‘Yazmak istiyorum çünkü ortaya çıkarmak istediğim bir yalan var’

Bir yazar için en şeytani sorudur herhalde: “Neden yazıyorum?” Bu soruyu bir gazeteci “Neden yazıyorsunuz?” diye sorsaydı eğer, elbette bir cevap verilebilirdi. Hatta birçok yazar, herhangi bir röportajda sorulur diye bu sorunun cevabını çoktan belirlemiştir kafasında.

ONUR KOÇYİĞİT

Bir yazar için en şeytani sorudur herhalde: “Neden yazıyorum?” Bu soruyu bir gazeteci “Neden yazıyorsunuz?” diye sorsaydı eğer, elbette bir cevap verilebilirdi. Hatta birçok yazar, herhangi bir röportajda sorulur diye bu sorunun cevabını çoktan belirlemiştir kafasında. Ancak, yazarın kendisine sorması çok tehlikelidir. Hele ki, kendinize karşı dürüst olmanız gerektiğinden, nasıl cevaplayacağınızı kestirmek kolay olmayabilir.

Şeytanî soruya cevap arayışı

George Orwell, ‘Bin Dokuz Yüz Seksen Dört’ ve ‘Hayvan Çiftliği’ romanlarıyla, gerek ülkemizde gerek dünyada iyi bilinen bir yazar. Yazının girişinde bahsettiğim üzere, ‘Neden Yazıyorum’ kitabının meselesi de bu şeytanî soruya cevap/lar aramak ve bulmaya gayret etmek. Açıkçası, kitabı okumaya başlamadan önce önyargılarım vardı; zira Orwell gibi sevdiğim bir yazarın, yazmak hakkında kalem oynatması, hoş olmayabilirdi, yıllar yılı yaptığım Orwell okumalarını bir çırpıda silip götürebilir, hatta yok edebilirdi; ama öyle bir şey olmadı. Böyle bir düşünceye sahip olmamın temel nedeni, bir yazar ürettiği metin hakkında ne kadar çok konuşursa, okuru bir ‘kutuya’ hapsetmesi de o kadar ihtimal dahilinde oluyor. Neyse ki Orwell, bildiğimiz Orwell ve o her zamanki cüretkâr tarzı ve açıksözlülüğüyle yazına dair düşüncelerini ortaya koyuyor.

‘Neden Yazıyorum’, Orwell’ın bir ‘mini otobiyografisi’ olarak da okunabilir. Neden yazdığını anlatırken, dolayısıyla yazmaya nasıl başladığını da anlatıyor; mesela yazdığı ilk şeyi, kendisi yazmamış: dört-beş yaşlarındayken ilk şiirini -okuma yazma bilmediği için- annesine dikte ettirmiş. Şiir bir kaplan hakkındaymış ve şiiri daha sonra tekrar okuduğunda, o zamanlar William Blake’in “Kaplan, Kaplan” şirinden çok etkilendiğini için böyle bir şey yazdığını söylüyor.

Bu kısa yazıda, kitabı özetlemek gerekirse, şu alıntı yerinde olacaktır diye düşünüyorum:

“[…] en çok yapmak istediğim şey, politik yazarlığı sanata dönüştürmekti. Başlangıç noktam hep bir partizanlık hissi, bir adaletsizlik duygusu oldu. Kitap yazmaya koyulduğumda, kendime, ‘bir sanat eseri üreteceğim’ demiyorum. Yazmak istiyorum, çünkü ortaya çıkarmak istediğim bir yalan, dikkat çekmek istediğim bir olgu var ve başlangıçtaki kaygım, sesimi duyurmak.”

İngiliz toplumuna ciddi eleştiriler

Orwell’ın romanlarından alıştığımız o bildik iğneleyici ve cüretkâr dil, denemelerine de hâkim. ‘Sosyalizm ve İngiliz Dehası’ başlıklı denemesinde, İngiliz toplumuna dair ciddi eleştirilerde bulunuyor. Dünya üzerindeki yaygın kanıyı onaylayan Orwell, kendi toplumunu ‘huysuz ve farklı’ buluyor. Kültürü ise, İspanya’nınkiyle biriciklik hususunda benzeştirerek, önemli bir yapı taşı olarak gördüğünü söylüyor. Bir bölümde ise acımasızlığını öyle artırıyor ki; İngilizlerin sanattan anlamadığını, resim ve heykelin hiçbir zaman Fransa seviyesine erişmediğini; yine İngilizlerin entelektüel olmadığını, koca bir toplum olarak ikiyüzlü olduklarını, soyut düşünceden korktuklarını,düşünmeden hareket etmek konusunda büyük bir beceriye sahip olduklarını söylüyor.

Yazmak üzerine kalem oynatan büyük romancıların metinleri her zaman öğretici olmuştur. ‘Neden Yazıyorum’, Orwell’ın ‘meseleler’ hakkında ne düşündüğünü öğrenmek için iyi bir kitap.

Neden Yazıyorum
George Orwell
Çeviri: Levent Konca
Sel Yayıncılık

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ