Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat dönemi başladı

Kur korumalı TL mevduat ürünü devreye alındı, kur farkı için TCMB her gün saat 11:00'de dolar alış kuru yayınlayacak.

Hazine ve Maliye Bakanlığı konuya dair yazılı bir açıklama yayınladı. 

Buna göre birikimlerini TL mevduat olarak değerlendiren vatandaşların kurlardaki oynaklık karşısında mağdur olmaması için yeni ürün devreye alındı.  Dövize Endeksli Türk lirası mevduat olarak adlandırılan hesabın adı değişti; “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” oldu.

Sadece gerçek kişiler bu hesabı açtırabilecek. Hesabın faizi en az Merkez Bankası politika faizi kadar olabilecek. Vade dolduğunda elde edilen faiz geliri ile vade boyunca kur değişimi oranı karşılaştırılacak. Hangisi daha yüksek ise o uygulanarak nema verilecek. Ayrıca, vade sonunda kur değişiminin faiz oranı üzerinde kalması halinde oluşabilecek fark müşteri hesabına TL olarak yansıtılacaktır. Bu üründeki gelirden stopaj kesintisi yapılmayacak.

Kişiler, 3,6,9 ve 12 ay vadeyle hesap açabilecek. Vadeden önce hesap bozulursa bu hak kaybedilecek ve hesap vadesiz hesaba dönüşecek. Hesabın açıldığı tarihteki TCMB kuru ile hesabın kapatıldığı tarihteki TCMB kurundan düşük olan üzerinden hesap bakiyesi güncellenecek.

Dövizin TL’ye çevrilmesi sırasında ve kur farkı hesaplamaları için Merkez Bankası’nın ilan ettiği kurlar kullanılacak.

Anadolu Ajansı konuya dair bir grafik yayınladı

Merkez Bankası her gün saat 11.00’de bu mevduata özel ABD doları döviz alış kuru açıklayacak.

Açıklamayı dün akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan yapmıştı. Açıklama sonrası Dolar, TL karşısında 13 TL seviyelerine kadar gerilemişti. 

Uygulama özelilkle iktisatçılar tarafından eleştiriliyor. 

İktisatçılardan eleştiri

Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez bunun dolaylı bir faiz artışı olduğunu belirtti, "Kur % 40 artmış, faiz % 14 ise aradaki 26 puan ödenecek. Ve bunun adı faiz olmayacak. Müthiş" dedi.

Eğilmez, "Bu son düzenleme için yapılan Dövize Çevrilebilir Mevduat (DÇM) benzetmesi bence doğru değil. O dönemde konvertibilite olmadığı için DÇM düzenlenmesi getirilmişti. Bugün konvertibilite var. Konvertibilite olan bir ekonomide bütün hesaplar zaten DÇM niteliğindedir." paylaşımında bulundu. 

Eski Merkez Bankası Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hakan Kara da son yıllarda dövizle borçlanma, Merkez Bankası'nın rezerv satışları ve ödeme garantileri ile hükümetin kur riskini üstlendiğini hatırlattıktan sonra "Listeye dövize endeksli mevduat ve ihracatçıya ileri vadeli kurun eklenmesiyle kamu kesimi yakın tarihin en dolarize bilançosuna sahip oldu" ifadelerini kullandı.

İktisatçı Hayri Kozanoğlu Twitter'dan yaptığı paylaşımda, 

"Dünden beri Türkiye ekonomisi tamamen dolarize olmuş,TL adeta tedavülden kalkmıştır. Zaten Hazine’nin son 3 yılda 31.4 milyar dolar dövize endeksli iç borcu vardır.Buradan dövizin yükselmesiyle bütçeye 150 milyar civarında bir yük binmiştir. Mevduatlara verilen kur garantisinin de bütçeye rantiye kesimler ve bankacılık sistemi lehine, vergi veren ve kamu hizmeti alan sade yurttaşlar aleyhine ciddi bir yük getirmesi de kaçınılmaz görünüyor.(...) Bir de bu kur garantili mevduat uygulamasının ne zaman sona ereceği sorusu var. Garanti sonlandırıldığı anda kurların sıçraması,yeni bir büyük kaos yaşanması olasılığı yüksektir.Bir çıkış planı da açıklanmamıştır. Bu da ister istemez AKP sonrası yönetimin kucağına bir bomba bırakmanın planlandığı veya seçimi bir kazanayım da gerisi önemli değil diye düşünüldüğü olasılıklarını getiriyor." ifadelerini kullandı. 

Reuters'a konuşan Monex Europe'tan döviz kuru analisti Ima Sammani, "Erdoğan'ın tasarrufları kur dalgalanmalarından koruyacak yeni önlemler açıklaması iyimserliğe yol açtı. Erdoğan Haziran 2023'teki seçimler öncesinde kısa vadeli siyasal istikrar sağlamaya çalışıyor gibi gözüküyor" dedi ve şu ifadeleri kullandı:

"Adımlar piyasaları şimdilik sakinleştirse de TL'nin hâlâ bir yıl önce hayal edilemeyecek seviyelerde. TL'nin geçen yılki seviyelerine geri dönmesi için ise Merkez Bankası'nın adım atması gerekiyor."

Bilkent Üniversitesi'nden Refet Gürkaynak, "Adına faiz artışı denmeyerek epik faiz artışı yapıldı" dedi ve "Merkez Bankası %14 ile para vermeye devam edecekse bu da işe yaramaz. Temel iktisat ile kavgaya girip bütün ülkenin kafasını gözünü yardırdılar" yorumunda bulundu.

Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan, "Döviz kuru ile mevduat arasındaki fark devlet tarafından ödenecek ise faiz getirisi piyasa koşullarına göre yükseltilecek demektir. O zaman TCMB ne diye kendi faizini düşürüyor?" diye sordu.

Halk TV'de yayımlanan "Sözüm Var" programına konuk olan eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türk Lirası üzerinden ihracatı artırmak için TL'nin değerinin bilerek düşürüldüğünü dile getirerek "Liranın değerinin düşmesi hedefti ama gelinen noktada bu işin çıkmaz sokak olduğunu gördüler. Türkiye Ekonomi Modeli’nin tabutuna çivi çakıldı" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, "Geri döndük demeden döndüler, ortodoks politikalara döndüler. Olan bu. Bunlar ana yolu bırakıp yan yola çıktılar ama girdikleri yol çıkmaz sokak. Bu bir faiz artışıdır."diye konuştu.

İş dünyasından destek

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise istikrara yönelik tedbirleri olumlu karşıladıklarını belirtti.

Hisarcıklıoğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "İş dünyamızın piyasalarda istikrar, öngörülebilirlik sağlanması talebine yönelik bir dizi tedbir açıklanmasını olumlu karşılıyoruz. Alınan kararların ülkemizin üretim gücünün artırılmasına katkı vermesini bekliyoruz." ifadelerini kullandı. 

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de, "Açıklanan tedbir paketleri sayesinde Türk lirası adil değerini kısa zamanda bulacak ve istikrarlı bir seviyede işlem görecektir. Dolayısıyla, bu, ihracatın sürdürülebilir artışını destekleyecek önemli bir gelişme olmuştur." ifadelerini kullandı.

(BBC, dunya.com, Reuters)

Kategoriler

Güncel