'PYD’nin Türkiye’ye husumeti yok'

Suriye’de Kürt hareketini yakından takip eden ve hem sürgündeki siyasal muhalif hareket hem de ülkedeki silahlı muhalefet ve PYD yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirmiş olan Vicken Cheterian ile iki günlük İstanbul ziyareti sırasında PYD özelinde Kürt hareketini değerlendirdik.

PYD yetkilileri ile görüşen Vicken Cheterian : “Her ne kadar birbirinden çok farklı ittifaklar içine girmiş olsalar da hem Irak hem de Suriye’deki Kürtler sorunların diyalog ile çözümünden yana.”

Fatih Gökhan Diler
fgdiler@agos.com.tr

Suriye’de rejim her gün zemin kaybediyor. Buna paralel olarak; Beşar Esad sonrası dönemde bölgenin siyasal yapısının ne hal alacağına ilişkin dört bir yandan siyaset üretilmeye devam ediyor. Marakeş’te gerçekleşen “Suriye’nin Dostları” grubu toplantısı ile beraber sürgündeki muhalefet hareketi Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Konseyi (SMDK) uluslararası arenada Suriye’nin tek meşru temsilcisi ilan edildi.

Marakeş’teki toplantıdan sonra, henüz birleşme tam olarak gerçekleşmese de, bölgedeki en baskın Kürt oluşumu olan Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) SMDK ile ilişkileri Türkiye’nin gündeminde.

Bölgedeki Kürt hareketini yakından takip eden ve hem sürgündeki siyasal muhalif hareket hem de ülkedeki silahlı muhalefet ve PYD yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirmiş olan Le Monde Diplomatique yazarı ve CIMERA düşünce kuruluşu analisti Vicken Cheterian ile iki günlük İstanbul ziyareti sırasında görüştük. Cheterian PYD özelinde bölgedeki Kürt hareketi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

PYD - KUK ikililiği

Suriye siyasetindeki Kürt faktörü meselenin uluslararası boyutunu vurgular nitelikte... Çünkü ülkedeki Kürt hareketini pek çok açıdan Türkiye ve Irak’taki Kürt hareketinden bağımsız düşünemiyoruz. Cheterian Suriye’deki Kürtlerin hiçbir zaman bağımsız bir yerel siyasi güç olamadığının altını çizerek, bu durumun bölgedeki hareketin tarihi açıdan Kuzey Irak Kürtlerinin ve 80’li yılların başından itibaren de PKK etkisinde olmasına bağlıyor. Suriye’deki Kürtlerin ülkedeki siyasi gerçeklikten uzaklaşmasına neden olan bu vaziyet bugün de kendisini su yüzüne çıkarmış durumda.

Bir tarafta “16 partiden oluşan, büyük ölçüde Irak Kürtleri ve Barzani’nin etkisindeki Kürt Ulusal Konseyi (KUK)”, diğer tarafta “PKK çizgisindeki PYD” ikililiği bölgedeki Kürt hareketinin tarihi karakterini yansıtır nitelikte.


“Ankara Kürt sorununa çözüm ve PKK olgusuna siyasi yaklaşım üretebilirse zaten Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlerle bir sorunu kalmayacak.”

Bölgede tabana yayılabilmiş ve organize tek oluşumun PYD olduğu bilinen bir gerçek. Cheterian PYD ve PKK arasındaki organik bağın Suriye Kürtlerine ilişkin durumu üç taraflı bir mesele haline getirdiği görüşünde; bu bağlamda PKK bugün Irak ve İran’da varlık gösteriyor ve Suriye sahnesine de geri dönüş yaptığını söyleyebiliriz.

Marakeş’teki Suriye’nin Dostları toplantısından sonra Dış İşleri Bakanı Davutoğlu Suriye muhalefeti içerisinde, Barzani etkisindeki KUK’yi destekleyen ve PYD karşısında duran bir pozisyon takındı. Geçmişte Irak Kürtleri ile sürtüşmeli bir süreç yaşayan Türkiye’nin bugün Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile yakın ilişkileri ve bölge ile ilgili pek çok ticari ve stratejik proje ürettiği düşünülürse, benzer bir gelişimin Suriye Kürtleri ile de yaşanabileceği akla geliyor. Cheterian böyle bir ihtimalin ancak Ankara’nın Türkiye’deki Kürt sorununa çözüm ve PKK olgusuna siyasi yaklaşım üretebilmesi durumunda ortaya çıkacağını düşünüyor, çünkü o zaman zaten Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlerle bir sorunu kalmayacak.

Esas mesele Türkiye’deki Kürtlerin durumu

Diğer yandan Cheterian’ın söz ettiği Türkiye, İran, Irak eksenli durum içinde Kürtler kendi hususi ittifaklarını kurmuş durumda. Barzani özelinde Iraklı Kürtler Ankara, Riyad ve Katar’la yakın ticari ve siyasi ilişkiler geliştiriyor. Cheterian’a göre İran’la PJAK arasındaki ateşkes sürecine paralel olarak da PKK’nin İran hattına yaklaştığı söylenebilir.

Cheterian görüşmeleri ışığında Suriye’deki Kürt siyasetinin oldukça parçalı bir yapıya sahip olduğunu vurguluyor; fakat her ne kadar birbirinden çok farklı ittifaklar içine girmiş olsalar da hem Irak hem de Suriye’deki Kürtler sorunların diyalog ile çözümünden yana. PYD’nin takındığı tavır ise Türkiye’ye karşı bir husumetten değil savunmacı bir pozisyondan ileri geliyor. Cheterian Kürtler için esas meselenin Kürtlerin Türkiye’deki durumu olduğu görüşünde; Türkiye’nin tüm bölgedeki Kürtlerle olan ilişkileri Ankara’nın masaya koyacakları ile olumlu şekilde evirilebilir ancak “başarısızlıkla sonuçlanan Oslo görüşmelerinden sonra” Ankara başka bir teklifle gelir mi soru işareti.

Kategoriler

Güncel Türkiye Dünya

Etiketler

Vicken Cheterian