TBMM ''Dil haklarını'' araştırdı

TBMM Araştırma Merkezi, dünyadaki çeşitli ülkeler ve geçmişteki Türkiye Cumhuriyeti anayasalarını inceleyerek, 'Dil haklarını' araştırdı

 

Haber Türk'te yer alan habere göre TBMM Araştırma Merkezi, AB ülkeleri, ABD ve Türkiye anayasasında ''dil hakları''nı araştırdı. ''AB Ülkeleri, ABD ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasalarında Azınlıkların Dil Hakları'' adı verilen araştırmada, devletlerin, azınlık haklarından yararlanılması bakımından dil haklarının önemini farklı biçimlerde kabul ettikleri vurgulandı.
 
''Devletler açısından ortak dil oluşturmak önemliyken, farklı kimliklerini korumak isteyen azınlık grupları için de grubun devamlılığı açısından kendi dillerinin varlığını sürdürmesi önemlidir'' ifadesine yer verilen araştırmada, bazı devletlerin ülkelerinde kullanılan azınlık dillerinin korunması ve teşviki amacıyla özel önlemler aldıkları anlatıldı. Araştırmada, ''Ancak, devletlerin ulusal mevzuatlarıyla veya diğer uygulamalarıyla azınlıklara mensup kişilerin kendi dillerini konuşma olanaklarını kısıtlama arayışına girdikleri veya çoğunluğun benzer sonucu doğuracak eylemlerine müsamaha gösterdikleri yerlerde bu konuda sorunlar doğmuştur'' denildi.
 
''Dil hakları''nın, bireyin bir dili kullanmaya ilişkin haklarını ifade ettiğine yer verilen araştırmada, dil haklarının, ayrım yasağı, ifade özgürlüğü ve özel yaşama saygı gibi genel insan hakları standartlarından doğduğu anımsatıldı. Araştırmada, şöyle denildi:
''Dil hakları, kültürel haklar kapsamında değerlendirilmekle birlikte dil haklarının bireysel haklar bağlamında mı yoksa kolektif haklar bağlamında mı ele alınması gerektiğine ilişkin literatürde bir tartışma yaşanmaktadır. Literatürdeki tartışma varlığını halen sürdürmekle birlikte uluslararası hukuk metinleri incelendiğinde, dil haklarının kolektif değil bireysel bir hak olduğu görülmektedir.
 
Uluslararası sözleşmelerde dil hakları konusunda azınlık dillerinin eğitim, yargı, kamu yönetimi, medya ve ekonomik, sosyal ve kültürel hayatta kullanımıyla ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda, özel işler ve ticari ilişkilerde, idari makamlar önünde ve kamu hizmetlerinde, medyada, yargı makamları önünde ve eğitim alanında azınlık dilinin kullanımı ile azınlık dillerinde ad ve soyada sahip olmak gibi dil haklarından bahsedilmektedir. Dil haklarına ilişkin en geniş düzenlemelerin yapıldığı uluslararası bağlayıcılığa sahip belge, Bölgesel veya Azınlık Dilleri Avrupa Şartı'dır.''
 

Azınlık hakları ile dil arasında sıkı ilişki

 
Araştırmada, çalışma kapsamında incelenen 29 ülkeden 18'inin anayasasında (Avusturya, Bulgaristan, Estonya, Finlandiya, Fransa, İrlanda, İspanya, Kıbrıs Rum Yönetimi, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya ve Türkiye) resmi dile (devlet diline) ilişkin düzenleme yapıldığı bilgisine yer verildi. 
 
Almanya, ABD, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Hollanda, İsveç, İtalya, Lüksemburg ve Yunanistan'ın anayasalarında ise resmi dile ilişkin bir düzenleme bulunmadığı ifade edilen araştırmada, ''6 ülke anayasasında (Finlandiya, İrlanda, İspanya, Kıbrıs Rum Yönetimi, Malta ve Slovenya) birden fazla dil resmi dil olarak kabul edilmiştir'' ifadesine yer verildi. Araştırmada, şunlar kaydedildi:
 
''Bu çalışma kapsamındaki ülkeler değerlendirmeye tabi tutulduğunda azınlıklarla ilgili düzenlemelere anayasalarında yer veren ülkelerin tamamı dil haklarına ilişkin düzenlemeler de yapmışlardır. Bu sonuç azınlık hakları ile dil hakları arasındaki sıkı ilişkiyi göstermektedir. Çalışma kapsamında ele alınan 29 devlet anayasasının 12'sinde (Almanya, ABD, Danimarka, Fransa, Hollanda, İrlanda, Kıbrıs Rum Yönetimi, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Yunanistan ve Türkiye) dil haklarına ilişkin düzenlemeye rastlanmamıştır. 
 
İncelenen devletlerden Avusturya, Finlandiya, Letonya, Macaristan, Polonya, Romanya ve Slovenya ülkelerinde yaşayan azınlık gruplarının kimliklerinin korunmasına ve geliştirilmesine katkı sağlayacağını anayasalarında beyan etmişlerdir. Azınlık kültürünün korunmasını ve geliştirilmesini Avusturya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, İsveç, Letonya, Litvanya, Macaristan, Polonya, Slovakya ve Slovenya anayasal garanti altına almıştır. Azınlık kültürünün korunması ve geliştirilmesiyle azınlıklara dil haklarının tanınması arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır.''
 
AA
 

Kategoriler

Güncel Azınlıklar