Soğuk Gökdelenlerin Ortasında Blues Balıkları

Atlanta’nın göklere değin uzanan betonu sıkıcıdır. Fakat, her şeyin sonunda, insanlara mutlu olmak için en çok insanlar gerekir. Mutlu olmak için görkemli binalar yerine eski bir barda müzik yapmayı tercih etmiş bir grup “güneylinin,” son 20 yıldır her Çarşamba kentin eskimeye yüz tutmuş barı Northside Tavern’i şenlendiren Mudcat’in öyküsünü Sertan Şentürk yazdı.

Sertan Şentürk
sertansenturk@gmail.com

Atlanta bir şehir olarak sıkıcıdır. Hem de olabildiğince... Basitçe, kaldırımlarında insanların yürümediği, yaşayanlarına mutlu olmak için büyük evler, arabalar ve alışveriş merkezleri vaat eden standart bir Amerikan metropolitanından söz ediyoruz. Eğer minik Amerikan rüyaları ilginizi çekmiyorsa, oralarda yapacak çok da bir şey bulamayabileceğinizi düşünebilirsiniz.

Öte yandan, tüm Atlantalılar’ın böyle materyalistik bir hayatı ya da fetişi yoktur; birçok insan orada mutlu mesut yaşamaya devam ederler. Bunu şehir aşıklarına, mesela Ankara’yı alt geçitlerden ibaret sanarken, aynı anda (olumlu da olsa) İstanbul’u da iki kara parçası arasından geçen suya indirgeyenlere anlatmak biraz zor olabilir. Fakat, her şeyin sonunda, insanlara mutlu olmak için en çok insanlar gerekir. Buna en eğlenceli kanıtlardan biri de mutlu olmak için görkemli binalar yerine eski bir barda müzik yapmayı tercih etmiş bir grup “güneylinin,” Mudcat’in, öyküsüdür.

Hikayemiz, aslen, Mudcat’ten öncesine, eski barımıza uzanıyor. Politikacılardan oluşan bir ailenin kara koyunu olan Butler Webb tarafından kurulan Northside Tavern, kapısından ikinci kez geçmekten çekinebileceğiniz, bilardo masalarının, ucuz biraların ve loş ışıkların donattığı bir yerdir. Aslında 70’lerden beri müzisyenlerin uğrak yeri olan barın efsaneleşmesini sağlayan ise, 92’de genç, yetenekli ve idealist bir gitarcının ortaya çıkışıdır. Lakabını Missisipi’nin çamurlu sularında yaşayan kedi balıklarından alan Danny 'Mudcat' Dudeck, Atlanta’nın müzik hayatını tamamıyla değiştirecektir.

 

Kendine özgün gitar stili, kuvvetli sözleri, mavi notalardaki ustaca doğaçlamaları ile kendini hemen belli eden Danny Dudeck, bir yandan da unutulmaya yüz tutmuş Piedmont Blues’unun etkilerini hissettiren ve aynı zamanda gospel, country, folk rock gibi türlere de geçişler yapan müzikleriyle, Northside Tavern’da blues’un güneyin tarlalarından gelen köklerini hatılatır. Konser müzisyenliklerini, çıkardıkları 15 albümle taçlandıran Mudcat, şu anda blues çevrelerinde azımsanmayacak bir üne sahip.

Mudcat harika müzisyenlerden oluşan eşsiz bir grup. Öte yandan, Danny Dudeck, elbette ki, bir B.B. King ya da Muddy Waters değil. Bununla birlikte, onu ve arkadaşlarını (iyi veya kötü değil ama) farklı kılan ise onları “Mudcat” yapan çevreye bağlılıkları ve içtenlikleri. 20 yıldır Avrupa’nın veya Amerika’nın bir köşesinde çalmadıkları her Çarşamba günü Northside Tavern’i şenlendiren grup, ellerinden ve dillerinden mavilikler dökülmeyi bırakana kadar, Atlanta’nın bu yaşlanan barının bilardo masalarını ve 20 yıldır çaldıkları sahnenin duvarlarını süsleyen baba bluescuların anılarını asla bırakmayacaktır.

Evet, Atlanta’nın göklere değin uzanan betonu soğuk ve sıkıcıdır. Ama oraya istemeden de olsa yolunuz düşerse, bir gecenizi alışverişten ya da amaçsızlıktan bayılmak yerine Northside Tavern ve Mudcat’e ayırın. Sadece eşsiz bir eğlenceyi tecrübe etmekle kalmazsınız; aynı zamanda (kapital kuralların göbeğinde bile) insanların gülüşlerinin en büyük kaynağının başka insanlar olduğunu da hatırlayabilirsiniz.

 

Şapgir'de bu hafta;

Dünya'dan foto haberler
 

 

 

Kategoriler

Şapgir

Etiketler

Mudcat