Gergerlioğlu: Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağım

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin, hakkında, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasını onamasına ilişkin, Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunacağını söyledi.

HDP'li Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Yargıtay'ın kararının siyasi bir karar olduğunu belirterek, "Şahsımın insan hakları savunuculuğuna yönelik yıllardan beri sürdürdüğü mücadelesi cezalandırılmaya çalışılıyor. Yargıtay'ın kararı ortada. Tamamen skandal bir karar olduğu belli, Yargıtay'ın kararını okuduğunuzda anlayacaksınız, çok net bir hukuksuzluk var. Bu hukuksuzluğu çözmek için hukukçu olmanıza gerek yok. Sokaktaki sıradan bir vatandaş da karardaki inanılmaz hukuksuzluğu görüyor." ifadesini kullandı.

Mücadelesinin insan hakları ihlaline uğrayan mazlumların ve mağdurların mücadelesi olduğunu dile getiren HDP Milletvekili Gergerlioğlu, "Şahsımın insan hakları savunuculuğuna yönelik sürdürdüğü mücadelesi cezalandırılmaya çalışılıyor. İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olan ve tüm insan hakları ihlallerine karşı mücadele eden ben, cezalandırılıyorum ve milletvekilliğime yönelik tehditle karşı karşıyayım. Bunlara karşı yıllarca sürdürdüğüm mücadelenin bir benzerini sürdürerek devam edeceğim. Bu mücadele sadece benim değil, insan hakları savunucularının mücadelesi, insan hakları ihlaline uğrayan mağdurların mücadelesi. Kesinlikle boyun eğmem, bunu herkes bilsin. Hukuksuz saldırılara boyun eğecek insan değiliz, öyle insan olsak meydanlara, siyaset alanına çıkmazdık. İnsan hakları savunuculuğu alanına hiç çıkmazdık." diye konuştu.

Hiçbir cezanın kendisini yolundan vazgeçiremeyeceğini ve Allah'tan başka kimseden korkmadığını ifade eden Gergerlioğlu, "Bu yeni bir olay değil, Orta Çağda'da gerçekleri söylemeye çalışanlar cezalandırıldı. Galileo iktidarın, engizisyonun baskısı altındaki mahkemeden çıkarken şunu söylüyordu; 'Evet farklı bir şey söyledim ama yine de dünya dönüyor' ben de bunu söylüyorum, bana verilen bir ceza var ama Türkiye'de insan hakları ihlalleri var. Türkiye'de işkence var, insan kaçırma var, çıplak arama var. Türkiye'de cezaevi ihlalleri var, hasta mahpuslar var, hamile tutuklulular var. Sekiz yüzden fazla bebek cezaevlerinde. Bunları söyledim, yanlış mı bunlar? Hepsi gerçekti. Türkiye'de bir Kürt meselesi var. Türkiye'de adil olmayan bir şekilde çözülmeye çalışılan, kanla, savaşla, çatışmayla, ölümle, gözyaşıyla çözülmeye çalışılan Kürt meselesi var' dedim. Ben hayatım boyunca adil ve eşitlikçi bir anlayışın ancak ve ancak çözüm olacağını söyledim. Suç mu bu? Türkiye'de hepimizin insan haklarına uygun şekilde yaşaması gerektiğini söylemek suç mu? İnsanların ölmesi iyi bir şey mi? İnsanlar ölmesin, insanlar yaşasın. Bir çözüm bulalım, barış, hayat kardeşlik, can. Benim söylediğim bunlardı söylemeye devam ediyorum ve edeceğim. Kesinlikle hiçbir ceza beni yolumdan vazgeçiremez. Vallahi de billahi de vazgeçiremez. Bunu tüm kamuoyuna ilan ediyorum. Üç günlük dünya hayatı için ben davamdan vazgeçeceksem, insan hakları anlayışımdan vazgeçeceksem, hiç kimse kesinlikle benden böyle bir şey beklemesin. Ben bunlardan vazgeçecek olsam bu yola çıkmazdım. Üç kuruşluk dünya için zalimlerin zorbalıklarına boyun eğecek bir insan değilim." dedi. 

(Ajanslar)