‘Yüzleşmeye el konulan gayrimüslim mallarından başlanılsın’

Kürt sorunu ile ilgili araştırmaları ve yazıları ile tanınan, hayatının çeşitli dönemlerinde toplam 17 yılını düşünceleri yüzünden hapiste geçiren sosyolog İsmail Beşikçi'nin adını taşıyan vakıf resmi tüzel kişilik hakkını kazandı ve açıldı. Vakfın tanıtım gününde konuşma yapan İsmail Beşikçi, bugünkü Türkiye burjuvasinin birikiminin özünü Ermeni ve diğer azınlıklardan elde edilen malların oluşturduğunu belirtti.

Haber ve Fotoğraflar: Zakarya Mildanoğlu

2011 Kasım ayında tescil edilerek tüzel kişilk kazanan İsmail Beşikçi Vakfı açıldı. İlki İsveç’in Stockholm kentinde düzenlenen tanıtım toplantılarının ikincisi İstanbul’da gerçekleştirildi.

Beyoğlu’nda vakfın merkezinde düzenlenen tanıtım toplantısında İsmail Beşikçi adının, düşüncelerinin ve eserlerinin yaşatılması amacıyla kurulan vakfın amaçları olarak;

  • Bilimsel, sosyal ve kültürel alanlarda araştırmalar yapmak
  • Kütüphaneler, bilim, kültür ve eğitim kurumları,
  • Arşiv ve dokümantasyon ve kültür merkezleri,
  • Enstitüler açmak ve müze kurma,
  • Çeşitli alanlarda teşvik edici yarışmalar düzenlemek,
  • İsmail Beşikci ödülleri vermek ve
  • Medya, basın-yayın faaliyetleri yürütmek

maddeleri belirtildi. .

Vakfın kuruluş sürecine paralel olarak vakıf bünyesinde İsmail Beşikçi Araştırma Kütüphanesi kurulduğu, İsmail Beşikçi’nin 60 yıldır büyük bir emekle biriktirdiği zengin içeriğe sahip kitap, dergi, gazete koleksiyonu ve arşivinin yakında bilime ve kültüre ilgi duyan araştırmacılar ile öğrencilerin hizmetine hazır hale getirileceği bildirildi.

Vakıf yöneticilerinin açıklamaları ve toplantıya katılanların Beşikçi ile ilgili anı ve düşüncelerini de paylaşmalarının ardından, söz alan İsmail Beşikçi; Osmanlı'nın son dönemlerinde, İttihat ve Terakki yönetiminin Osmanlı'yı bir Türk İmparatorluğu'na dönüştürme çalışmaları kapsamında yapılan operasyonlardan söz etti.

 Beşikçi: 'Yüzleşmeye, gayrimüslim mallarına el koyanlardan başlanmalı...'

'Tek dil, tek din, tek ırk' yaklaşımı ile yürütülen operasyonlar kapsamında gerçekleştirilen 'Ermeni Soykırımı', Rumlara ve diğer gayrimüslim halklara uygulanan sürgünlere, zorunlu göçlere değinen Beşikçi, bugünkü Türkiye burjuvazisinin birikiminin özünü Ermeni ve diğer halkların mallarının oluşturduğunu vurguladı.

Beşikçi, bugün doruk noktasına çıkmış olan Kürt sorununun temelini de yaşanan bu soykırım ve sürgünlerden ayrı düşünülemeyeceğinin altını çizdi...
 

İsmail Beşikçi Kimdir?

İskilip'te ilkokulu okuduktan sonra Çorum Lisesi'ni bitirerek, 1962 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1965-1971 yılları arasında Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi'nde asistanlık yaptı. Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde sosyoloji asistanı iken aynı bölümde sosyoloji doçenti olan Orhan Türkdoğan tarafından, 'Marksist propaganda' ve 'bölgecilik' yaptığı gerekçesiyle ihbar edilen Dr. İsmail Beşikçi, 12 Mart 1971 darbesi döneminde sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı ve üniversite ile ilişiği kesildi. '1974 affı'yla cezaevinden çıktı, daha sonra Kürt sorununu işleyen düşüncelerinden ötürü yargılandı.
Kürt sorunu üzerine araştırmaları ve yazılarıyla tanınan Beşikçi, sekiz kez cezaevine girip çıktı ve yaşamının 17 yılı cezaevinde geçti. 12 Eylül askeri darbesinden önce 1979'da cezaevine girdi.  1987'de serbest bırakıldı ancak davalar bir türlü peşini bırakmadı, bu davalardan giydiği hükümlerle 1999'a kadar tutuklu kaldı..
1999 yılında yapılan sınırlı yasal düzenleme sonucu tahliye olduğunda hakkında toplam 100 yıl hapis ve 10 milyar lira para cezası verilmiştir. İsmail Beşikçi'nin yayımlanan 36 kitabından 32'si Türkiye'de yasaklandı.
Atatürk Üniversitesi'nde asistanlığı döneminde doktora tezi olarak hazırladığı 'Alikan Aşireti Üzerine Sosyolojik Bir İnceleme', alanında Türkiye'de yapılmış önemli sosyolojik bilimsel çalışmalardan biridir. Beşikçi 'Sarı Hoca' lakabıyla da tanınmaktadır
”.
 

(FOTOĞRAFLAR: ZAKARYA MİLDANOĞLU)