İşte bunlar hep Amerika...

Türkiye’yi birçok yabancı diziyle tanıştıran dizi-mag telif hakları ihlali sebebiyle kapatıldı. Peki ya bir sezonundan diğerine koştuğumuz yarım kalan dizilerimiz? Vartan Estukyan, dizi-mag’ın neden kapatıldığını ve kapatılmasının ardından oluşan halet-i ruhiyeyi yazdı.

VARTAN ESTUKYAN
estukyan@gmail.com

Hiç şüphesiz, dizi-mag’in kapatılması hepimizi yasa boğdu. Üstelik, sanki siteden elde ettiği günlük 7 bin dolar cirodan komisyon alıyormuşuzcasına üzüldük. Haksız da sayılmazdık hani. Zira söz konusu portal, en çok tutan dizinin ‘Çocuklar Duymasın’ olduğu bir ülkeye Sherlock, Broen, The Killing, American Horror History, Luther gibi birbirinden güzel ve fantastik dizileri getirdi. Sherlock’un üçüncü sezonunun ilk bölümünün 31 Aralık gecesi İngiltere’de yayınlanacağını, dolayısıyla 1 Ocak’ta Türkiye’ye gelebileceğini, ama bizim İZLEYEMEYECEĞİMİZİ söylemiyorum bile. Zaten üç bölüm için ömrümüzden ömür gitmiş, tam yayınlanacağı dönem dizi-mag kapanıyor. Neden? Çünkü ünlü bir Amerikan sinema şirketi, telif hakları bıdı bıdısı yüzünden davacı oluyor. Kimse kusura bakmasın ama zamanlama manidar... Ne güzel etliye sütlüye dokunmadan üç parça keyfimizi sürüyorduk.

Helal olsun

Warner Bros şirketinin dava açması sonucu öğreniyoruz söz konusu portalın günde 7 bin dolar kazandığını, uluslararası camiada ziyaret edilen ilk bin site arasında yer aldığını vs. Yalan yok, helali hoş olsun. Bir diğer ‘helal olsun’ meselesi de, site sahiplerinin, çevirmenlere uyguladığı sömürü. Günde 7 bin dolar kazanan bir site, birçok altyazıyı telif ödemeksizin diğer kanallar aracılığıyla alırken, bana ulaşan bir başka arkadaş da dizi-mag’a 30-40 liraya çeviri yaptığnı söyledi. Özellikle şu son dönemde ülkemizin ‘biraz da şundan gömelim’ konusunda ne denli başarılı olduğunu söylememize gerek yok zaar.

Kahvenin suçu neydi?

Bizlerin olmazsa olmazı dizi-mag, dizi-mag’in olmazsa olmazıysa kahvelerdi. Biz insanlık olarak acıya bir yere kadar dayanabiliriz, yapımız buna müsait. Ancak ne french-press’imiz, ne de Tchibo’dan dört liraya aldığımız o yüz gramlık Brazil Mild bu acıya dayanabilir. Bizi düşünmüyorsunuz, bari bu mini öğütülmüş kahveleri düşünün be arkadaş. Yazıktır, günahtır. Zaten kış gelmiş, battaniyelerimizi üstümüze çekip dizi-kahve keyfimizi yapacağız, şu halimize bak, oturmuş, sitenin kapanmasıyla ilgili iki kelam etmeye çabalıyoruz. Ah ulan ah, çok zor duruma soktunuz bizi.

Her neyse...

cnbc-e ve e2 gibi bu güzide dizi kanallarımızın yapması gereken tek bir şey var artık: bir an önce saçma sapan Amerikan Talk Show programlarını ve ekonomi haberlerini bırakıp bütün o dizilerin telif haklarını almaları... Şu saçma gündemden yegâne kaçış yolumuzdu diziler, Amerika onu da çok gördü bize.

Sizi bilmem ama, bu dizi-mag’in kapatılması çok koydu bana arkadaşlar.

Kategoriler

Şapgir