“düşülsün kayda/bu coğrafyada/taş şavkını südü sübyanın simasından alır”. 'muhammed palewi' yazdı.
..
mukaddesatını iğfal edenlerin
recme olan tutkusunu bildiklerinden
bu memleketin sabîleri yere tükürmezler
kevok ürkekliğinde
ebabil azmi ve teslimiyetinde
ağızlarında diş gıcırtıları
dudaklarında kaba tabirler
ceplerinde de hep
-sadece büyüdüklerinde tâlip olacakları fındık göğüslü dilberlerin
meme uçlarını mıncıklamaya yaraması gereken o narin pençelerinde-
taşlar
taşırlar
bilye iriliğinde
atılacak taşlar laîn olana
cüretkârane
onlar atmaz çünkü allah atar
kelam bilmez o cocuklar
susku belledikleri tek fazilet
başlangıçta taş vardı taş tanrıdandı
vakta ki taşlaştı tanrılar
taşı taş ile acıtmasını insiyakî bilen
konuşmayı bir türlü sökememiş o veletler
-anasıyla muhabbet edemeyecegi dili-
küfrü savuramadığından medeniyeti kuramadılar
mahkumdu elleri taşa
bildiğimiz taşa
yoksulun sırtını ısıtmak için yaslandığı taş
-dımdızlak taş.
düşülsün kayda
bu coğrafyada
taş şavkını südü sübyanın simasından alır
..
'muhammed palewi'