Can Öktemer ve Sertan Şentürk, Pentagram’ın uzun yıllar solistliğini yapan Murat İlkan’lauzun zamandır hazırlıklarını yaptığı ve rockseverlerin merakla beklediği ilk solo albümü Fanus’u konuştular.
CAN ÖKTEMER
can.oktemer@gmail.com
SERTAN ŞENTÜRK
sertansenturk@gmail.com
Murat İlkan, tartışmasız Türkiye rock aleminin en özel vokallerinden. Uzun yıllar efsanevi heavy metal grubu Pentagram’ın sesi olmuştu ve grupla beraber unutulmaz albümler yapmışlardı. Yaşadığı talihsiz rahatsız sebebiyle grubu bırakmak zorunda kalan Murat İlkan, müzik yolcuğuna tek başına devam etme kararı almış, yurt çapında akustik konserler vermişti. Murat İlkan, uzun zamandır hazırlıklarını yaptığı ve rockseverlerin merakla beklediği ilk solo albümü Fanus ile müzik alemine dönüş yapıyor. Murat İlkan ile yeni albümü, Türkiye’de rock müziği ve gelecek planlarından konuştuk.
- Solo albümünüz Fanus ile uzun bir aradan sonra albüm çalışmalarına geri dönüyorsunuz. Albümde kimlerle çalışıyorsunuz? Bize albümün oluşum sürecinden bahsedebilir misiniz?
Fanus, yaklaşık 2 yıldır üzerinde çalıştığım bir proje.Albümün oluşum aşaması baya sancılı oldu, bir yandan iyiye doğru giden hastalığımla boğuşup, bir yandan da çok sevdiğim bir şey olan müzik yapmak, baya bir sabır gerektiriyordu. Albüm de, Şebnem Ferah’la çalışmalarının da tanıdığımız kardeşim Aykan İlkan var, gitar da Erdem Karaman, basgitarda Erdem Ulubaş, klavyede ise Mesut Uçar yer aldı.
- Fanus’unteaserı bize albümdeki progressive öğeler ile güçlü gitarlar ve vokallere dair ipuçları sunuyor. Fanus’u dinleyenler nasıl bir albümle karşılaşacaklar? Albümü hazırlarken etkilendiğiniz müzikler/müzisyenler var mı?
Sizin de söylediğiniz gibi Fanus, progressive metal ağırlıklı, biraz da power metal öğelerini içinde barındıran bir albüm. Sözler içimde biriktirmiş olduğum sıkıntıları anlatıyor. “Mirror,Mirror” şarkısı bu sıkıntıları benimle birlikte yaşayan ve hep yanımda olan eşim Alper İlkan’a ait. Albümü hazırlarken, 30 yıldır dinlediğim birçok gruptan etkilendiğimi düşünüyorum,tek tek saysam sayfa yetmez.
- Pentagram’ın tavizsiz müziği son yirmi yılın en önemli çalışmaları ve Türkiye’de rock müziğin en büyük ilham kaynaklarından biri oldu. Siz de yıllarca grubun vokalistliğini üstlendiniz. Bize Pentagram’ın karşılaştığı zorluklardan ve zirveye evrilen dönüm noktalarından biraz söz edebilir misiniz?
Pentagram, Türkiye şartlarında, bir metal grubunun gelebileceği en üstnoktaya gelmiş bir grup. Ben de grupta 15 yıl yer aldım. Karşılaşılan zorluklar, her grubun yaşayabileceği sorunlar aslında. Pentagram’da güzel olan, hepimizinbakış açısının aynı olmasıydı, yani herkesin maddi-manevi sorunlarıda olsa, hiçbirimiz, grubu bir para kazanma aracı olarak görmüyorduk. Bu da, içimizden gelen müziği yapmamız konusunda rahatlatıcı bir unsur oluyordu.
- 90’lı yıllar,rock müziği müzikseverlerin gönlünde ayrı bir yerde durur. Sizce o yılların büyüsü neydi? 90’lı yıllarda Türkiye’de nasıl bir müzik ortamı vardı?
90’lı yıllar rock ve metal müzik açısından yeniliklerin başladığı, mesela progressive metalin ve grungeın popülerleşmeye başladığı yıllar. Türkiye açısından bakarsak, canlı müzik yapılan rockmekanlarınınçoğalması ve bir müzisyen olarak kendinizi, sahne tozu yutarak geliştirebileceğiniz onlarca mekan olması açısından müthişti.
- Sizce son yıllarda Türkiye’de rock müziği nerede konumlanıyor? Geçmişten günümüze Türkiye’de canlı rock performanslarında neler değişti?
Rock müzik açısından baktığımızda, Türkiye’de konumlanması açısından 90’lı yıllara nazaran daha popüler bir müzik haline geldiğini düşünüyorum, ancak ne tuhaftır ki, son yıllarda rock müzik yapılan mekanların sayısında azalma oldu.Daha fazla gruplar çıkıyor, daha iyi imkanlar ve daha iyi ekipmanlar da müzik kalitesini arttırıyor.
- Türkiye’deki en güçlü ve özgün vokallerden birisiniz. Sizce son dönemde rock vokallerinde bir aynılaşma durumu söz konusu mu? Genel olarak Türkiye’deki rock vokallerini nasıl değerlendirirsiniz?
Türkiye’de, özellikle popüler müzik kültüründe, bir şarkıcı biraz tutulmaya başlamışsa,onlarca benzeri türer. Son yıllarda rock müziktede ciddi bir aynılaşma göze çarpıyor bence ama bunun yanında, bu kadar çok grubun içinde özgün işler de çıkıyor. İyi ve özgün olanların sıyrılıp iyi bir noktalara geleceğini düşünüyorum.
- Son yirmi yıl içerisinde internetin ve kayıt teknolojilerinin gelişmesi ve ucuzlamasıyla albüm çıkarmak ve dağıtmak oldukça kolaylaştı. Sizce bu durum müzisyen ve müzikseverleri olumlu veya olumsuz nasıl etkiledi?
Albüm oluşturma konusunda, artık yaptığınız şarkıyı ev ortamında bile kolaylıkla kaydedip, miksleyip, masteringini yapıp spesifik kanallardan yayabiliyorsunuz. Bu işin kolaylaşan yanı. Ancak bu durum, şirketlerin albümünüzü basması açısından herhangi bir kolaylık sağlamıyor; çünkü şirketler, size yatırım yapacaklarsa, doğal olarak, albümünüze yaptıkları ya da yapacakları yatırımın geri dönmesini isterler. Ancak korsan yayıncılık dediğimiz mevzu, buna engel oluyor maalesef.
- Son dönemlerde Türkiye’de ve dünyada beğendiğiniz müzisyenler kimler? Dinlemekten hiç bıkmadığınız müzisyenler var mı?
Türkiye’de Şebnem Ferah, her yaptığı albüm ile tüylerimi diken diken ediyor. Bunca yıllık arkadaşım olmasına rağmen, bestelerini ve sesini duyduğum zaman çok etkileniyorum.Son dönemlerde dinlemekten ve yaptığı projelerinden çok zevk aldığım Steven Wilson var.
