İnternet sansür dalgası bu kez de Avrupa üzerinden geliyor

ABD'nin dünya çapında keyfi sansür uygulayabilmesinin önünü açan fakat Google, Twitter, Wikipedia gibi internet devlerinin de dahil olduğu internet karartma eylemleriyle geçici olarak önü alınan SOPA-PIPA düzenlemesinin bir benzeri bu sefer Avrupa'dan geliyor: ACTA, uygulama itibarilye Türkiye'yi de etkileyecek.

Dünya interneti sansürle birlikte anmaya devam ediyor. Türkiye'de internet filtreleriyle gündeme gelen, ABD'de geçtiğimiz hafta içerisinde büyük çaplı internet karartma eylemleriyle geçici de olsa durdurulabilen SOPA-PIPA düzenlemeriyle dünyanın gündemine oturan keyfi internet sansürü ve sınırsız devlet denetimi meseleleri tekrar gündem oluyor. Keyfi ve hesapsız internet sansürüne yol açacağından endişe duyulan, küresel büyük şirketlerin lobi faaliyetleri sonucu yasalaşma ihtimali yüksek olan ACTA adlı düzenleme, bu sefer de Avrupa üzerinden geliyor.

Technopat sitesinde ACTA'yla ilgili şu bilgilere yer veriliyor:

ACTA Nedir?

ACTA 3 yıldır 39 farklı ülkede bulunan temsilciler tarafından tartışılan ve Avrupa Birliği’nde yürürlüğe sokulmak istenen bir belge. SOPA’da internet sitelerine yapılmak istendiği gibi ACTA’da da internet servis sağlayıcıları, kullanıcılarından sorumlu tutulmak isteniyor ve bu sayede ISS’lerin ağlarını sansürlemesi ve kullanıcılarını izlemesi bekleniliyor. Bunun dışında ilaç ve tohum patentleri ile ilaç sanayisi ve tarımda tekel yaratılıp bazı firmaların ilaç ve tohum satışlarının yasaklanması çalışılıyor.

ACTA gibi düzenlemeleri her ülke kendi sınırları içerisinde değerlendirse de internet kullanımının iç içeliği düşünülürse uygulamada başka ülkeleri de etkiliyor.Türkiye'de ABD kaynaklı siteler kadar AB kaynaklı sitelerin de kullanıldığı gerekçesiyle Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor.

ACTA kapalı kapılar ardında yürütülüyor

Özgür Uçkan, sosyalsosyal.com ‘da yayımlanan (05.01.2012) tarihli röportajda “ACTA nedir ve neyi amaçlar” sorusuna 

şöyle yanıt veriyor:

ACTA, yani “Anti-Counterfaiting Trade Agreement” (Sahteciliğe Karşı Ticaret Anlaşması), telif hakkı lobileri ve onların etkisi altındaki ABD Ticaret ve Dış ilişkiler otoritelerin birçok ülkeye dayatmaya çalıştığı uluslararası bir anlaşma. İnternetin telif hakkı koruması için denetim altına alınması fikri üzerine kurulu ve bu amaçla devletleri internet akışını, özellikle de P2P ağlarını kontrol edebilecekleri sistemler kurmaya ve bu sistemleri telif hakkı lobileriyle birlikte kullanmaya teşvik ediyor. Anlaşma görüşmeleri tamamen kapalı kapılar ardında yürütülüyor. Ama internet çağında hiçbir şey gizli kalamadığı için bu görüşmeler de ortalığa sızdı (WikiLeaks sağ olsun). Bu sızıntılar, ABD’nin bir çok ülkeye kendi yazdığı telif yasalarını empoze etmeye çalıştığını gösterdi. Bu sızıntılar yüzünden İspanya’da geçirilmeye çalışılan telif yasası oybirliğiyle reddedildi. ACTA’nın oluşturmaya çalıştığı uluslararası konsensüs dağıldı. Avrupa Komisyonu P2P ağları başta olmak üzere internetin telif hakkı koruması amacıyla filtrelenemeyeceğini karara bağladı.

Şirketler interneti sansürlemek üzere

Avaaz.org ACTA'nın engellenmesi için başlattığı imza kampanyasında internet özgürlüğüne yönelik küresel bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuz ifade ediliyor: “Küresel bir anlaşma olan ACTA şirketlerin İnterneti sansürlemesine olanak verebilir. Sınırlı sayıda zengin ülke ve şirketin gizlice müzakere ettiği bu anlaşma özel çıkar gruplarının online yaptığımız herşeyi izleyeme ve işlerine zarar verdiklerini iddia edecekleri kişiler hakkında kitlesel cezalar -hatta hapis cezası- vermesine olanak verecek yeni bir ne olduğu belirsiz sahtecilik karşıtı mekanizma kurulmasını sağlayacak.”

Güvenli internet ile keyfi sansür arasında

Geçtiğimiz yıl içerisinde güvenli internet pakedi adıyla kamuoyunun karşısına çıkan internet filtreleri büyük tepki toplayınca İnternet Kurulu toplanmış ve 22 Kasım'daki son haline kavuşturulana kadar çalışmalar yapılmıştı. Devlete “netdaş”ları sınırsız denetim altında tuma ve keyfi sansür uygulama iktidarını vereceği gerekçesiyle eleştirilen internet filtreleri nihayetinde zorunlu olmaktan çıkarılmıştı. Fakat yine de en son AGOS'un internet sitesinin belirsiz bir biçimde okullarda filtreleniyor olması örneğinde de görüldüğü üzere internet filtreleri tartışma yaratmaya devam edecek gibi gözüküyor.

SOPA-PIPA

İnternet sansürü dünyanın gündemine ABD'de geçirilmesi planlanan, fakat geçen hafta içinde oldukça geniş katılımlı bir protesto ile şimdilik önü alınan SOPA-PIPA yasa tasarısıyla gelmişti. Son derece muğlak kriterlere dayandırılarak yapılabilecek sansür sonucu, sansürlenen içerikle ilgisi dahi olmayan sitelerin de uyarısız bir biçimde kapatılabileceği uyarısıyla dünya kamuoyu harekete geçmişti. Tasarı geçtiğimiz hafta, Twitter, Google, Wikipedia gibi internet devlerinin de aralarında bulunduğu sayısız şirket tarafından karartma eylemleriyle protesto edilmişti.

İmza Kampanyası için:

Avaaz.org'un başlattığı imza kampanyasının metninde şu an kritik bir aşamada olduğumuz belirtiliyor: “Avrupa şu anda ACTA'yı onaylamak konusunda karar vermeye çalışıyor -- ve onlar olmadan, internete yönelik bu küresel saldırı çöker. ACTA'ya daha önce itiraz ettiklerini biliyoruz ama Parlamentonun bazı üyeleri kararsız -- anlaşmayı reddetmeleri için ihtiyaçları olan baskıyı sağlayalım. Dilekçeyi imzalayın -- 500,000 imzaya ulaşınca Brüksel'de çarpıcı bir biçimde dilekçeyi ileteceğiz.”

http://www.avaaz.org/tr/stop_acta/?vl 

vE