, açıklama yaptığı gün değil,  benim gözaltına alındığım gün, yani 4 Mart 2020'de başlatılmış. Ortadaki tablo çok açık. İstanbul'daki savcıları da Ankara'daki savcıları da hatta MİT'i de birileri harekete geçirdi. O "birileri" kimse, Odatv'den başlamak üzere herkese tezgâh kurdu"

Terkoğlu,  Tıpkı 9 yıl önce bizi örgütle suçlayan kişilerin bir örgüt üyesi çıkması gibi, acaba bugün de karşımızda kamu görevlilerinin ve tabii siyasi uzantılarının olduğu bir organizasyonla mücadele ediyor olabilir miyiz?" diye sordu.

Ara kararını açıklayan mahkeme Barış Terkoğlu, Ferhat Çelik ve Aydın Keser'i adli kontrol şartıyla tahliye etti. Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel ve Eren Ekinci'nin ise tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Bir sonraki duruşmanın 9 Eylül'de görülecek.

Kategoriler

Güncel