Dijital aktivizm dünyasının kahramanı olarak ‘Hacker’

‘Hack Kültürü ve Hacktivizm: Yeni bir Siyaset Biçimi’ kitabının iki editöründen biri olan Yetkin Sal ile hack kültürünü konuştuk

FATİH GÖKHAN DİLER
fgdiler@agos.com.tr

Yetkin Sal 

Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘Hacker’ kelimesinin karşılığı olarak şöyle bir ifade yer alır: “Bilgisayar ve haberleşme teknolojileri konusundaki bilgisini gizli verilere ulaşmak, ağlar üzerinde yasal olmayan zarar verici işler yapmak için kullanan kimse. (bkz: bilgisayar korsanı.)” Hacklemek ve hackerlıkla ilgili genel olarak olumsuz bir algı olduğu açık; en azından TDK’nın dil yoluyla aktardığı mesaj, hackerların korkulması gereken suçlular olduğu yönünde.

Hackerların mecrası interneti kullanmayan bir aktivizm türü artık mümkün görünmüyor. Dijital aktivizmin sokağa taşındığı durumlarda ortaya çıkan etki muazzam bir hal alabiliyor. Son birkaç senede gördüğümüz pek çok diğer halk hareketinde olduğu gibi benzer bir tecrübeyi Gezi Parkı direnişiyle birlikte ülkemizde de edinmiş olduk. İnternet Tunus ve Mısır’da Arap Baharı’nı başlatan isyanların önemli bir parçasıydı. Herkesin dilinde ‘Facebook ve Twitter devrimi’ lafları dolanıyor; internet, Yunanistan, İspanya, İngiltere, İtalya’da ‘Öfkeliler Hareketi’ ve ABD’de başlayan daha sonra dünyaya yayılan ‘Occupy’ hareketinin ayrılmaz bir parçası olarak ortaya çıkıyordu.

Dijital aktivizm artık neredeyse her yerde ve hackerları da bir tür özgürlük mücadelesi olarak ortaya çıkan bu kültür içerisinde kavramak gerekiyor, keza internet üzerinden yapılan aktivizmi karşılayan bir kelime de bulunuyor ‘Hacktivizm’. Dünyada dinamikleri yeni yeni anlaşılmaya çalışılan bu mecra Türkiye’de de karşılığını Alternatif Bilişim Derneği’nin hazırladığı ve e-kitap olarak yayımlanan ‘Hack Kültürü ve Hacktivizm: Yeni bir Siyaset Biçimi’ derlemesiyle buldu. Esasında, TDK’nın ‘Bilgisayar ve haberleşme teknolojileri konusundaki bilgisini gizli verilere ulaşmak, ağlar üzerinde yasal olmayan zarar verici işler yapmak için kullanan kimse’ olarak tanımladığı kimselerin yeni bir siyaset biçiminin icracıları olarak ortaya çıkması pek çok açıdan durumu özetler nitelikte. Kitabın iki editöründen biri olan Yetkin Sal ile hack kültürü konuştuk.

Hack kültürü ve hacktivizm pek çok kişiye yapancı gelebilecek ifadeler, bu kavramları açabilir misiniz?

Hacking aslında var olan bir şeyin limitlerinin zorlanması hatta bulunmasıdır, bunu günlük yaşamımızda da kullanabiliriz, var olanla yetinmeyen ve onu kendi becerileriyle daha fazla bir şey hale getiren herkes aslında bir nevi ‘hack’ yapmış oluyor. Hack kültürü derken bunu kendine bir yaşam tarzı haline getirmiş insanlardan bahsediyoruz. Hacktivism ise her yerde tartışmalı bir konu, genel bir tanım yapmak gerekirse ‘bilgisayar ve bilgisayar ağları üzerinde aktivist olan kişilere’ hacktivist diyebiliriz. Bazıları buna karşı çıkıp sadece siteleri silen ya da belge sızdıran kişileri hacktivist olarak adlandırsa da, aslında bu sızdırılan belgeleri Twitter'da paylaşanlar veya change.org da internet sansürüne karşı imza kampanyası açanlar da bana göre hacktivisttir. Türkiye'de karşılığına gelince Gezi protestoları öncesi bu tarz insanlara 'Erkeksen ismini ver' şeklinde yaklaşılırken şimdi aslında ‘sanal alem’de olmanın sanıldığı kadar da güçsüz olmak anlamına gelmediği anlaşıldı. Bence bu kültür ve diğer sanal kültürler ülkemizde daha da yaygın bir hale gelecek.

Yeni bir siyaset biçimi derken neyi kastediyorsunuz?

Benim görüşüme göre sağ ve soldan bağımsız insanların temel değerlerinde birleşecek ve oradan hareket edecek bir hareket bu dünyaya şart. Temel değerler derken çok basit şeylerden bahsediyorum; arkadaşlık, kardeşlik, paylaşım vs. gibi. Örneğin Korsan Hareketi de aslında biraz bundan bahsediyor. Korsan Parti de aslında çok basit temellerden hareket ediyor bu bağlamda kitleselleşmesi açısından tek söyleyebileceğim şey 'keşke' olacaktır.

Anonymous ve Redhack ses getiren eylemler yaparak hackerlık ve hacktivism denince insanların aklına bir nevi tanım olarak gelmeye başladılar. Hacktivism ve yarattığı yeni siyaset biçimi onlarla başlamadı, onlarla da bitmeyecek kadar geniş bir konu ve belki bu röportajı yaparken bile yeni bir hacktivism türü ortaya çıkmış olabilir.Yine de insanların hackerları sadece başkalarının makinalarına girip cd-romlarını açanlardan fazlası olarak göstermeleri bile oldukça yararlı bir iş yaptıklarını gösteriyor. Türkiye'nin farklı kesimlerinden birçok insan Redhack röportajı izliyorsa, yeni bir siyaset biçimi adına belli bir yere gelinmiş demektir.

Kategoriler

Güncel Yaşam