'21. yüzyılda anadillerle kavgalı Türkiye'

İnsan Hakları Derneği anadillerin serbest bırakılmasını istedi. 21 Şubat uluslararası anadil günü vesilesiyle açıklama yapan İHD, 12 Eylül ve Lozan'ın anadil konusunda 'taban tabana zıt' olduğunu ifade etti. Açıklamada aynı zamanda, anayasanın 'çatışmalı durumlarda' önceliği 'onaylanmış uluslarası anlaşmalara' veren 90. maddesine de atıfta bulunuldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD), anadilde eğitim ve öğretim hakkının herkese tanınmasını istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Dünya Anadil Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, Türkiye'de anadillerin serbest bırakılması çağrısını dile getirdi, herkesin kendi anadilinde eğitim ve öğretim yapması hakkının tanınmasını istedi.

21 Şubat, UNESCO tarafından uluslararsı anadil günü olarak kutlanılırken Türkiye'de anadil tabu niteliğini hala koruyor. İHD'nin açıklamasında, anadilde eğitim ve öğretim isteyen çocukların okullardan, gençlerin üniversitelerden atılabildiğine dikkat çekildi.

12 Eylül'le Lozan zıtlık içerisinde

İHD, 12 Eylül Anayasası'nın Lozan Anlaşması'nı ihlal ettiğini ortaya koydu. Açıklamada, anlaşmanın azınlık olmayan Türk uyruklarının dillerini kabul ettiği hatırlatılırken, 12 Eylül Anayası'nın Türkçe dışında bir dili kabul etmeyerek Lozan'la çeliştiği belirtildi. Lozan Anlaşması'nın “39. maddesinin 4. ve 5. fıkralarında, Müslüman Türk uyruklarının kendi dillerini özellikle din, ticari ilişkiler ve basın yayın alanında serbestçe kullanacaklarına ve mahkemelerde kolaylıklar sağlanacağına” dair düzenleme bulunuyor. İHD, Türkçe dışında başka bir dilin kullanımını yasaklayan 12 Eylül Anayasası'nın bu yönüyle Lozan Anlaşması'yla taban tabana zıt olduğunu gösterdi.

 
Lozan önceliği uluslararası anlaşmalara veriyor

Aynı zamanda anayasanın 90. maddesinde yer alan 'onaylanmış uluslararası anlaşmaların anayasaya aykırı olamayacağı' ve bunların 'çatışma halinde öncelikle uygulanacağı' yönündeki düzenleme de hatırlatıldı.

Açıklamada, 'Bu durumda, Türkiye'nin onaylamış olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokolleri, Çocuk Hakları Sözleşmesi, Kişisel ve Siyasal Uluslararası Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi gibi en temel belgeler uyarınca anadil hakkını tanıması ve uygulamaya (eğitim ve öğretim) geçirmesi gereklidir' ifadeleri yer aldı.

'Ne kadar medeni olduğunuzu gösterin'

Üniversitelerde Kürtçe ile ilgili bölümlerin açıldığını ancak anadil sayılmadığı için mahkemelerde kullanılmamasına izin verilmemesini eleştiren İHD hükümetin samimiyetiyle ilgili konuştu; “Kürtçe TV ile adım attığını ifade eden Hükümetin samimiyet sınavı dil yasaklarının kaldırılması ve anadil hakkının tanınmasından geçmektedir.'

Zazaca, Çerkezce, Lazca, Ermenice, Rumca, Pomakça, Arapça, İbranice, Çingene dili, Gürcüce, Süryanice,Boşnakça, Arnavutça, Abhazca gibi Türkiye'deki diğer dillerin adının bile telaffuz edilmediğini anlattı.
 
İHD'nin açıklaması hükümete seslenerek son buluyor; '21. yüzyılda 'ana dillerle kavgalı' Türkiye'yi yöneten siyasal iktidara sesleniyoruz. Anadilleri serbest bırakın, herkesin kendi anadilinde eğitim ve öğretim yapması hakkını tanıyın. Bu utancı sona erdirin. Ne kadar medeni olduğunuzu gösterin.' (vE)