Bakan Soylu'nun Baskın Oran'a "alçakça" demesi ifade özgürlüğü sayıldı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Baskın Oran'ın bir yazısından sonra sarfettiği "alçakça" "uşak" gibi sözleri İstinaf Mahkemesi tarafından da ifade özgürlü sayıldı. Doysa şimdi Yargıtay'da ele alınacak.

Bakan Süleyman Soylu, Baskın Oran’ın 23 Haziran 2017’de yayınlanan “Kürtler üzerine bazı trajikomik deneyler” başlıklı yazısıyla ilgili olarak Twitter hesabından şöyle yazmıştı:

"Kendisini ilim adamı diye pazarlamış yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak Baskın Oran hakkında suç duyurusunda bulunuyorum"

Soylu’nun binlerce kez paylaşılan  bu tweet’indeki suç duyurusu İstanbul Başsavcılığının “kovuşturmaya yer bulunmamaktadır” sonucuyla karşılaştı. Baskın Oran’ın yazısı hiçbir yorum taşımaksızın birbiri ardına kronolojik olarak sıralanmış gazete haberlerinden oluşuyordu

Oran, avukatı Oya Aydın aracılığıyla Bakan Soylu’ya, kendisine “alçak” ve “uşak” diyerek kişilik haklarını zedelediği için ilk derece mahkemesi olan Ankara 14. Asliye Hukuk’ta manevi tazminat davası açtı.  Soylu’nun avukatı ise  davaya, “… davacının söz konusu yazısının şiddete teşvik, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve terör örgütü propagandası içerdiği”ni söyleyerek cevap verdi.     

Tazminat davası, ilk derece mahkemesinin 2017/292 Esas ve 2018/677 sayılı kararında oybirliğiyle reddedildi. Kararda özetle  şöyle denildi:  

"Davalı bakan suç unsuru taşıdığını değerlendirdiği eylemler konusunda halkı bilgilendirmiş, devlete ve güvenlik güçlerine ağır eleştirilere cevap verme hakkını kullanmış, kişilik hakları ve ifade özgürlüğünü hedef almaksızın davacıyı eleştirmiştir. Bunun, davacının ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı etki yaratacağı söylenemez."

Mahkeme, Bakan Soylu’nun tweet’iyle ilgili olarak karar s. 2’de, “…bildiriye elestirilerini ifade ederken” ifadesini kullanıp tweet'i bir bildiri olarak değerelendirdi. 

Mahkemenin ayrıca, Prof. Oran’ı “kamu görevlisi” sayarak hüküm vermeyi tercih etti. AİHM içtihadına göre kamu görevlilerine yönelik eleştirinin sınırı, sıradan kişiler için olanından çok daha genişti. 

Bunun üzerine dosya, “davalı tarafın eleştirisi varsa bunu hakaret etmeden de yapabileceği” vurgulanarak İstinaf Mahkemesine (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi) götürüldü ve ret kararının kaldırılması istendi.

Fakat bu talep orada da oybirliğiyle reddedildi ve ilk derece mahkemesi kararı doğru bulundu. 15.09.2020 tarihli kararda özetle şöyle denildi:
"[Bakan Soylu’nun tweet’i] kendisinin kişisel değer yargısı niteliğindeki görüşleri ve davacının değerlendirmelerine karşılık cevapları olup, ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamı sınırları içinde kaldığı ve davacının da eleştiriye açık olması gerektiği için, davacının isteminin tümden reddine karar verilmesi doğrudur."

Davadaki son karar, şu sırada temyiz edilerek Yargıtay’a taşınmış durumda. 

Baskın Oran’ın duruşmada ilk derece mahkeme yargıcına şunları söylemişti:

"Bana davalının tweet’iyle yöneltilen sözlerin, benim tarafımdan davalıya aynen yöneltilmesi halinde ne karar verecek idiyseniz, o şekilde karar vermenizi talep ediyorum. Eğer ben Bakan Soylu’ya "Kendisini devlet adamı diye pazarlamış, yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak Süleyman Soylu” diye hitap etseydim ne olurdu, sadece onu düşünerek karar veriniz, yeter.” 


Kategoriler

Güncel