Tablet çağında öğretilen nefret

Nefret hem öğrenilen hem de öğretilen bir duygu aslında. Nefret söylemli ve nefret suçlu zamanlardan geçiyoruz. Peki tam olarak nefret söylemi diye tanımlayamayacağımız ama gündelik hayatımızda bizi kıran, yazıklandıran söylemleri nereye oturtacağız?

NAYAT KARAKÖSE
nayatk@gmail.com 

Nefret söyleminin farklı röprodüksiyonları mı diyeceğiz yoksa kemikleşmiş zihniyetin dile gelişi mi?  Misal, bir  emlakçıya girersiniz, isminizi söylersiniz, isminizden yola çıkan sohbet Ermeniliğinize varır ve şöyle bir diyalogun içinde bulursunuz kendinizi:

-Şimdiki Ermeniler iyi ama...

-Nasıl yani geçmiştekiler kötü müydü?

-Hmm, yok da yani şimdikiler daha iyi işte...

Şimdiki Ermeniler eğer iyiyse bu demek oluyor ki  o emlakçıya göre geçmiştekiler mesela 1915’te öldürülenler hak etti, çünkü onun elinde  olan”verili” bilgiyi az çok tahmin edebiliyorum, “Ermeniler toprak almak için ayaklandı, teşkilatlandı ve bu gidişatın durdurulması gerekti.”

Nefret, önyargı veya hamaset artık salt medya veya eğitim yoluyla öğretilmiyor. Teknoloji çağında yaşıyoruz, tabletler sayesinde her şey işaret parmağımızın altında.  Tabletler için binlerce uygulama üretiliyor. Mesela yerli bilgi yarışmalarını ele alalım. Dört ayrı bilgi yarışması yükledim, çoğu tarih, coğrafya, edebiyat, genel kültür gibi farklı kategorilerde ve birbirleriyle benzer sorular barındırıyor. Tarih kategorisini tıkladığımda her bilgi yarışmasında farklı niyetleri olan ve kışkırtıcı söylem içeren sorulara rastladım.

Örnek soru: Sahte soykırım yalanlarıyla ülkemizden önce para sonra toprak almaya çalışan  ülke hangisidir?

A) Yunanistan B)Belçika C) Bulgaristan D)Ermenistan

Devam etmek için “doğru” olarak belletilen cevabı işaretlemem gerek, peki o “doğru” cevap kaç yanlış içeriyor, hangi hakikatleri götürüyor?  Arkasından şöyle bir soru olsa keşke diyorum;  Bir önceki sorudaki niyeti bulunuz?  A)Ermenilere karşı kışkırtıcı duygular geliştirmek, B)Ermenilere nasıl bakılması gerektiğini öğretmek C) Bir Ermeni gördüğünüzde vardır bunun bir emeli diye düşündürtmek D)Hepsi

Bir başka yarışmada ise şu soru çarpıyor gözüme: Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra azınlıkların kurduğu cemiyetlerden, Trabzon Rum İmparatorluğunu kurma amacını güden cemiyet hangisidir?

A)Mavri Mira B) Taşnak C)Pontus Rum D)Etnik-i Eterya

Yukardaki sorunun Bizans’ı yeniden kurma amacı taşıyan, Doğu Anadolu’da Ermenistan devletini kurma amacını güden diye başka versiyonları da var.

Fatih projesi ile öğrencilerin tabletli eğitime geçtiği bir dönemdeyiz.  Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz, 2015’e yaklaştığımız şu günlerde, çocukları iyi eğitmek, nasıl düşünmeleri gerektiğini değil, ne düşünmeleri gerektiklerini iyi belletmek, devletin mutlak doğrularını ezberletmek ve geçmişteki hiçbir yanlışın şimdiki zamanın “doğrularını” götürmemesi gerektiğini göstermek gerek. 

Sapere Aude (Bilmeye cesaret et) diye önerir Horatius. Bildiğimiz şeyler aslında bildiğimiz gibi değil, hakiki bilginin keşfine çıkmak hem niyet hem de bir o kadar da cesaret gerektiriyor. Öğretilen nefretin yerine öğretilen saygıyı koysak, bilmeye ve saygı göstermeye cesaret etsek hiç fena olmazdı. 

Kategoriler

Derkenar