Gül, Halep’teki Ermenilerin Türkiye’ye gelmesi için devrede

Murat Sabuncu, Halep’te yaşayan Ermenilerin Türkiye’ye getirilmesi için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün evrede olduğunu yazdı.

 

Sabuncu, T24’teki bloğunda şunları kalem aldı;

 

Bir yer…

Halep..

Bir zamanlar…

Arapların, Türkmenlerin, Ermenilerin, Kürtlerin, Asurilerin, Çerkezlerin birlikte yaşadığı çok dinli, kültürlü tarihi bir şehir..

Şimdi…

Suriye’deki iç savaş yüzünden pek çok yeri harabeye dönmüş, yaşayanların kaçmak istediği bir korku filmi platosu...

Savaş bu…

Herkes için güvensiz...

Kurşunlar dil, din, ırk sormuyor…

Esad güçleri ile muhalifler arasındaki çarpışmalarda her kesimden insan ölüyor.

Ancak arada sıkışıp kalmış bir azınlık var ki onların durumu özel.

Ermeniler...

Sayıları yaklaşık 40 bin...

İlk günden silahlanmayacaklarını ilan ettiler.

Devletin kendilerini silahlandırma teklifini reddettiler.

Ama şu anda savaş, başta El Midan olmak üzere yaşadıkları yerlerin merkezinde şiddetlenmiş durumda.

Aslında iki ateş arasında kalmış durumdalar.

Birkaç ay önce Halep’e giden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş o zamanki durumu şöyle anlatmıştı:

“Çoğu son ana kadar direnecek. Bu pasif bir direniş. Çünkü Ermeniler silahlanmayacaklarını ilan ettiler. Devlet kendilerine silah dağıtmayı teklif etti ama bunu da reddettiler. Çatışmalar şu anda Ermeni mahallelerine kadar girdi. Ama son ana kadar kaderini bekleyecek çok insan var. Genelde kadın ve çocuklar gitmiş; erkeklerse ev ve iş yerlerini bekliyor; yağmadan korkuyorlar. Son anda birçok insan en yakın yerlere kaçmanın yollarını arayacaklar. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Ermeni göçmenleri kabul edeceklerini söyledi. Onların tercihi bu değil tabii ki. Birçoğu ilk etapta Türkiye’ye gelmeyi düşünmüyor. Birçoğu da buna mecbur kalmaktan dolayı derin bir üzüntü duyacaktır. Ama görünen o ki, daha acil bir durumda başka seçenek kalmayacak.”

Rober Koptaş’ın “Türkiye’ye gelmeyi düşünmüyorlar, mecbur kalırlarsa derin üzüntü duyacaklardır” demesinin sebebi ne peki?

Hemen söyleyeyim…

Türkiye’nin yüzleşmekten kaçındığı 1915 Ermeni katliamı…

Bugün Halep’te yaşayanlar, bu topraklardan, Malatya’dan Antep’e pek çok ilden o yıllarda kaçarak şehre sığınanların torunları.

Şimdi dünyanın dört bir yanına dağılmış Ermenilerin en yoğun sığındığı şehirlerden biri olan Halep'tekiler bu özelliği nedeniyle “Ana Cemaat” olarak da anılıyor.

Türkiye’ye gelmelerinin herhangi bir politik istismara yol açmasını istemeyen Halep'teki Ermenilerle ilgili bir süre önce iki önemli görüşme gerçekleşiyor.

Görüşen grupla ilgili olarak, sadece Türkiye vatandaşı ve tanınan, aydın insanlar olduğunu söyleyeceğim.

Görüşülen makam ise önemli.

Cumhurbaşkanlığı…

İlk görüşme Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Ahmet Sever ile...

İkincisi hemen ertesi gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile…

Gül konuklarını uzun uzun dinliyor, notlar alıyor.

Dışişleri ile de irtibat kuruyor.

Kendisiyle görüşenlere şu net mesajı veriyor:

'İnsan hayatı söz konusu. Bu işin siyaseti, istismarı olmaz.. Elimden geleni yapacağım.'

Elden gelenler iki kısımda toplanıyor.

Buradan Halep’teki Ermenilere her türlü yardım malzemesinin ulaştırılması.

Oradan Türkiye’ye gelip kalmak ya da buradan geçerek başka ülkelere gitmek isteyenler için her türlü devlet desteğinin sağlanacak olması.

Şimdi...

Tarihsel belleklerini ve acılarını unutamamış bu toprağın çocukları için…

Tarihiyle henüz yüzleşememiş aynı toprağın çocukları…

Bir adım atacak...

Her adım bir umuttur…