Kamala Harris dengeleri değiştirebilir

ABD’de Demokratlar’ın başkan adayı Joe Biden sonunda seçimlere beraber gireceği başkan yardımcısı adayını seçti. Daha önceki yazımda belirttiğim gibi bu, ülkenin geleceği için çok önemli ama aynı zamanda da stratejik olarak verilmesi güç bir karardı. Belki de o yüzden, 10 gün kadar bir gecikmeden sonra, tercih, Kaliforniya Senatörü Kamala Harris lehine oldu. Bu karar, dengeleri değiştirebilecek nitelikte.

Tahminlerde başı çeken Kamala Harris’in aday olması sürpriz olmasa da, bu tarihi bir olay. Jamaika doğumlu babası tarafından Afro Amerikalı olan Harris, iki büyük partinin ilk kadın ve azınlık mensubu başkan adayı. Annesinin Hindistan doğumlu oluşu, onu ilk Hint kökenli aday yapmakta ve buna ilk göçmen çocuğu aday oluşunu da eklemeden geçmemek gerek. 
55 yaşında olmasına rağmen devletin farklı kademelerinde edindiği yüksek tecrübe, kendisini güçlü bir aday ve Biden’ın deyimiyle “ilk günden başkan olmaya hazır” kılıyor. Bu durum eğer seçimlerden galip çıkıp başkan  olursa,  Biden 77 yaşında olacağı için, ayrı bir önem taşıyor. Kamala Harris, önceki dönemde Kaliforniya Eyaleti Adalet Bakanı/ Başsavcısı seçilmeyi başarmıştı. Kamu hizmetlerinde taviz vermeyen, gereğinde sert fakat aynı zamanda da vicdanlı bir başsavcı olarak tanındıktan sonra, 30 milyonun üzerinde nüfusu olan Kaliforniya’nın ABD Senatörü seçildi. Görev aldığı kritik önem taşıyan senato komitelerinde devlet görevlilerini, bakanları, yüksek mahkeme adaylarını hararetli çapraz sorgulara tabi tutmuş bir isim. 

Bu karar elbette Biden için kolay olmadı. Eğer Biden-Harris ikilisi seçilirse ve ilk dört yıl içinde Biden vefat eder veya görevini yapma kapasitesini yitirirse, Kamala Harris ABD Başkanı olacak, ya da Biden’ın ikinci kez aday olma planı olmadığı için, otomatikman o aday olacak.  Bu tablo içinde Demokratlar’dan Susan Rice veya benzeri adaylar da, iyi bir başkan yardımcısı olabilirlerdi, fakat onların Harris gibi doğal olarak parti liderliğine geçmeleri mümkün değildi. Sonunda, Biden riski aldı, sağlam bir tercihte bulunarak en iyi ekiple seçimlere girmeyi tercih etti. 

İlk tepkiler olumlu
İlk tepkiler olumlu yönde. Kampanya bağışı toplama konusunda kuvvetli olduğu bilinen Harris, ilk 48 saatte 48 Milyon Dolar seçim desteği elde etti ve bu aynı hızla devam edecek gibi görünmekte. Kamala Harris’in eşi eğlence endüstrisinin çok güçlü avukatlarından Doug Ernhoff. 

Cumhuriyetçi başkan Trump ise şu anda nasıl ve nereden saldıracağını tam kararlaştıramadı. ‘Solcu, sosyalistten beter, bizi Venezuela’dan beter yapacak’ saldırısını denedi; fakat bu çok fazla ilgi görmedi. Daha önce Obama için kullandığı, delili de olmayan, ‘Amerika’da doğmadı Başkan olamaz’ benzeri bir ithamı bu sefer de denedi ve Harris’in anne ve babasının daimî oturma izinleri olmadığı için anayasaya göre başkan yardımcısı olamayacağını iddia etti. Bu da hukukçular tarafından tamamen kabul edilmeyen hayali bir teori. 
Biden’ın biraz zayıf olduğu Latin kökenliler Harris’i desteklemekte ve bu da Biden için net bir avantaj. Bu günlere kadar anketlerde Latinler’in önemli desteği görünmüyordu. Harris ile beraber, Florida gibi kilit eyaletlerde Biden’ın kazanma ihtimali arttı.

Elbette ki önümüzde üç ay kadar bir zaman var ve Harris’in rakip başkan yardımcısı adayı Pence ile yapacağı tek tartışma çok büyük önem taşımakta. Pence’in kayıtsız şartsız Trump’a olan biatı, aşırı dinciliğinden ötürü kadın hakları, kürtaj gibi konulardaki katı davranışı kadınların desteğini Biden/Harris yönüne çevirebilir. 

Trump ne yapacak? 
Trump elbette kirli oynayacak.  Harris’in geçmişinde “benim albatrosum” olarak tanımladığı San Francisco Belediye Başkanı Willie Brown ile yaşadığı aşk hayatı var. Evli olan Brown’ın Harris’in kariyerinde etkili tayinler yaptığı öne sürülüyor. Fakat bu tip saldırıların etkili olması, bilhassa pandemi ile sarsılmış, güvenecek bir başkan arandığı  ortamda destek bulması pek kolay değil. Harris gerçekten de Trump’ın korkulu rüyası ve şu anda kapsamlı  bir saldırı hattı açılmış değil. 

Kamala Harris ve Ermeniler
Ermeni meselesine gelince. Kamala Harris, geçen yıl Senato’dan gecen Ermeni Soykırımı’nı tanıyan  önergenin destekçilerinden. Şu sözleri kullanmıştı: “İnsanlık tarihinin en karanlık zamanlarından biri olan Ermeni Soykırımı’nın tanınması için Ermeni toplumunun yanında olacağım; 1915-1923 arası katledilen 1.5 Milyon Ermeni’yi unutamayız.” 
Elbette Biden da buna benzer vaatlerde bulundu. Fakat Obama gibi o vaatlerden, Beyaz Saray’a gelince, “ulusal güvenlik” nedeniyle vazgeçebilirler. Öte yandan verdiği bu desteğe rağmen, Harris genelde diğer Kaliforniya temsilcilerine kıyasla  Ermeni meselesinde her zaman daha mesafeli bir çizgi izledi. Bu belki Kuzey Kaliforniyalı olmasıyla, yani Ermeniler ile fazla yakın coğrafi bağlantısı olmamasıyla açıklanabilir.  Veya hedefinde yürütmede yüksek bir mevkiye gelmek olduğundan, Türkiye ile bağları tamamen koparmamak istemiş de olabilir. Ermeniler için ise, Harris’in Başkan Yardımcısı seçilmesi başka bir yönden faydalı olabilir. Ermeniler’e en yakın isimlerden Adam Schiff, iki sene için boşalacak olan senatörlüğe, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom tarafından tayin edilebilir. 

Özetle  Biden tercihini yaptı ve gerçek seçim kampanyası başladı. Sistemin içinden değişikliğe inanan rasyonel ilerici Kamala Harris’in desteği ile, güvenilir bir başkana ihtiyaç duyulduğu dönemde Afro Amerikalıların, kadın seçmenlerin, Latinlerin ve kilit eyaletlerdeki ılımlıların desteğiyle Donald Trump’ı Florida’ya yollayabilecek mi? Şu da var ki başkan adayının kendini kabul ettirmesi ve Trump ile yapacağı tartışmalarda kendini kanıtlaması şart. Bakalım Kamala Harris, Hillary Clinton’ın tamamlayamadığını tamamlayabilecek mi? 

edvinminas@yahoo.com




Kategoriler

Dünya


Yazar Hakkında