Ergenekon davasında Dink cinayeti iddiası

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon Davası’nın 1 Kasım’da yapılan duruşmasında gizli tanık Boyabat dinlendi.

FUNDA TOSUN
fundatosun@agos.com.tr

Sesi ve görüntüsü bozularak duruşma salonunda bulunan ekranlara yansıtılan Boyabat, Taner Büber isimli şahısla cezaevinde tanıştıklarını ve onun aracılığıyla da Muzaffer Tekin ve Sami Hoştan ile tanıştığını belirtti. 2001 yılında Taner Büber ile gayrimeşru ortamlarda tanışıp suç ortaklığı yaptıklarını söyleyen gizli tanık Boyabat, Muzaffer Tekin ile Taner Büber’in arasının bozulma nedeninin Hrant Dink’in öldürülmesi konusunda çıkan anlaşmazlık olduğunu öne sürdü.

Boyabat,  Savcı Pekgüzel’in “Tekin ile Büber’in araları neden bozuldu?” diye sorması üzerine şunları anlattı: “2005 yılında Taner Büber cezaevinden çıkmıştı. Silivri’deki çiftlikte Muzaffer Tekin, Taner Büber’in Hrant Dink’i öldürmesini istedi. Tekin, Taner Büber’e üzerinde miktarı yazmayan çekler verdi. Tekin, ‘İşi bitirdikten sonra istediğiniz miktarı yazabilirsiniz’ dedi. Ama Taner Büber, yeniden cezaevine girmek istemediğini söyleyip vazgeçti, kabul etmedi.”

Savcı Pekgüzel, “Neden Hrant Dink’in öldürülmesi isteniyor?” sorusunu Boyabat şöyle yanıtladı: “Dink’in yazdığı yazılarından dolayı. Büber bu işi bize yaptıracaktı. Ancak plan aşamasına gidilmedi. Büber bu işin kendisine uzayacağını anladı, ‘büyük cezalar alırım’ diye vazgeçti. Bunu Tekin’e de söyledi. Tartıştılar. Muzaffer Tekin çiftlikten ayrıldı. Tekin, Büber’e verdiği çekleri geri istedi. Çekler, Dink’in öldürülmesi için verildi. İşi hallettikten sonra istediğimiz rakamı yazabileceğimiz söylendi. Büber, ‘Sizin için işler yaptık’ diyerek çekleri geri vermedi. Sami Hoştan ağabeyin araya girmesi üzerine Büber çekleri Tekin’e geri verdi.”

Muzaffer Tekin’in cinayet irtibatları Tekin’in, Dink cinayetiyle ilgisi üzerine pek çok iddia daha önce basına yansımıştı:

• Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlandığı ve Şubat 2007’de Başbakan’a iletildiği iddia edilen, Hrant Dink cinayeti sanıkları ile bugün Ergenekon davası kapsamında yargılanan sanıklar arasındaki telefon trafiğini gösteren ve Ergenekon davasının üçüncü iddianamesinin eklerinde yer alan şemada Tekin’in ismi, Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, Levent Temiz gibi isimlerle yer alıyordu. Bu isimler ayı zamanda Dink’in hedef haline getirilmesi sürecinde, tek tip dilekçelerle savcılıklara suç duyurusunda bulunan isimlerdi.

• Tekin’in, Dağlık Karabağ’da savaşmış, kickboks şampiyonu, ‘Çeçen Muharrem’ diye bilinen Ergenekon sanığı Saipir Debzlelvidze ile 19 Ocak 2007 tarihinde, yani Dink’in öldürüldüğü gün telefonda yaptığı konuşma Ergenekon iddianamesine şöyle yansımıştı:  “19.01.2007 günü kendisini cep telefonundan arayarak kendisinin Taksim’de olduğunu, Ermeni Soykırımı’nı protesto etmek için burada bulundukların söylediğini, kendisinin de Muzaffer Tekin’e böyle olaylara katılmayacağını söyleyerek telefonu kapattığını.”

• Zirve Yayınevi katliamı davasının önemli tanıklarından eski astsubay Metin Doğan, Ergenekon davası kapsamında verdiği ifadesinde, Veli Küçük’ün “Orhan Pamuk eylemi zor olacak ancak Dink cinayeti basit, vuracaklar bile hazır” dediğini iddia etmişti. Doğan ayrıca, Veli Küçük’ün bürosuna gittiğinde, Küçük, Muzaffer Tekin, Ayvaz Korkmaz, Osman Şirin, İbrahim Güzel arasında geçen konuşmada ‘Hrant Dink’i öldürecek gençlerde sorun olduğu’nun konuşulduğunu aktarmıştı.

• Zirve katliamı davası ve Dink cinayeti davası tanığı JİTEM elamanı Erhan Özen, Veli Küçük, Levent Ersöz ve Muzaffer Tekin ile birlikte çalıştığını söyleyerek, Zirve katliamı kararının Kalender Ordu Evi’nde alındığını öne sürmüş, ayrıca Tekin’den aldığı talimatla Agos’u takibe aldığını ifade etmişti.

Kategoriler

Güncel Dink Davası