Ne olduğum belli değildir benim

Ahmet Hakan 21 Ocak'ta Hürriyet'teki köşesinde yazıyor 'Bana diyorlar ki: “Senin de ne olduğun belli değil be Ahmet Hakan! Şimdi de Ermeni mi oldun?”. Doğrudur. Benim ne olduğum belli değildir.'

 

Doğrudur.

Şimdi de Ermeni oldum.

* * *

Ne olduğum belli değildir benim.
-  Dersim’de Kızılbaş olurum.
-  Sivas’ta Alevi olurum.
-  Malatya’da misyoner olurum.
-  Trabzon’da rahip olurum.
-  Hocalı’da Azeri olurum.
-  Hopa’da protestocu olurum.
-  Uludere’de kaçakçı olurum.
-  Paris’te Türk olurum.

* * *

Tıpkı “Subcomandante Marcos”un...
-  San Francisco’da eşcinsel...
-  Hitler Almanya’sında Yahudi...
-  İsrail’de Filistinli...
-  Güney Afrika’da kara derili...
-  Avrupa’da Asyalı...
-  Meksiko’da çete üyesi... 
-  Sarı sendikada grevci...
-  Savunma Bakanlığı’nda halk temsilcisi...
-  Soğuk Savaş sonrası dönemde komünist...
-  Meksika’nın güneydoğusundaki dağlarda bir zapatista... 
Olduğu gibi...

* * *

Hakikaten ne olduğum belli değildir benim.
Mazlumu gördüm müydü, hemen onun kimliğine bürünmek gelir içimden.
Ancak o zaman içim rahatlar.
Ancak o zaman kendimi iyi hissederim.
Ancak o zaman insan olduğumun bilincine varırım.

ÖRGÜT YOKMUŞ

-  Telefon görüşmelerinden örgüt çıkardılar.
-  Kitaplardan örgüt çıkardılar.
-  Haberlerden örgüt çıkardılar.
-  Ahmet’ten, Nedim’den, Soner’den örgüt çıkardılar.
-  Poşudan örgüt çıkardılar.
-  Saç biçiminden örgüt çıkardılar.
-  Ragıp Zarakolu’dan, Büşra Ersanlı’dan örgüt çıkardılar.
-  Yalçın Küçük’ü “bir numara” yaparak örgüt çıkardılar.
-  Yumurtadan örgüt çıkardılar.
-  Hopa’dan örgüt çıkardılar.
Ama iş Hrant Dink’i katledenlere gelince...
“Örgüt mörgüt yok” dediler.

* * *

Verdikleri kararın mesajı şudur:
“Ötesini berisini kurcalamayın, yok. İki tosuncuk kışkırdı. Olan biten budur. Buna razı olun.”
Bunu yedirmek istiyorlar bize... Sevgili yargımızın “her buluttan örgüt fışkırtma potansiyeli”ni görmesek...
Belki de yedirebilirler.
Ama “örgütlü terörist” suçlamasında dünyada ikinci ülke olan Türkiye’de Hrant’ın örgütsüz katledildiğini hiç kimse yediremez bize.

‘Hâkimler kararlarıyla konuşur' ilkesi yıkıldı 

Şu cümle, son dönemin en büyük klişelerinden biri haline gelmişti:

“Hâkimler kararlarıyla konuşurlar.”
Fakat gelin görün ki...
Hrant Dink Davası’nda bu klişe, yer ile yeksan oldu.
Davanın hâkimi, kararıyla konuştuktan sonra da konuşmaya devam etti.

* * *

Bazen hâkimler öyle kararlar verirler ki...
Vicdanları ayağa kaldırırlar.
Vicdanlar ayağa kalkınca da...
Kararla konuşmak yetmez, karardan sonra da konuşma zorunluluğu doğar.
Allah hiçbir hâkimi kararıyla konuştuktan sonra da konuşmak durumunda bırakmasın.

Çocuksu sorulara öfkeli cevaplar

SORU: Hep Hrant’tan söz ediyorsunuz, neden biraz da ASALA’nın katlettiği diplomatlarımızdan söz etmiyorsunuz?
CEVAP:
 Hrant Dink denilince aklınıza ASALA mı geliyor? ASALA ile Hrant Dink arasındaki bağlantı, “El-Kaide” ile “Müslüman” arasındaki bağlantı kadardır. “El-Kaide” ile “Müslüman” arasında bağlantı kurana “islamofaşist” diyoruz. Size ne diyelim? 

* * *

SORU: “Hepimiz Ermeniyiz” demek yerine neden “Hepimiz insanız” demiyorsunuz?
CEVAP: 
Peki siz neden “Hepimiz Ermeni’yiz” demiyorsunuz? Neden bu kadar canınızı sıkıyor bu slogan? Bir insan “Ermeni’yim” deyince Ermeni mi olur? Algılama seviyeniz, “Hepimiz Ermeni’yiz” cümlesindeki mesajı kavramaktan uzaksa sizinle neyi konuşabiliriz? Hadi bir kez daha anlatayım: “Hepimiz Ermeni’yiz” denildiğinde, “biz artık Ermeni olduk” denilmiyor. Söylenmek istenen şudur: “Bir insanı Ermeni kimliği nedeniyle katledemezsiniz. Bunu yaparsanız karşınızda bizi bulursunuz. Hepimiz Ermeni oluruz”.

* * *

SORU: Ben Türk ve Müslüman’ım. Neden Ermeni olacakmışım ki?
CEVAP: 
Ermeni kimliği nedeniyle bir insan öldürüldüğünde “Hepimiz Ermeni’yiz” diyebiliyorsan, senden daha muhteşem bir Türk ve senden daha muhteşem bir Müslüman olamaz. Türklüğünle gurur duymak, Müslümanlığınla şeref kazanmak istiyorsan, önce kafandaki beyaz bereyi çıkaracaksın. Katilin değil katledilenin yanında olacaksın. Adalet isteyeceksin. Adalet için haykıracaksın. Tamam mı? Anlaştık mı?

* * *

SORU: Hrant’ı andınız, Hocalı katliamında ölen Azerileri de anacak mısınız?
CEVAP: 
Anarız anmasına da bunun Hrant Dink’le ne ilgisi var? Hrant Dink, Hocalı katliamının sorumlusu mu? Bu nasıl zavallı bir mantıktır. Bu nasıl bir cehalettir? Unutmayın: Hrant Dink bu toprakların çocuğudur. Malatyalıdır. Bu toprakların türküsünü söyler. Bu ülkenin vatandaşıdır. Senin benim Hocalı katliamı karşısındaki durumu neyse, onunki de odur.

* * *

SORU: Erivan’da biri çıkıp da “Hepimiz Türk’üz” diye bağırabilir mi?
CEVAP: 
Bağırabilir mi, bağıramaz mı bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Eğer Erivan’da bir Ermeni, “Hepimiz Türk’üz” diye bağıramazsa bu Erivan’ın ayıbı ve utancı olur. İstanbul’da Türkler, “Hepimiz Ermeni’yiz” diye bağırabiliyorlarsa bu da İstanbul’un şerefi ve onurudur.

 

Kategoriler

Güncel Basın