İnkâr edilen gerçeklerin sergisi

Anadolu Kültür ve Açık Toplum Vakfı’nın gerçekleştirdiği, dünyanın farklı ülkelerinde yaşanan insan hakları ihlalleriyle yüzleşme ve mağdurlardan özür dileme süreçlerine odaklanan ‘Bir Daha Asla! Geçmişle Yüzleşme ve Özür’ sergisi, 24 Ekim’de İstanbul Tophane’deki Depo’da kapılarını açtı. Sergi, 15 Aralık’a kadar açık kalacak.

Batı Almanya Şansölyesi Willy Brandt'ın Nazi rejiminin yaklaşık 500 bin Yahudi’yi hapsettiği Varşova Gettosu Anıtı önünde diz çökerek soykırım için Yahudilerden özür diledi.

EMRE CAN DAĞLIOĞLU
misakmanusyan@gmail.com

Anadolu Kültür ve Açık Toplum Vakfı’nın gerçekleştirdiği, dünyanın farklı ülkelerinde yaşanan insan hakları ihlalleriyle yüzleşme ve mağdurlardan özür dileme süreçlerine odaklanan ‘Bir Daha Asla! Geçmişle Yüzleşme ve Özür’ sergisi, 24 Ekim’de İstanbul Tophane’deki Depo’da kapılarını açtı. Sergi, 15 Aralık’a kadar açık kalacak.

‘Bir Daha Asla! Geçmişle Yüzleşme ve Özür’ sergisinin küratörlüğünü Önder Özengi üstleniyor. Toplumsal barışın tesisi için kamu yönetimi ve sivil toplumun çabaları konusunda dünyada en yetkin isimlerden biri olarak bilinen Columbia Üniversitesi’nden Prof. Elazar Barkan ise serginin akademik danışmanlığını üstleniyor.

Yüzleşme araçları

Cezayir’in 1915’ten farkı ne?

Serginin odaklandığı 8 olaydan 7’si parlamentolar veya siyasi liderler tarafından dilenen resmi özürler olsa da, ilk olay Cezayir’in yaşananlardan ötürü Fransa’dan özür beklentisi. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, 17 Ekim 2012’de 1961 yılında Paris’te gerçekleşen katliamın anma törenine katılması ve 20 Aralık 2012’de Cezayir Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada “132 yıllık sömürgecilik tarihindeki katliam ve işkenceleri” kabul etmesine rağmen, Cezayirlilerden özür dilememişti. Bir türlü dilenemeyen bu özür ve karşılığında gelişen büyük beklenti, akıllara Ermeni toplumunun 1915 Soykırımı için Türkiye devletinden beklediği özrü getiriyor.

Sergide dünyada çeşitli toplumların geçmişlerinde yaşanan çatışmalar, insan hakları ihlalleri, cinayetler ve soykırım uygulamalarıyla nasıl yüzleştikleri, fotoğraf, belge, belgesel, video ve tanıklıklar ile anlatılıyor. Devlet başkanlarının devlet ve toplum adına mağdurlardan özür dileme jestleri ve yöntemleri örnekleriyle sunuluyor. Toplumların geçmişleriyle barışmaları ve toplumsal uzlaşmanın yapı taşları ortaya konuyor.

Sergiyi gerçekleştiren kurumlardan biri olan Açık Toplum Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, “hepimizi yeniden düşünmeye davet eden” bu sergiyle birlikte artık açık sözlü olunması gerektiğini ve toplumuna gerçekleri söyleyen, yeri geldiğinde özür dilemesini bilen ve özür dileyerek yücelik ve saygınlık kazanan bir devlet zihniyeti oluşmasının yönündeki isteğini dile getiriyor. “Gerçeklerle yüzleşmenin zamanı geldi” diyen Alaton, babaların günahlarını, çocuklarının ve torunlarının sırtına yüklemenin adil insanlara yakışmayacağını belirterek, esas derdin şimdiye kadar süren inkar politikaları olduğunu vurguluyor. Kamu otoritesinin böyle zorlu bir sürece girmesi için sivil toplumdan kuvvetli bir talep gelmesi gerektiğini söyleyen Alaton, uzun bir süreç olan geçmişle hesaplaşmayı toplum olarak başarabileceğimize inanıyor.

Resmi özürler

Serginin merkezini, seçilen örnekler özelinde, her bir siyasi özrün ve özür beklentisinin kaynağı olan olay, onunla yüzleşilmesi için verilen mücadele ve sonucunda ifade edilen resmî özürler oluşturuyor. Bunun yanı sıra, sergiyi önemli kılan ve bugün için örnek teşkil edebilecek diğer anlatılar ise farklı ülkelerde ve farklı deneyimlerde geçmişi hatırlama ve unutmama, geçmişle hesaplama ve özür süreçlerinde oluşturulan hakikat komisyonları, uluslararası ceza mahkemeleri, anıtlar ve dönüştürülen bellek kurumları gibi tamamlayıcı uygulamalar.

Sergide ayrıca, Prof. Barkan ve Graham G. Dodds’un danışmanlığında hazırlanan ve Mahir M. Yavuz’un görselleştirdiği, devletlerin günümüze kadar diledikleri özürlerin kapsamlı bir haritası da yer alıyor. Sergide yer alan tarihi vakaların tarihsel süreçlerini anlatan incelemelerin yer aldığı, sergiyle aynı adı taşıyan kitap da İletişim Yayınları’nca yayınlanacak.

Sekiz büyük özür

Sergide, kapsamlı bir resmî özürler listesi içinden toplumsal barışın farklı süreçlerine işaret eden 8 tarihsel olay mercek altına alındı.

• FRANSA 1830 yılında Fransa’nın Cezayir’i işgal etmesiyle başlayan ve 1954-62 yıllarında savaşla birlikte iyice yoğunlaşan, Fransa’nın işlediği hak ihlalleri ve çiğnediği uluslararası hukuk kuralları için Cezayir’in Fransa’dan beklediği özür.

• AVUSTRALYA 1869-1969 yılları arasında kurumsal hale gelen yerli çocuklarının ailelerinden zorla alınmasını (“Çalınmış Kuşak”) içeren asimilasyon politikaları için 2008 yılında Başbakan Kevin Rudd’un Aborijin ve Torres Boğazı Adaları halkından özür dilemesi.

• ABD II. Dünya Savaşı sırasındaki Pearl Harbor Baskını’ndan dolayı ABD’nin 77 bini ABD vatandaşı olan 120 bin Japon’u toplama kamplarına kapatmasından dolayı ABD Başkanları George Bush ve Bill Clinton tarafından özür dilenmesi.

• ALMANYA 7 Aralık 1970’te Batı Almanya Şansölyesi Willy Brandt'ın Nazi rejiminin yaklaşık 500 bin Yahudi’yi hapsettiği Varşova Gettosu Anıtı önünde diz çökerek soykırım için Yahudilerden özrü.

• İNGİLTERE İngiltere Başbakanı David Cameron’ın 30 Ocak 1972’de Kuzey İrlanda “Kanlı Pazar”ında Britanya Ordusu’nun yürüyüş yapan kitleye ateş açması sonucu ölen 14 insan için özür dilemesi.

• ŞİLİ 1973-91 yılları arasında Şili’yi demir yumruğuyla yöneten Augusto Pinochet dönemindeki cinayetler ve insan hakları ihlalleri için Devlet Başkanı Patricio Aylwin’in “bir daha asla insan onuru çiğnenmeyecek” diyerek Şili halkından özrü.

• BULGARİSTAN Todor Jivkov dönemi Bulgaristan’ında “Yeniden Doğuş Süreci” politikaları (1984-1990) kapsamında uygulanan asimilasyon ve zorla yerinden etme politikaları dolayısıyla Bulgaristan Parlamentosu’nun yaşananları “etnik temizlik” olarak nitelendirerek 2012 yılında Türklerden özür deklarasyonu yayınlaması.

• SIRBİSTAN Parlamento’nun, Temmuz 1995’te Ratko Mladic yönetimindeki silahlı birlikler tarafından yapılan ve yaklaşık 8.300 insanın ölümüyle sonuçlanan Srebrenitsa Katliamı için Bosnalılardan özrü.